BENAN

1.

Genç kız öyle dalmıştı ki çalışmaya içeri giren asistanını bile farketmemişti. Asistanı boğazını temizleyerek
"Benan hanım toplantınız başlamak üzere" dediğinde genç kız sıçradı yerinden korkmuştu bir an. Asistanı telaş ile
"Özür dilerim korkuttum ama kapıyı çaldım duymadınız mecbur girmek zorunda kaldım" dediğinde benan ufak bir gülümseme göndererek
"Önemli değil Hande hadi gidelim şu toplantıya da tanışalım bakalım" dediğinde Hande eliyle yolu gösterip
"Buyurun" dediğinde önde benan arkada Hande odadan çıkmışlardı.
"Müşteriler geldi mi Hande"
"Yok benan hanım ama gelmek üzeredirler" dediğinde kafasıyla onayladı.
"Peki onur geldi mi?"
"O toplantı odasına geçiyordu az önce"
"Güzel eğer müşterilerle anlaşırsak işin başında durması için Mardin'e onu göndermeyi düşünüyorum sence doğru mu düşünüyorum" diye sordu Handenin düşünceleri önemliydi onun için çok zeki bir kızdı.
"Bence en mantıklı olan yol bu benan hanım çünkü sizin gitmeniz halinde şirketin hali ne olur hiç düşünemiyorum ah düşündüm de en doğrusu abinizin gitmesi" dediğinde kafasıyla onu onayladı asansörün önüne geldiklerinde  Hande düğmeye dokunmuştu. Asansör geldiğinde içinde 4 tane iri yarı adam vardı göz ucuyla onlara bakıp asansöre bindi. Adamların gözlerinde genç kızın üzerindeydi genç kız elinde ki tabletle bir şeyler yapıyordu. Hande
"Efendim zor olmuyor mu iki işi bir arada yürütmek ve siz öyle bir şey yapıyorsunuz ki ben anlamıyorum nasıl yetişiyorsunuz" dediğinde benan kısık bir kahkaha atıp elinde ki tableti göstererek
"Bu benim işim değil Hande zevk aldığım bir şey siz kitap okuyorsunuz ben sayılarla oynuyorum öyle düşünebilirsin" dediğinde arkada ki adamlar kıza merak içerinde bakıyorlardı. Hande
"Ama bu çok zor ah ben hiçbir zaman şu sayılarla iyi anlaşamayacağım galiba" dediğinde benan duran asansörden indi
"Öğrenmek istersen öğretebilirim" dediğinde Hande korku dolu bir yüzle kıza bakmıştı
"Ah yok sağol benan hanım ben avukat olsam bana kafi" dediğinde benan omzunu ovalayıp
"Sıkıştığın yerler olduğunda çekinmeden gelmen gerektiğini biliyorsun" dedi genç adamlarda onların arkalarından geldiğini farketmeyen iki kızı izleyerek peşlerinden ilerliyorlardı. Toplantı odasına geldiklerinde benan abisinin yanında ki yerini aldı Hande de onun yanına oturdu. Arkalarından asansörde gördükleri adamlar içeri girince handeyle bakışıp ayağa kalktılar diğerleri gibi adamlar kendilerini tanıtıp kızlara ellerini uzatıp tokalaştılar.
Abimin asistanı projeyle ilgili bilgi verdiğinde adamlar dikkatle benanı izliyorlardı. Benan kafasını tabletten kaldırmadan önünde ki işle ilgilenirken adının toprak olduğunu öğrendiği adam
"Siz benan hanım ne düşünüyorsunuz bu projeyle ilgili" diye sormuştu.
