Hepinize selammm
Lafı uzatmadan 1. bölüme başlayalım.
Keyifli okumalar💗
........................................................................................"Beyefendi zorluk çıkarmayın. Fişiniz olmadan ürünü iade edemezsiniz."
Adam zorluk çıkarıyordu. Fişi olmadığı halde bir kaç gün önce aldığı balı değiştirmeye gelmiş. Kuyruk giderek uzamıştı ve müşteriler huysuzlaşmaya başlamıştı. Ve tek kasiyer bendim. Sevgili patroncuğum beni diyer çalışanlardan ayırdığı için hepsine birden izin vermiş ve beni burada bu kadar müşterinin içinde yalnız bırakmıştı. Ve kaç haftadır buraya bir sinek bile gelmezken bugün nedense 20 kişinin geleceği tutmuştu. İnsanlar bu sıcakta terli terli bu adamın sorunun bitmesini bekliyorlardı.
Ağlayan bebekler, bıkkın suratlar, oflamalar...
Dayanamadım ve sesimi biraz yükselterek; "Beyfendi güvenlik çağırmaya zorlamayın beni. Bu kadar insan sırf bir bal için sizi beklemek zorunda mı?" dedim. Olabildiğince sakin olmaya çalışıyordum.
"Bak bayan ben bu balı değiştireceğim. Anladın mı beni?Yapamıyorsanız girmeyin lan bu işe."
Gözlerimi devirdim. Müşteriler huysuzlanmaya devam ediyordu. Hatta bazı müşteriler beklemekten sıkılıp aldığı malzemeleri yerine koyup gidiyordu. Ve biliyordum ki sırf bu durum yüzünden patron beni suçlayacaktı. Hatta bu ay ki maaşımdan da kesecekti.
Müşterilerden biri sesini bayağı yükselterek; "Beyefendi çıkın şurdan bize öncelik tanıyın. 40 kişi burada sizin bir balınızı değiştirmenizi bekleyemez."
Onaylanan mırıltılar çıktı. " Beklemek zorundasınız efendim. Beklemek zorundasınız. Benim burada param söz konusu. Benim başıma gelen sizinde başınıza gelebilir. Ona göre davranın. Paranızı bu açgözlülere yedirmeyin."
Aç gözlü derken beni kastediyordu. Bu kadarına da göz yumamazdım. "Bakın beyefendi sizinle sonra ilgilenirim. Müşteriler bunaldı,huysuzlandı. Burada şuan tek kasiyer benim. Şu serin tarafa geçin sizinle ilgilenirim sonra." dedim. Olabildiğince naziktim. Ama şuan bu adam beni zorluyordu.
En sonunda müşterilerden biri dayanamayıp adama bağırmaya başlamıştı. " BEYEFENDİ YETER ARTIK BURADA ŞU KADARCIK İNSAN SİZİN BALINIZI DEĞİŞTİRMENİZİ BEKLEYEMEZ. KASİYER HANIMEFENDİNİNDE NAPMASINI BEKLİYORSUNUZ? LÜTFEN KENERA GEÇİN VE BEKLEYİN."
Balın sahibi daha da sinirlenmişti. Balını banta sertçe koyarak hatta vurarak az önce bağıran adama döndü. "Bana bakın sizi öldürürüm. Ciddi anlamda öldürürüm." dedi.
Adamın bir şey demesine dahi izin vermeden bana döndü ve üniformamın yakasından tutup beni itekleyerek; "Bu balı değiştireceksiniz."
O değiştirmekte ısrarlıysa ben değiştirmemekte de ısrarlıydım. Bu ürünü fiş olmadan değiştirmeyecektim!
En sonunda hala değiştirmemekte ısrarlı olduğumu görünce yelekli üniformamdan tutup beni yere itti. Düştüm.
Bayağı bayağı beni düşürdü.
Sırf bir bal için beni yere itmişti. En arkadan bir adam elindeki ürünleri banta bırakıp en başa gelerek bal adamın yakasından tuttuğu gibi yumruk attı. Burada ki tek çalışan olarak hızlıca ayağa kalkıp ayırmaya çalıştım. Bal adama vuran adam yere düşen bal adamı tekrardan yakalarından tutup ayağa kaldırdı. Yüzüne haykırırcasına konuşmaya başladı. "Bana bak sana bu balı yediririm. Sen hangi hakla bizi burada bekletiyor aynı zamanda bir kadın kasiyere dokunup yere itiyorsun. Senin o ağzını kırarım bu balı da yediririm sana." dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR BAL MESELESİ
Teen FictionMarkette çalışan Dilara'nın başına balını değiştirmeye gelen bir adam musallat olur. Kasiyer Dilara işinden olmamak için büyük çaba gösterir lakin bal adam fazla asabi ve inatçıydı. Balını değiştirmeliydi? Bu duruma daha fazla dayanamayan bir müşter...