Hellooooo
Bu bolum biraz kisa oldu ama napim hala kendimi duz yazida gelistiremedim
Betimleme kotuyse kusura bakmayin lutfeeen
Bu arada yorum yazin
Yorumlarinizi okuyorum zaten neredeyse hepsine yanit yaziyorum
Siz yorum yazdikca ben bolumleri daha erken aticam
İyi okumalarrrMinho eve gelince anahtarı sehpaya koydu. İkizler televizyon odasında kanepede uyuyaklamışlardı. Felix, Jeongin'e sarılarak uyumuştu. Televizyon hala açıktı. Minho ceketini indirip televizyon odasına geldi. Televizyonda Tom ve Jerry oynuyordu.
"Hala çocuk gibiler..."
Televizyonu kapatıp üstlerine battaniye örttü. İkisi o kadar tatlı uyuyorlardı ki Minho bir an küs olduğunu unutmuştu. Mutfağa gidip loş ışığı açtı. Kirlenmiş bulaşıkları yıkarken sadece duvar saatinin sesi geliyordu. Bulaşıkları yıkayıp üst raftan mama paketini aldı.
"Gelin bakalım."
3 küçük kaba mama doldurup mamalarını yiyen kedilerin başını okşadı. Favori kedisi Soongi kuyruğunu sallayı başıyla Minho'nun bacağını okşadı. Minho çömelip kedinin başını okşayıp derince bir nefes verdi.
"Sana bahsettiğim çocuk beni öptü, Soongi... ama ben onu ittim. Bana ne oldu bilmiyorum. Tek bildiğim şey bana ne olduğunu bilmediğim galiba. İyi geceler çocuklar." Minho ayağa kalkıp kendi odasına gitti.Yatağına uzanıp tavana bakarken Jisung'un parktaki hali aklına gelip durdu. Bu kadar derdinin arasında neden o vardı? Jisung ile uğraşmanın sırası değildi ama aklından çıkmıyordu. Hatta Jisung'la tanıştığından beri aklından çıktığı tek bir an bile olmadı. Jisung hissetmese de o öpücükte tutku vardı. Daha sonra uyudu.
Ertesi sabah rahat bir şeyler giyip evden çıkarken mutfakta kahvaltının hazır olduğunu gördü. Jeongin elinde spatula tutuyordu ve Felix masayı düzeltiyordu. Önemli olan soru "İkizler ne zaman yemek yapmayı öğrendi?"
Minho bunları göezden gelip evin yedek anahtarını cebine attı. Felix dudaklarını büzüp üzgün bir ses tonuyla, "Eve geç mi geleceksin?"
Jeongin elindeki spatulayı indirip, "Senin için kahvaltı bile hazırladık." dedi. Minho ayakkabılarının bağcıklarını bağlayıp onların suratına bile bakmadan, "Size afiyet olsun. Kahvaltı sevmiyorum."
Minho evden çıkınca Felix ve Jeongin birbirlerine baktılar. Jeongin hemen Felix'e kızarak, "Kendimi parçalayacağım şimdi!"
Minho evin bahçesinden çıkıp Jungkook'un arabasına bindi. Jungkook arabayı sürmeye başladı. Jungkook arabayı sürerken Minho'ya bakıp, "Nereye gidiyoruz?" dedi ve Minho iki dakika düşünüp, "Eğlenceli bir şey istiyorum."
"Tam adamına geldin." dedi ve gaza basıp gittiler.
Bir binaya girdiler binanın üst katlarına çıkıp bir odaya girdiklerinde iki genç adam onları karşıladı. "Hoşgeldiniz Bay Jeon... Bugün Bay Kim yok galiba."
"Bay Lee var. O da iyidir."
Dedi ve duvara sabitlenmiş bilardo sopalarından siyah olanını seçti. O sırada genç adam odadan çıktı. Jungkook, "İçki işer misin?"
"Belki başka zaman..."
Minho koyu kahve bir bilardo sopası aldı. İkisi de siyah deri eldiven takıp oyuna başladılar. Jungkook gülümseyip duvara yaslandı. "İlk sen başla, Lee."
Minho sopayı alıp toplardan en öndekine vurdu. Arkada çok güzel bir jazz arka fonu çalıyordu. Minho geri çekilince Jungkook gelip gömleğinin kollarını sıvayıp kolundaki dövmelerini belli etti. Topa vurmak için açı alırken Minho ile konuşuyordu. "Tanıdığım mükemmel bir dövme sanatçısı var. Seni de götüreyim."
"Aman kalsın. Dövmeyle aram yok."
