DİKKAT!
BU KURGUDA UMAY'I BEN, GÖKTUĞ'U İSE ARKADAŞIM OYNATMAKTADIR.
UMAY: defnewq12
GÖKTUĞ: kitaplar900"Tatlım, okula geç kalacaksın!"
Çantamın içine son kez matematik defterimi koyduğumda doğrularak belimi tuttum. Daha bu yaşlarda belimin kireçlenmesini istemiyordum. Daha fazla yaşlılarda göründüğünü biliyordum. Kilolu da değildim. Annem de babam da neden böyle bir şey olduğunu çözememişlerdi.
"Okulun karşısından simit alırsın, kahvaltı hazırlamamı beklersen sanırım 2. derse anca yetişirsin."
Kıyafetimin ucundan tutup yukarıya doğru çektim. Okul kıyafetimi giymek üzere gardrobumun içinden etekleri siyah, üstü ise beyaz, kırmızı desenli okul formamı çıkarttım.
En son giyindiğimde ise siyah saçlarımı serbest bırakmak için tokamı da çıkarttım. Şekil vermek için parmaklarımı saçlarımdan geçirirken en son dün banyo ettiğim aklıma gelmişti. Normalde her gün 2 kere etmek zorunda kalırdım. Annem sağolsun, küçüklüğümden beri bakımlı olmayı öğretmişti bana. Her gün yıkanmayı bakım kategorisifene sokamayız ama ben de böyle idare ediyordum işte.
"Ben çıkıyorum. Okul çıkışı geç gelicem."
4.Katta olduğumuz için yürüyerek inmek kolay olmamıştı ama apartmandan kolayca çıkmıştım.
***
Kafeye geldiğimde bir poğaça alıp bir masaya geçtim. Tüm kızlar bu yıl olacak olan liseler arası turnuvalarda futbol takımının kaptanı olacak çocuğa bakıyorlardı. Adı Göktuğ'du ama davranışlarından ne kadar egoist biri olduğu belli oluyordu. Ben de arkamı dönüp baktım. Artık sabrı kalmamış gibi görünüyordu. "Ne konuşuyorsunuz? Bu kadar gülünecek bir şey varsa biz de bilelim."
İstemsiz şekilde gözlerimi devirerek poğaçamdan bir ısırık daha aldım. Kızlar gerçekten bu tipe mi kalmıştı gerçekten?
Herkesin 2. tipi olan egoist konuştu. Bu da sarı saçlı olduğu için seviliyordu. "Okulda bazı söylentiler var senin arkadaşlarından duyman daha hayırlı olur."
Ne dedikleri hakkında ufacık fikrim olmadığı için meyve suyumdan bir yudum alarak ağzımdaki lokmayı yutmaya çalıştım. Aralarındaki tartışma devam ediyordu. "Kardeşim benim burada sabrımı bozma söyle gitsin."
Kimsenin konuşmadığını fark ettiğinde derin nefes alarak ayağa kalktı. "Neyse herkese afiyet olsun." Kızlara delici bir bakış attı. "Kızlar bana öyle bakmayın, hiçbiriniz tipim değilsiniz."
Artık sinirlendirmeye başlatmıştı bu beni. Yanımdan geçip kapıdan çıkacakken mırıldandım. "Sanki sen bizim tipimizsin."
Yavaşça bana döndü. Kim olduğumu sorguluyor gibiydi. "Adın Umay mıydı?"
Arkadan bir kız sesi geldi. "Konuştu yine Allah'ın eziği. Sen o çocuğun saç teline bile denk değilsin. Konuşma derim."
Ayağa kalktım. "Asıl o çocuğum beyni, ona takıntılı olan kızların beyinlerini toplasak bile çeyreği edemez."
"Aleyna kes sesini. Beni koruyacaksın diye kendini rezil ediyorsun." Göktuğ sinirle konuşan kıza döndü.
Kafeye son bir bakış attım. "Parayı okul çıkışı ödeyeceğim."
Kafeden çıktığımda derin bir nefes aldım. Gerçekten oturup şunların beynini sorgulamak gerekiyordu.
Arkadan biri omzuma dokundu. "Kusura bakma Umay'cığım, tamam popülersin de lütfen uzatma."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Turnuva Kalbi
General FictionLise son sınıf olan Umay, liseler arası turnuvalarda oynamaktadır. Turnuvalardan sorumlu tutulan Göktuğ, bu süreçte Umay'a destek çıkar ve yardımcı olur. Konu turnuvadan başka olaylara saparak aralarındaki bağı güçlendirir...