İlk olarak şunları söylemek istiyorum;
Başından beri yanımda olan ve tüm bölümleri okumaya çalışan herkese teşekkür ederim. Özellikle;
@tussemlii
@daisy_tale-
@safirmavisiyizz
@humay_s
@Voteciyim
@okumakherseyim1
@Barbieniz123
ve diğer okuyan ve destek veren herkese çok teşekkür ediyorum ve hepinize kocaman kalp gönderiyorum. İyi ki varsınız <3
Keyifli okumalarrrr
(.........)
Sabah çok geç uyanmıştım. İlk başta çoğu şeyi hatırlayamadım. Sonrasında telefonum aklıma geldi. Sinirli bir şekilde telefonumu olduğu yerden aldım.
Ama kötü şeyler olabilir diye izlemeye korkuyordum. Bu yüzden videoyu açmadan aşağıya indim.
O sinirle Valery ile eskisi gibi konuşmam gerekiyordu. Ama yapamazdım. Fakat eğer öğrendiğimi öğrenirse neler yapmazdı...
Artık ona Valery amca diyemezdim ki ben...
"Günaydın prenses." Her zamanki gibi 'Günaydın' diye cevap vermedim.
"Dün gece ne ağır uyumuşum." Daha konuşmak bile istemezken ağzından laf almaya çalışıyordum.
"Bide gece bana grip ilacı verdin o neydi öyle?" Valery biraz duraksadı.
"Dışarı çıktığımda doktorada uğradım. Herkes kullanıyormuş." Ne kadar profesyonel yalan konuşuyordu.
"Tamam." İnşallah anlamamıştır diye dua ediyordum bir yandan da.
Yemeğimi yedikten sonra Valery bugün de dışarı çıkacağını söyledi. Heyecandan havaya uçacaktım resmen. Mutlu olduğumu belli etmemeye çalışırken kendimi zor tuttum.
Valery gittikten sonra o çocuk tekrardan gelir diye hemen bahçeye çıktım.
Kısa bir süre sonra beklediğim gibi olduğunu gördüm.
"Bu ne heyecan prenses?" Artık prenses demesine izin veriyordum çünkü iyi biri olduğuna emindim.
"Sana ihtiyacım var!" Çocuk bana 'Ne değişti?' der gibi bakıyordu.
"Tokattan son-" Sözünü kestim ve aceleyle "Çok üzgünüm. Affet beni. Sabaha kadar yalvarabilirim! Sana ihtiyacım var lütfen..."
"Tamam sakin ol prenses. Sorun ne?" Aceleyle anlatmaya başladım. Sözlerim bitene kadar beni dikkatle dinledi.
"Videoda ne yapıyorlar?" Sinirli olduğu anlaşılıyordu. "Bakmadım, bakamadım korktum..."
"Ne diyorsun sen? Hemen getir ben bakarım!" Koşarak odama çıktım. Telefonumu kaptığım gibi hemen aşağıya geri indim.
Çocuk elimden telefonu çekip, videoyu açtı. 2x hıza alıp izlemeye başladı.
"Beni artık kimse tutamaz! Öldüreceğim bu adamı!"
İyice korkmaya başlamıştım. Videoda ne olduğu hakkında fikirlerim vardı. Ama eğer düşündüğüm şeylerse neler olurdu bilemiyordum.
"Ne oldu?" Sakin gibi duruyordum ama hiç sakin değildim. Çocuk sinirle telefona bakıyordu.
"Plan yapmalıyız. Seni sata- çok üzgünüm ağzımdan kaçtı." Bu çocuk beni gerçekten düşünüyordu.
"Sıkıntı yok prensim." Ne demiştim ben az önce? Ağzımdan kaçırmıştım.
" 'Prensim' demek iyi alıştın prensesim." Şuan konumuz bu değildi ama sohbete devam ettim.
"Bu arada adın ne?" "Drew" Vay be çok havalı bir ismi vardı.
"Tamam ama şuan plan kaldı devam etmeliyiz!"
Evin ön tarafından ses geldi. "Becca! Neredesin? Gel elimdekileri götür!" Ne yapacaktık?
"Sen git yarın yine gelirsin." Drew bana son kez bakıp ormanda kayboldu.
Gıcıklığına yavaş yavaş gittim evin ön tarafına. "Nerelerdesin Becca? Hadi ama! Son günlerde iyice değiştin!"
Öldürmek istiyordum şu adamı. Gidip bıçak almak ve tam kalbine batırmak. Sen kim oluyorsun da beni kandırıyorsun lan şer-
"Hayal dünyasında mısın Becca?" Konuşmadan eşyaları alıp içeri götürdüm.
Bir sonraki günün gelmesini çok istiyordum.
------------------------------------------------------------------------------
Bölümü nasıl buldunuz?
Sizin desteğinizle gaza gelip iyice yazıyorum. İyi ki varsınız.
Önceki bölüm fazla aksiyonlu yazdığım için bu bölüm de o kadar aksiyonlu yazmadım.
Başlığa aşık oldum bu arada 'Prensim' Sizce?
-----------------------------------------------------------------------------
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yabancı
ActionMerhabalarrr ben Beril (~B) Kitabıma hoşgeldiniz. -Daha 9 yaşında iken ailesini yangında kaybeden Becca'ya babasının yakın arkadaşı(?) olan Valery bakacaktır. Becca 18 yaşına geldiğinde olacaklardan haberi yoktur.