I Feel Like I'm Drowning

ep1 İlk görüş ilk dokunuş ve arzuyla yanıp tutuşan genç

(SLM SLM SLM 

ŞİMANSKİ İLE BU İKİSİNİ YAKISTIRIYORUZ NOKTA KARDESİM

OY VE YPRUMLARINIZI BEKLİYORUM KEYİFLİ OKUMALAR

COK HEYECANLIYIM BU FİC İCİN DE OF)

---

-Dominik

Yatağımda başımı geriye yaslamış ve elimdeki sıvıyı peçeteyle temizleyip köşeye atmıştım. Yaşadığım zevk sarhoşluğu başımı döndürürken kafamın içinde dolanan yüz beni deli edecekti, and içmişti buna resmen. Onunla sadece bir kez yüz yüze konuşmuştum, onu gördüğüm ilk an, elimi sıktığı zaman yaşanan ilk temas ve benim aklımdan asla silinmeyen o herif

Alexander, Alexander Djiku.

Adı bile beni yalvartmaya yetiyordu, ciddi manada yetiyordu hem de. Onu üç ay önceki ilk görüşümden sonra her gece rüyalarımı süslemeye başladığı ilk andan beridir Fred'den ayrılmıştım. Onu aldatıyormuş gibi hissediyordum ve bu ilişkiye daha fazla devam edemezdim. O beni anlayışla karşılayarak hayatımdan çıkmıştı ve şu an sadece rüyalarımda beni ziyaret eden bir adama yükseliyordum çaresizce.

Üç ay önce babam ve ben yan yanayken girmişti birdenbire içeriye, kapıyı çalmayı ihmal etmemişti tabii. İçeri girer girmez babamın kulağına eğilip bir şeyler fısıldadığı sırada kesişmişti gözlerimiz. Babama söyledikleri bitince kafasını kaldırıp dik şekilde durmuş ve selam verip çıkacakken babam onu durdurmuştu. Eliyle beni işaret edip gülümsemişti babam

"Oğlum Dominik. Sizi hiç tanıştırmamıştım ama artık neredeyse sağ kolum olan adamla tanışması gerektiğini düşünüyorum." demişti babam ciddi sesiyle ama yüzünde sesindeki ciddiyete tezat bir gülümseme vardı. Alexander başını sallayıp bana dönmüş ve elini uzattığında elimin titrememesine özen göstererek ben de ona elimi uzatmıştım. 

"Merhabalar Dominik Bey, ben Alexander Djiku. Sizle tanışmak büyük bir zevk benim için" diyerek gözlerimin içine baktığında nefesim kesilmiş gibi hissetmiştim. İçimde aniden kopmaya başlayan fırtınaları hiçe saymaya çalışıp yüzümde bir gülümseme oluşturmuştum

"Tanıştığıma memnun oldum Alexander Bey"

"Ah Bey demenize hiç gerek yok sonuçta ben babanızın çalışanıyım." bana muhteşem gülümsemesini sunmuştu birkaç saniye de olsa ve ben ciddi manada iptal olmuştum. Elini hiç bırakmak istemesem de bir süre sonra saçma kaçar diye bırakmıştım ellerini ve ben de gülümsemiştim

O bir süre boyunca babamla konuşsa da gözlerimi çekmemiştim ondan, o da ara sıra bana bakıyorken gözlerimiz kesişince bile içimde bir şeyler tepiniyordu sanki. Hissettiğim karıncalanma hissi ile baş etmeye çalışırken derin derin nefes alıyordum o an çaktırmadan. O babamla konuşmasını bitirince odadan hem babama hem bana selam vererek çıkmıştı. İşte onu ilk ve son görüşüm o gün yani 3 ay önce olmuştu.

Aklımda eski an canlansa da artık kalkmam gereken saat olduğunu bildiği için ayaklanmıştım. Üstümdeki kirlileri çıkartıp kirli sepetine yolladıktan sonra ılık suyun altına girmiştim. Duş alırken mümkün olduğunca onu aklıma getirmemeye çalışmış ve çıkmıştım duştan. Şu sıralar babamın dediğine göre tehlikeli günler olduğu için onlarla kalmak zorundaydım. Bu günler geçtiği ilk an kendi evime geri dönmeyi planlıyordum günlerdir.