...
Ece
Hayatıma 2 tane küçük insanın girmesi çok garip hissettiriyor. Birileri doğuyor birileri ölüyor. Bir varsın bir yoksun. Çok mutluyum tabi ki ama sizin doğumunuz bana ölümü hatırlattı. Unutmamıştım zaten benim gibi biri için unutmak mümkün değil ama zihnimin derinliklerine kaldırmıştım. Hep babamı bulmadan ölmek istemiyorum diyordum şimdi babamı da buldum. Ölmeden önce yapılacaklar listemden en önemli maddeyi çizmiş oldum. Ya ona yeni kavuşmuşken ölürsem diye korkuyorum şimdi de. Hissediyorum artık kalbim çok daha yaşlı günde bilmem kaç kere nefessiz bırakıyor beni.Tarık: Yeni doğan ünitesinin önünde kendi kendine ne konuşuyorsun asi kız üstelik niye tekerlekli sandalyedesin?
Ece: Kendimle değil kuzenlerimle konuşuyorum.
Tarık: Eminim onlar da seni duyuyordur. Tekerli sandalye ne iş?
Ece: Evi hastane olan sadece sen değilsin, ben de kalp hastasıyım bu dört teker de yardımcım sayılır.
Tarık: 2 hasta birbirimizi bulduk desene. Yalnız ben sana diyim tarih bizi yazar.
Ece: anlamadım?
Tarık: Tarih diyorum hep imkansız aşkları yazmış; Romeo ve Juliet mesela kavuşsalardı unutulmaz bir aşk hikayesine dönüşmeyecekti.
Ece: Pardon da konumuz ne zaman aşk oldu?
Tarık: Seni gördüğümden beri konumuz hep aşk.
Ece: Kartları açık oynuyoruz diyorsun yani o zaman ben sana diyim sen böyle konuşursan ben heyecandan hık der giderim o zaman tarih bizi aşık olamadan ayrıldılar diye yazar.
Tarık: Benden etkilendiğini itiraf ediyorsun yani?
Ece: Tarııııık!
Tarık: Tamam tamam seni heyecanlandırmadan sana yürümenin yollarını mı bulmam lazım yani?
Ece: Onu da sen düşüneceksin.
Tarık: O zaman şöyle yapalım mı bu akşam 9 gibi kantinde buluşalım. Her insan yaşamak için yemek yer sonuçta.
Ece: Bu bir date teklifi mi?
Tarık: Herhangi bir yerimi kırmayacaksan evet
Alaz: Kızım seni arıyoruz sabahtan beri, napiyorsun burda?
Ece: İkizlere bakıyordum.
Alaz: Yanındaki eleman burnunu kırdığın çocuk değil mi? Ne işin var lan senin burda rahatsız etme kızımı!
Tarık: Yok ben Ece'yi rahatsız etmem konuşuyorduk sadece.
Alaz: Sizin konuşacak bir şeyiniz yok hadi uza burdan.
Ece: Sen bana karışamazsın o konuda bir anlaşalım.
Alaz: Babanım ya hani küçük asi kız.
Ece: 1 günlük babamsın evet karışman için kıdem atlaman gerekecek.
Tarık: Ben gidiyim en iyisi. Seni bekliyor olacağım.
Alaz: Nereye bekliyor bu hıyar seni? Ece sana diyorum cevap verir misin?
Ece: Yoruldum ben odama götür beni.
Alaz: Emredersiniz küçük hanım seni yormak istemediğim için susuyorum ama konuşacağız.
••••
Asi: Kızım sen nerdesin?? Ortadan kaybolmak yok merak ediyoruz.
Alaz: Burnunu kırdığı çocukla buldum kendisini!
Asi: Buraya mı gelmiş? Niye gelmiş? Şikayetçi mi olacak yoksa?
Ece: Anne bir sakin ol. Kanser hastasıymış burda tedavi görüyormuş denk geldik işte.
Asi: VE?
Ece: Ne ve anne denk geldik işte!
Asi: Kızım ben seni tanımıyor muyum? Alaz çocuğun burnu dışında herhangi bir yerinde kırık var mıydı?
Alaz: Hayır yoktu.
Asi: Bebeğim çocuktan hoşlandın mı?
Alaz: O ne demek Asi ya!
Asi: Çörek otum eğer böyle bir şey varsa benden saklama olur mu? Kalbini heyecanlandıracak her türlü olay yasak biliyorsun.
Ece: Anne... Kalbini heyecanlandıracak her türlü olay yasak diyorsun iyi hoş diyorsun da benimki de herkes kadar kalp ya duyguları var. Bugün babasını buldu ve her türlü duyguyu aynı anda yaşadı mesela. Duygularımı kenara bırakıp yaşayamıyorum. Hatta bu gidişle yaşayacağım gibi de durmuyor zaten baksana halime.
Asi: O ne demek Ece ya! Birdaha böyle bir şey duymayacağım ağzından duydun mu beni?
Ece: Anne bırak doyasıya yaşayım her şeyi. Listemden bir madde daha sileyim.
Alaz: Hangi liste, ne listesi bu?
Ece: Ölmeden önce yapılacaklar listem.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalbimin Kırık Parçası (yarı texting)
Fanfiction19 bölüm + 1 update 11.321 kelime (bitti) Alaz Soysalan... Canımın acısına dayanamazsın öyle mi? Sana bir şey itiraf edeyim mi! Sen hayatımda olmayarak kalbimin kırık parçası olmayı başardın ve kalbimin kırık parçası hayatım boyunca kalp yetmezliğim...