dindar olanlar seri geçsin kitabı acil sakın başlamayın bile bu sadece bi kurgu ama olsun sövebilirsiniz falan
tamamen şahsi kurgum tamam mı gerçeklere dayanmıyo şahsi
hem fantastik yazmayı özledim hem ciddi bi şeyler yazmak istemiyorum sadece eğlenmek istiyorum o yüzden ortaya böyle bi kitap çıktı sakın ha vooov iblisli falan şimdi bu paso aksiyon olur demeyin elemanın yaptığı en aksiyon dolu şey valorant oynamak amk
>>>>>>>>>>>>>>>
Önümdeki kıza baktım. Titrek gözleri, ısırdığı dudakları ve birbiriyle oynayan elleri ne kadar gergin olduğunu gözler önünde seriyordu. Beni buraya çağıran oydu, neden bu kadar korkuyordu?
Gökyüzündeki varlıklar asla insan dünyasına karışamazdı, bu geçilmez bir kuraldı. İnsanlara güçlerini verebilir, onları canavarlarla savaşmaları için kutsayabilir fakat onların dünyasına müdahale edemezlerdi. Karışanlar önce düşmüş melek sonrasında ise iblis olurdu ve benim geldiğim nokta da buydu. Tüm meleklerin canı cehenneme diyerek bir tabuyu yıkmış meleklere saldırmıştım. Düşmüş melek olmamın ardından insan dünyasının rahatlığı fazla gelmiş -internet kafe denen yerde çok takılmıştım- rahatlığıma ve akıllanmayışıma çomak sokmak isteyen Tanrı ise beni doğrudan cehennemin derinliklerine göndererek iblise çevirmişti. Çoğu melek düştüğü andan itibaren anında tekrar geri nasıl çıkacağını düşünürdü. Melekler insanların sandığı kadar iyi değildi iblislerden tek farkları insan dünyasına karışamıyor oluşlarıydı.
İblislerden çok daha kötü melekler tanıdım ve inanın iblisler onların yanında daha 'melek'ti.
Bir gün cehennemin derinliklerinde sıcakla haşır neşir olup yine sefa sürerken, iblislerin kendi arasındaki hiyerarşi de üste çıkmıştım bu yüzden bütün işlerimi küçük iblislere yaptırıyordum, birden çağırıldığıma dair çağırma çemberi ayaklarımın altında belirmişti.
İnsanlara bazı güçler bahşedildi. O siktiğimin meleklerinin kendi arasında yaptığı kavga yüzünden yerle gök birbirine girmiş, soyut çizgi çatlamış ve dünya üzerinde asla olmaması gereken canavarlar yer yüzüne inmişti. Bunu tamamen görmezden gelen Tanrı, bu da insanların kaderiymiş diyerek onları canavarlarla baş başa bırakmıştı.
Sonradan insafa gelmiş olacak ki insanlara canavarlarla savaşma gücü vermeye karar vermişti. Bunun için ise melekleri görevlendirmişti, tam komedi. Belki de insanları acı çekerken izlemeyi seviyordu sonuçta ilk önce melekleri yaratmıştı ve melekler boktandı.
Melekler asla kendi problemleri değilmiş gibi bunu bir eğlenceye çevirdiğinde iş çığırından çıkmış ve aralarında 'benim kutsadığım en güçlüsü' savaşı dönmeye başlamıştı. Bütün bunların arasında ben ise ne mi yapıyordum? İnternet kafede valorant denen oyunu oynuyordum.
Melekler insanları canavarlarla savaşması için kutsayıp onlara yetenekler verirken bunu bir oyuna çevirdiklerini görünce ilk başta umursamamıştım. Bende öyle iyilik timsali sayılmazdım sonuçta. Ama Ning'e dokunmayacaklardı.
Ning tam olarak melekti. Her şeyiyle o isme yakışırdı, yaptığı her hareket tam olarak insanların 'melek' dediği türdendi. Paçalarından iyilik akar, sadece iyilik düşünür, nerede adalet varsa orada olurdu.
Bu yüzden yozlaşmış melekler onu hedef alıp üstüne gitmişlerdi. Bende durur muyum yapıştırmıştım hepsine birer tane.
Tanrı beni yaratırken 'biraz' abartmıştı. Sanırım ilk melek olduğumdan dolayı dozu ayarlayamayıp fazla güç vermişti. Onun da acemiliğine gelivermiştim işte. Ben birkaç tane meleği yok edince bundan insan dünyası da etkilendi tabi ki. Sonra ben hop yeryüzüne sürüldüm. Tanrı aklımı başıma getirmem için bunu yapmıştı ama insan dünyası çok eğlenceliydi. O götüm meleklerdense burada eğlenmeyi tercih ettiğim için en sonunda iblis olmuştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Savage /Winrina/
FantasyYola melek olarak başlayıp en sonunda iblis olarak bitiren Karina ile onun çağırıcısı Minjeong hakkında bir hikaye. Karina tek bir şey istiyordu, Minjeong'un 7 dilek hakkını da kullanması. Minjeong ise hiçbir şey istemiyordu. Dünyanın en güçlü iblis...