"Burada sizi en iyi yönlendirecek kişi onur beydir mimar olarak onunla konuşabilirsiniz ama size şu konuda düşüncemi aktarabilirim onur işin de en iyisidir abim diye söylemiyorum ama onun sayesinde bu şirket hızla büyüdü içiniz rahat olabilir" dediğin de genç kız adı Arhan olan adam
"Ne yani sen mimarisiyle ilgilenmeyecek misin?" Diye sordu
"Tabi ilgileneceğim ama benim Mardin'e gelme gibi bir durumum olamaz şirketin yönetiminden sorumlu olduğum için onur bey projeyle ilgili her şeyi halledecektir" dedi genç kız güzel bir üslupla onur kardeşiyle gurur duyuyordu çok başarılıydı olsundu ikisi bu başarıyı çok güzel yakalamışlardı. Babalarını kaybettikten sonra onur ve Benan birbirlerinin en büyük destekçisi olmuşlardı. Ama onurun çok büyük korkusu vardı bir gün kardeşini kaybedeceğini düşünmek onu delirtiyordu. Adamların aralarında en sessiz olanı azat
"Onur bey sizinle özel olarak konuşmam gereken bir konu vardı acaba toplantıdan sonra bize vakit ayırabilir misiniz?" Diye sordu benan şaşırmıştı kendisi gibi masmavi gözleri kumral saçlıydı kısa bir bakışları benana değip geçti. Toplantı bittiğinde odadan herkes çıkmış onur, azat, toprak, Arhan ve Korhan kalmışlardı içeride azat direk konuşmaya başlayarak
"Açıkça konuşacağım biz buraya kardeşimi almaya geldik" dediğinde onur afallamıştı.
"Ne diyorsunuz siz?" Diye sinirle söylendi
"Az önce de söylediğim gibi onur bey biz buraya kardeşimi yani benanı almaya geldik." Dediğinde onur hızla kafasını sallayarak
"O sizin kardeşiniz değil benim kardeşim bana abi diyor o" dedi azat ise sinirle yumruklarını sıkıp masaya vurdu
"Bende onu anlamıyorum ya kardeşim ne olduda bizi unuttu bizi hatırlamıyor ne yaptınız kardeşime" diye sesini yükselttiğinde onurun omuzları düşerek
"Babam ona arabayla çarptı ama öncesinde çok hırpalanmıştı babamla kamptan dönüyorduk bir anda yolumuza atladı babamda aniden önümüze çıkınca çarptı. Hastaneye götürdük hızla kafasına çok şiddetli bir darbe almış ve öncesinde aldığı darbelerden bir de ilaç enjekte etmişler vücuduna 7 ay gibi bir süre komada kaldı uyandığında hiçbir şey hatırlamıyordu adını ne olduğunu biz onu İzmir'de bulduk mesela nereli olduğunu kaç yaşında olduğunu falan hiçbir şey hatırlamıyordu babam araştırdı ama izmirde kimse bir şikayette falan bulunmamıştı." Gözünden yaş düştüğünde onurun azat hızla
"Bulunmaz tabi çünkü o Mardin'den kaçırıldı" demişti. Onur
"Ben göndermemesi için çok yalvardım babama bana kardeş olsun dedim babam yoksa karakola gidecek teslim edecekti ama benim yüzümden götürmedi bana kardeş oldu babama da evlat oldu" dediğinde Arhan
"Ulan abi bu nasıl iş lan" diyerek odada dolaşmaya başladı. Korhan ilk defa konuşarak
"Ben konuşmaya gidiyorum tutup kolundan götüreceğim" diyerek yerinden kalktı onur hızla
"Lütfen söylemeyin o toparlayamaz doktorlar travma yaratacak her şeyden uzak tutun dedi ona ben söyleyeyim" dediğinde odada ki herkes kapıda ki kızdan habersizdi.
"Bir an önce söyleyeceksin onur ve ben kardeşimi alıp gideceğim 15 yıl boyunca mahvolduk biz çok az bir vaktin var ya söylersin ya da ben tutar kolundan yanımda götürürüm kardeşimi" deyip ayaklandı genç kız duyduklarıyla kapının önünde donup kalmıştı kimden bahsediyorlardı hiçbir fikri yoktu başı dönüyordu gözleri kararıyordu genç kızın ayakta duracak hali kalmadığında kapının önünde bir an da kendinde geçmişti. Azat ise kapıyı hızla açtığında kapının önünde olan kızla duraksadı. Kendinden geçmiş haliyle tam yere yapılacakken kızı yakalayabilmişti. Konuşulan herşeyi duymuş muydu yani hızla kucağında ki kızla içeri bağırdı.
"Lan buraya bakın kız bayıldı" dediğinde içeride ki adamlar hızla dışarıya adımladılar