Kalbimin Kırık Parçası (yarı texting)

ilk date

Ölmeden önce yapılacaklar
Motto: insanların kalplerini gülümset
•babanla tanış
•wasabi dene
•kapsül otelde kal
•50 kişiye çiçek dağıt (erkeklere verme)
•her gördüğün çocuğa gülümse
•organ bağışçısı ol
•her gün bir kelimede olsa kendinden iz bırak
•güneşin doğuşunu babanla izle
•saçını bağışla
•bir bebeğin isim anası ol
•50 midye göm
•uçaktan atla
•kendini çok sev
•anneni her gün öp
•ayda en az 1 kere böbrek nakli bekleyen Catherine Teyze'ye sevdiği kurabiyelerden götür
•100 dilde seni seviyorum demeyi öğren
•hayatının bir kutlamadan ibaret olduğunu unutma
•katlanabilir bisiklet al
•babana şekerli gözleme tattır
•lunaparkta gönlünce eğlen
•barista olarak çalış
•pizzalı çorabının tekini bul
.
.
.
•ölmeyi düşünme (olabildiğince)
•AŞIK OL!

ECE LİLY'E AİTTTİR

Alaz Ece'nin böyle bir listesinin olduğunu duyunca beyninden vurulmuşa dönmüştü. Üstüne bir de listeyi görünce nefes alamadığını hissetti, camı açtı ama hala nefes alamıyordu. Göğsüne bir şeyler batıyordu sanki. Kızına yeni kavuşmuşken onu kaybedemezdi hayır. O bir Soysalandı ne yapar eder o kalbi kızına bulurdu. Gerekirse kendi kalbini söker kızına verirdi ama Ece'yi bu çaresizliğin ortasında bırakamazdı en azından bunu kızına borçluydu.

Saat 9'a gelmek üzereydi Ece hem heyecanlı hem de garip bir şekilde huzurluydu. Burda güzel cicileri yoktu o yüzden ilk date'ine rahat eşofmanlarıyla gitmesi gerekecekti ama olsun o her haliyle çok güzeldi. Çantasından allığını çıkardı pıt pıt yanaklarına sürdü bir pıtta burnuna sürmeyi ihmal etmedi. Fazla mı sürdüm acaba diye düşünürken allığın fazlasından zarar gelmez diye söylendi kendi kendine. Çok süslenmeye de gerek yoktu, yakışıklı havaya girmesin diye düşündü. Normalde parfüm sıkması yasaktı ama bugünlük 1 fıstan bir şey olmaz diye annesinin parfümünden sıkmıştı. Asi odaya girmesiyle aldı parfümünün kokusunu.

Asi: Çörek otum ben parfüm kokusu mu alıyorum yoksa bana mı öyle geliyor?

Ece: anne...ııı şey dicem ben sana...

Asi: Dinliyorum.

Ece: Canım annem şimdi şöyle yani bir şey demem gerek ama nasıl diyeceğim bilemiyorum tam olarak da ama demem de gerekiyor gibi

Asi: Kızım çok tatlı geveliyorsun ama seni kıvrandırmak istemiyorum. Burnunu kırdığın çocukla mu buluşacaksın?

Ece: E ama yuh anne! Nerden anladın?

Asi: Annelerin özel güçleri var akıllı kelebeğim daha siz konuşmaya başlamadan anlıyoruz biz ne demek istediğinizi.

Ece: Kızmadığına göre gitmeme izin verecek misin yani?

Asi: Evet vereceğim ama benden bir şey saklamak yok olur mu? Birinden hoşlanmak kadar doğal bir şey yok. Benim endişem senin birinden hoşlanmanla ilgili de değil. Sağlıklı insanlar bile o ilk flört aşamalarında kalplerine anlam veremezler. Sadece kalbimiz de değil vücudumuzun her zerresi heyecanlanır. Senin kalbin zaten normalde de aksiyon delisi biliyorsun üstüne böyle bir şey sana ekstra yük olsun istemiyorum. Ama haklısın her genç kız kadar senin de bunu yaşamaya hakkın var amma velakin dediğim gibi benden bir şey gizlemek, beni habersiz bırakmak yok.

Ece, annelerin bir tanesinin sen biliyorsun değil mi diyip sulu bir öpücük bıraktı annesinin yanağına. Saati kontrol etti 9 olmuştu. E önden beklesin beni biraz diye düşündü. Kararında bir rötar çokta umrumda değilsin mesajını içeriyordu. Annesine seni çok seviyoruuummm diye bağırarak çıktı odadan. Asansörle aşağı inerken bir yandan da nefes egzersizini yapıyordu. Kantine girdiğinde Tarık'la göz göze geldi hafif bir tebessümle yürüdü masaya doğru.