"Anlat. Neymiş bakalım senin karın ağrın?"
Jungkook topa vurdu ama top deliğe girmeyince gülüp küfretti. Minho buna sırıtıp sopasını aldı. Açı alırken cevapladı, "Karın ağrım yok."
"Kızgınken dalgınsın ama bu dalgınlık farklı bir dalgınlık."
"Evet.. hayal kırıklığına uğradım." Dedi ve topa vurup çekildi. Jungkook tekrar gelip olayı açtı. Bu sefer topa çok odaklandı. Minho'ya karşı kaybetmek istemiyordu. "Hayal kırıklığına ne sebep oldu, küçük tavşan?"
"Küçük tavşan" lafına Minho güldü ve cevapladı.
"Öptü beni. Jisung dün gece öptü beni."
Jungkook durdu ve sonra kendine gelip topa vurdu. "Zaten istediğin bu değil miydi? İyi öpüştünüz mü bari?"
"Yanlış gün yanlış zamanlama ve yanlış yerde istemedim. Onu bırakıp gittim. Hiçbir şeyi unutmadım. Ona aile meseleme karışmamasını söyledim. O da karıştı. Çeksin cezasını."
"Nasıl istersen ama Jisung senin yerine başkasını bulursa deliğine saklanma küçük tavşan."
Minho sertçe topa vurdu. İki top deliğe girdi. "Ben deliğe girersem Jisung'da benimle deliğe girer. Kaygım yok bu yüzden."
Sonra ceketini aldı ve sopayı eski yerine koydu. "Güzel oyundu ama pek sarmadı. Yarın görüşürüz." Jungkook daha konuşamadan Minho gitti. Akşam evdeki rutinini yapıp tekrar uyudu.
Uyandığında bir çatıdaydı. Hari'nin intihar ettiği çatı. Ama bu Hari değildi. Jisung bacaklarını sallandıryordu. Minho bunun ruya olduğunun farkında değildi.
"Han! Ne yapıyorsun orada!?"
Jisung arkasına baktığında gözlerinden yaş yerine kan geliyordu. "Sen beni terk ettin! Bende seni terk edeceğim!"
Jisung kan ağlamaya devam etti ve kendisini boşluğa biraz daha yaklaştırdı. Minho titreyip daha çok bağırdı ona.
"Han saçmalama! Özür dilerim! Beni seni kendimden çok seviyorum!"
Jisung ayağa kalktı ve Minho'ya döndü. Minho dikkatli adımlarla Jisung'a gitti. Jisung sahil gecesindeki gibi yine onu öptü. Minho'nun dudaklarını öperken ikisi de gözlerini kapadı. Minho resmen Jisung'un dudaklarını sahiplenmişti. O geceki gibi duygusuz bir öpüşme değildi.
Kolları tatlı oğlanın beline sıkıca sarılmıştı gitmesin diye. Minho birkaç saniye sonra gözlerini açınca bir esinti hissetti. Ellerinin boşaldığını hissetti. Jisung yoktu. Daha sonra ambulans ve polis sesi duydu. Minho aşağı baktığında Jisung aşağı atladığı için kanıyordu. Minho şok geçirip bağırdı tüm gücüyle. Birden ter içinde uyandı.
Derin derin nefesler almaya çalışıyordu. "Kabusmuş..." Daha sonra eliyle anlındaki teri sildi. Saçları ensesine yapışmıştı. Hala titriyordu kabustaki gibi. Ayağı kalkıp mutfağa giderken mutfak penceresinden kendi yüzünü gördü. Kabustan dolayı suratı sararmış ve gözleri çökmüştü.
"Ben kötü bir şey yapmadım..."
Yatağa girince Jisung'u arama dürtüsü gelse de onu aramadı. Arayamazdı zaten bu saatte. O gece kabustan sonra uyuyamadı gün doğumuna kadar. Ablasının sevgilisi gibi o da Jisung'u bırakmıştı. Bu ya vicdan azabıydı ya da beyninin ona bir komplosuydu. Bunu anlamak zordu.
"Jisung asla kendine zarar vermez."
Begenmeyi ve yorum yapmayi unutmayin
Bayyyyss
Jk ve minho arkadasligina ölurum🐇
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Twins |Hyunlix/Minsung✓
FanfictionPlatonik olarak Felix'e aşık olan Hyunjin yaptığı post yorumunda Felix'in psikopat abisine yakalanır. Bu sayede Hyunjin'in oda arkadaşı Jisung'da Felix'in psikopat abisine aşık olur. Tamamlandı ✓