" Al bakalım sende bak ayna karşısında." Jeongin kıyafeti alıp aynanın karşısına geçti ve kıyafeti üzerine tuttu. Kıyafetin renkleri ve modeli tam ona uygundu. Hyunjin bana döndü.
"Seçimlerin çok iyi,tarzını beğendim." Duyduğum cümleyle gülümsedim."Gelin size kahve ısmarliyim,uzun zamandır modellerle bu kadar yakınlaşmamıştım." Jeongin'le bir süre bakıştık. Ve sorusunu cevapladı.
"İşiniz varsa rahatsızlık vermeyelim."
"Yok yok. Zaten sabahtan akşama kadar masamda oturmaktan başka bişey yapmıyorum. Benim için de iyi olur kabul ederseniz."
"Eh. Madem bu kadar isteklisiniz." Hyunjin bana gülümsedi.
"Gelin odama götüreyim sizi."
İlerlemeye başladığında bizde kıyafetleri masanın üzerine bırakıp peşinden gittik. Asansöre bindik fakat Jeongin korktuğu için hemen kolumu tuttu. Asansörden çok korkardı ve tek başına asla binemezdi. Hyunjin bize baktı ve Jeongin'in kolumu tuttuğunu görüp kaşlarını çattı.
"Korkuyomusun?" Jeongin kafasını kaldırıp Hyunjin'e baktı.
"Evet. Küçüklükten bı travmam var. Tek başıma binemiyorum."
"Peki hiç yüzleşmeyi denedin mi? Tek başına binmeyi falan?"
"Hayır denemedim. Denemek te istemiyorum." Hemen araya girdim.
"Travması kolay atlatılıcak bişey değil."
"Anladım. Özür dilerim." Jeongin gülümsedi.
Sonunda asansör en üst katta durdu. Önce Hyunjin,ardından Jeongin ve ben indik. Odasının kapısını açıp bize eliyle geçmemizi işaret etti. Odası çok büyüktü. Bu kadar büyük bı odam olsa asla sıkılmazdım. Hyunjin de içeri girip kapıyı kapattı ardından koltuklardan birine oturdu. Telefonundan birisini aradı.
"Odama 3 kahve gönderin." Telefonu kapatıp cebine koydu ardından bize döndü."Eee anlatın bakalım nasıl başladınız modelliğe." Jeongin yine benden önce cevap verdi.
"Benim aklımda yoktu aslında internette videoları karşıma çıktı çok hoşuma gitti sonra kendimi buralarda buldum."
"Peki sen Felix?"
"Ben küçüklüğümden beri istiyodum zaten. Ama ailem sürekli karşı geliyodu. Buna rağmen kendim çabaladım ve sonunda hayalime ulaştım."
"Ailen neden istemiyodu?" Dedi kaslarını çatarak.
"Bilmiyorum. Nedenini bir çok kez sordum ama her seferinde geçiştirdiler."
"Anladım. Ama seni tebrik ediyorum, ailene rağmen buralara kadar gelmişsin. Gerçekten çok istekli olmalısın. Birazda siz bana biseyler sorun. Hep ben soruyorum." Dedi ve hafiften güldü. Ah gülüşü gerçekten çok güzeldi. Biz sohbet edip kahvelerimizi içerken Jeongin'in telefonunun çalmasıyla sohbetimiz yarıda kesildi. Özür dileyerek telefonu açtı.
"Buyrun bay bang...Evet yanımda...Ah çok özür dileriz hemen geliyoruz." Telefonu kapatıp bana döndü."Bay bang şirkette bizi bekliyo gitmemiz lazım." Kafamı salladım ve Hyunjin'e döndüm.
"Bizim kalkmamız gerek herşey için çok teşekkürler yarın görüşürüz."
"Asıl ben teşekkür ederim. Uzun zamandır modellerimle bu kadar samimi olmamıştım." Diyip bize kapıyı açtı. Kapının önündeki korumalara dönerek. "Beyefendilere çıkışa kadar eşlik edin." Koruma kafasını salladı."Yarın görüşürüz çocuklar." Biz asansöre binerken o da odasına girip kapıyı kapattı. Koruma biz arabanıza binene kadar yanımızdan ayrılmadı. Arabaya binip şirkete doğru ilerlemeye başladık.
"Olm adam aşırı yakışıklı ve samimi ya çok sevdim ben."
"Evet."
"Sende bakışlarınla adamı yedin bitirdin hep ben konuştum." Dediği şeyle duraksadım.
"Ha? Ne? O kadar mı kötü bakıyodum? Off kesin benim çok soğuk biri olduğumu düşünücek!" Diyerek dirseklerimi dizime koydum ve başımı ellerimin arasına aldım.
"Yok be bence o da senden etkilenmiş gibiydi. Yoksa bu bı stilist aşkımı?" Dedi ve gülmeye başladı.
"Jeongin! Adam ünlü birisi bana nasıl baksın? Hem... Adam belki kızlardan hoşlanıyo bir sürü hayranı var sonuçta dünyaca ünlü birisi."
"Yani sen ona aşık oldun. Doğrumu anladım?"
"Hayır tabikide saçmalama!" Bana doğru eğildi ve kısık sesle.
"Yüzün ve gözlerin hiç öyle demiyo ama!" Dedi. Şaşkınlıkla kafamı kaldırıp ona baktım.
"Ne? Nolmuş yüzüme? Bişey mi var?"
"Kıpkırmızı oldun Felix,adama bakarken de gözlerin parlıyodu!"
Konuşarak geçirdiğimiz yarım saatte şirkete geldik. Bay bang'tan biraz azar yemiş olabiliriz. Şirketteki işlerimi de halledip eve geçtim salondaki koltuğa uzandım yorgunluktan ve orada uyuya kalmışım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Stilist Aşkı
Short Story"Noldu bir sorun mu var? Kötü mü olmuş?" "Hayır. Aksine beklediğimden daha mükemmel."