Dağılan Ruhlar

22 1 1
                                    

On dördüncü bölümle herkese merhaba.🐣❤️

Bölüm şarkısı: Without You

( URSINE VULPINE & ANNACA)

Her zaman huzurlu, mutlu ya da uykusunu tam alan biri değildim. Ama hiçbir zaman da bu kadar huzursuz, korkulu, mutsuz ya da uykusuzluğu yaşamamıştım. Bir dosyanın gelişi tüm dengeleri bozarak normal olan yaşantımızı tümüyle sarsmıştı. Şimdilerde hayatım ikiye ayrılıyordu. Bu dosyadan öncesi ve sonrası diye.


Gecenin daha da bastırdığı saatler de dağılan ruhlarımızı toparlamak adına kendimizi uykunun kollarına teslim etmek için oturduğumuz koltuktan kalkarak odalarımıza geçmiştik. O andan itibaren uzandığım yatakta uymak için sağa sola dönüp durmaktan başka bir şey yapamamıştım. Özgür de belki benimle aynı durumdaydı, bilmiyordum, gerçi ne kadar merak etsem de onun uyuyup uyumadığını kontrol etmemiştim. Yatakta dönmekten yorulduğum bir an ayağa kalkarak odanın camını açmıştım.

 Dışarıda ki temiz havayı içime çekmekle yetinemediğimi hissedince yastıkla örtümü alarak odadan çıkmak için kapıya adım attığım sırada arka arkaya bildirim sesiyle titreyen telefonumla geri yatağın yanına dönüp onu da alarak sessiz bir şekilde balkona çıktım. Masanın etrafında ki üç sandalyeyi pas geçerek balkonun diğer köşesinde duran sallanan sandalyenin üstüne yorgun bedenimi bırakıp baş kısmıma yastığımı yerleştirip örtüme sarılarak karanlıkta parıldayan ayı izlemeye koyuldum. 

Hiçbir şey düşünmeden öylece ayı izlerken tekrardan kulağımı dolduran bildirim sesiyle ayağımın dibine sıkıştırdığım telefonu elime alarak mesaj atan kişinin kim olduğuna bakmıştım. Savaş'ın adı elbette ki görmeyi beklediğim biriydi asıl beklemediğim arka arkaya yolladığı mesajlardı. Ben ekrana bakarken bile gelmekte olan mesajlarla ismine basıp sayfasını açmıştım.

Savaş

"Neden telefonu açmıyorsun?" 02.00

"Leyallll?" 02.20

"Neler oluyor allah aşkına"02.40

"Seni merak ediyorum" 03.00

Buraya kadar olan mesajlarından sonra arama kısmına girdim ve mesaj atmadan önce beni aradığını da görünce neden bu kadar meraklandığını anlamış oldum. Mesajlara geri döndüm.

" Bu herifin dediği doğru mu gerçekten iyi değil misin?"03.10

Herif dediği kişiyi tahmin edebiliyordum ama bunu yapmasını beklemiyordum. Oysa ne kadar beklemediğim şey varsa olmaya başlamıştı.

" Senin kötü olduğunu ben neden bu heriften öğreniyorum" 03.11

" Bana kısada olsa bir cevap ver. Kötü ya da iyi olman fark etmiyor şuan yanında olmak istiyorum"03.12

" Ben senin sevgilinim ve şuan ne yaşıyorsan yanında olmaya hakkım var. O herifin yerine benim yanında olmam lazımdı."03.20

" Çıldırmak üzereyim bir cevap ver"03.21

" Leyal gerçekten varlığımın senin için bir önemi yok mu?" 03.40

En son attığı mesajı okumak vicdanımı sızlatmıştı. Ona haksızlık mı yapıyordum. Bilmiyordum. İsminin üzerinde gidip gelen bakışlarıma bir son vererek arama butonuna basmıştım. Saatin 04.40 olduğunu görünce açmayacağını düşünmüştüm ama öyle olmamıştı. Aramamın ikinci dakikasında açılan telefonu kulağıma dayamıştım.

" Leyal" sesinde duyduğum endişeyle kendime kızmıştım.

" Savaş" sesimin ruhsuz çıkmasına engel olamamıştım.

GECENİN ESİRİWhere stories live. Discover now