★ 𝓑ö𝓵ü𝓶 ş𝓪𝓻𝓴ı𝓼ı : 𝓢𝓮𝓻𝓽𝓪𝓫 𝓔𝓻𝓮𝓷𝓮𝓻 - 𝓚𝓪𝓻𝓫𝓮𝔂𝓪𝔃 ★
Bana deselerdi ki hayatın bir ay içinde tepe taklak olacak bir taraflarımla gülerdim. Sebebi ise hayatım o kadar monoton ilerliyordu ki bana bir saat verseniz o saatte neler olduğunu detaylarıyla anlatabilecek dereceye gelmiştim. Buna o kadar alışmıştım ki hayatımda en ufak bir değişiklik olsa hemen moralim bozulur, o değişikliği eski haline çevirmeye çalışırdım. Ben buydum. Değişikliklerden nefret eden, hayattan hiçbir beklentisi olmayan, yalnızca iki arkadaşıyla sohbet eden, tek gittiği yer okul ve ev olan o kız.
Ben Asya. Asya Kamer. Kısa bir süre önce bir takım sıkıntılar yüzünden babamla beraber İzmir'den İstanbul'a taşınma kararı almıştık. Sıkıntılardan kastım annemin babamı aldatmasıydı. Bir ay önce öğrenmiştim babamın aldatıldığını ama meğerse babam uzun bir süredir içten içe biliyormuş ve teyit etmek için beklemiş. Benim duyduğum gün ise annemi yakalamasıyla ayrılma kararı aldılar. Bu bir aylık süreçte hemen boşandılar. Bizde amcamların İstanbul'da yaşadığı siteye taşınma kararı aldık. Böylelikle de babam amcamların şirketinde çalışmaya kaldığı yerden devam edebilecekti.
Tabi böyle söyleyince inanılmaz basit geliyor ancak şu bir ayda ailemiz öyle bir dağılmıştı ki kimse neler yaşadığımızı anlayamamıştı bile. Resmen hayatımın son bir ayı hızlı çekime alınmış gibiydi. Arkadaşlarıma gideceğimi söylemem ve ayrılmamız. Annem ve babamın ayrılma sürecinde hem yaşımın büyük olması hem de tek çocuk olmam nedeniyle seçimin bana bırakılması ve benim tercihimi babamdan yana kullanmam sonucu annemin bana sırt çevirmesi. Öyle ki annem sırt çevirdiği için anne tarafında olan kuzenlerim, teyzelerim ve anneannem bile aramalarıma ve mesajlarıma dönmüyorlardı. Daha sonra başta babamın ne yapacağını şaşırması. İlk birkaç hafta otelde kaldıktan sonra amcamların duymasıyla bizi hemen İstanbul'a çağırmaları. Apar topar bulabildiğimiz ilk uçakla İstanbul'a altı yedi yaşlarındayken sadece bir kere görüştüğüm amcamların yanına gitmemiz gibi. He bir de en büyük sıkıntılardan biri olan okulun bir hafta sonra başlayacak olmasıydı.
Dün ise babamla yeni evimize geldik. Amcamlar biz gelmeden önce evin içini ve dışını tanıdıkları sayesinde hemen halletmişlerdi o yüzden bize sadece özel eşyalarımızı getirmek düşmüştü. Evlerin genelinin dışı aynı renk ve aynı dizayna sahipti. Sadece köşelerdeki evlerin bahçeleri ve evleri biraz daha büyüktü. Hepsi müstakil bahçeli evlerdi.
Benim odam ise beyaz ve gri renklerin karışımlarıyla döşenmiş; balkonu, giyinme odası ve tuvaleti olan bir odaydı. Odam bir tık büyük olduğundan dolayı her şey kolaylıkla sığabiliyordu. Odanın bir köşesi tamamen kitaplıklarla döşenmişti. Kitaplığın karşısındaki köşede çalışma masam, odanın ortasında çift kişilik yatağım, diğer kısmına ise boy aynası ve bitkiler yerleştirilmişti.
Amcamlar beni kuzenleriminde gittiği Özel Aksoy okullarına yazdırmışlardı. Bir hafta sonra okul başlayacağı için birazcık internetten araştırmıştım. Okul büyük bir alana inşa edilmişti. Neredeyse her okulda olduğu gibi futbol, voleybol ve basketbol sahaları vardı. Okulun içinden dışarıya doğru açılan özel çitlerle ayrılmış, öğrencilerin oturması için çimlerin üzerine konulmuş armut koltuklar vardı.
Sıkılıp bilgisayarı kapattım ve Instagram'a girip bu okulun ismiyle etiketlenmiş gönderilere baktım. Tam o sırada kapımın tıklatılmasıyla yatakta doğrulup kapıya doğru seslendim.
" Gelebilirsin." Kapı yavaşça açıldı ve benim yaşlarımda bir çocuk içeriye girdi. Kumral, epey uzun boylu ve oldukça karizmatik bir duruşu vardı. " Merhaba Asya, ben Demir. Sen çok küçükken beraber birazcık vakit geçirme şansımız olmuştu ama hatırlamıyorsundur büyük ihtimalle beni. " Hatırladığım kadarıyla Demir kardeşlerden en büyük olan Okan amcamın en büyük oğluydu. Konuşurken uzattığı eli hemen tuttum ve sıktım. Bir süre anlamsız bakıştıktan sonra tekrar konuşmaya başladı. " Sizin hemen yan tarafınızda ki evde oturuyoruz. Babam biraz seni gezdirmemin iyi olacağını söyledi. Buraları gezdirmemi ister misin diye soracaktım." Normalde evde oturup dizime kaldığım yerden devam etmek isterdim ama o kadar istekli bakıyordu ki Demir hiç içimden hayır demek gelmemişti açıkçası. Sıcacık bir enerjisi vardı Demir'in. Sanki ne derse desin sorgulamadan hemen tamam diyecek gibi oluyordunuz. Teşekkür edip kabul ettikten sonra beni kış bahçesinde bekleyeceğini söyleyip aşağı indi.
YOU ARE READING
Kızıl Beyaz
Teen FictionAçmak zorunda olduğum defterimdeki yeni sayfa hayatımın son sayfası mı olacak yoksa yeniden doğuşum mu? ★ B. G. ★