Albayın odasındaydım. Abim Mardine gelmek üzereydi ve onunla buluşmak için izin almam gerekiyordu.
"Albayım, dışarı çıkmak için izin alabilirmiyim?" Dedim albaya.
"Ne için?" Dedi sorgulayarak.
"Abim gelecek eve yerleşeceğiz." Dedim. Abimi görmüyordum bayağı özlemişim tabi. Acaba Çevik ile Pamir napıyordu?.
"Tamam çıkabilirsin." Dedi albay.
"Emredersiniz komutanım." Dedim, hazır ola geçip.
"Hadi çık odadan." Dedi eliyle kış kışlayarak. Arakamı dönüp kapıyı açtım. Çıktığımda koridorda Çevik'i gördüm. Ona doğru yürüdüm. Çevik, benim ona yaklaştığımı görünce durdu koridorun ortasında. Ona yaklaşıp selam verdim ilk önce. Şu an komutan asker ilişkisindeydik ve bizi gören olabilirdi.
"Rahat" dedi. İstifini bozmayarak.
"Albayın odasından çıktın, bir sorun mu var " dedi telaşla. Bu halleri çok tatlıydı. Sarılasım gelmişti. Çevik'in kolundan tutup, yan taraftaki temizlik odasına soktum. Kapıyı kapatıp, Çeviki yasladım kapıya.
Bana şokla bakıyordu. Anlam verememiş hali vardı.
"Noluyor, Rüzgar!" Dedi tok sesiyle. Sesi bile güzeldi anasını satayım hatta her şeyi ile güzeldi.
"Bir şey olmuyor sadece sevmek istiyorum" diyerek dudaklarına yapıştım. Sevdalanmıştım bu adamlara...
Dudaklarından ayrıldığımda hala bana bakıyordu, donmuş bir şekilde. Ardından kendine geldiğinde beni döndürüp sertçe yasladı bu sefer. Hızla dudaklarımı öpmeye başladı şahvetle.
Bende ona hızına yetişip karşılık vermeye çalışıyordum. Telefonumun zil sesi çaldığında ayrıldık. Elimi cebine koyup çıkardım telefonumu. Abim arıyordu sanırım gelmiş beni bekliyordu.
Çevike baktığımda telefonuma bakmaya çalışıyordu, kimin aradığını görmek için.
"Çevik benim çıkmam lazım." Dedim Çevike bakarak.
"Noldu nereye, hem kim arıyor?" Dedi tek kaşını kaldırarak
"Abim gelmiş" dedim. Telefonum hala çalıyordu. Çevikin cevap vermesini beklemeden açtım hemen.
"Alo, abi?" Dedim telefona.
"Heh! sonunda açabildin, ben geldim seni bekliyorum askeriyenin önünde" dedi abim. Çevik ise bana iyice yaklaşmış bizi dinliyordu.
"Tamam abi iki dakikaya ordayım." Deyip kapattım telefonu.
"Duydun, gitmem lazım" deyip dudağından son defa öptüm kısaca. Çevik önümden çeklince kapıyı açıp çıktım.
"Tamam yavrum dikkat et." Dedi kapıdan çıkarak. Kolundaki pazılar şişmişti hareket ettirdiği için. Sanırım doyamamıştım gelince kollarını ısırmak istiyordum.
Kafamı sallayıp çıkışa yöneldim. Üstümde üniformalar duruyordu. Çıkarmaya gerek duymadım zaten nolcaktı. Güvenlikten yürüreyerek çıktığımda abimi gördüm. Arabama yaslanmış şekilde telefonuna bakıyordu.
Şimdi ben bunu korkutmazsam şerefsizim!. Abime görünmeden arabanın etrafından dolaşarak arkasına geçtim. Kulağına yaklaşıp telefonuna baktım. Haberlere bakıyordu öylece. Bir anda ensesinden üflediğimde sıçramıştı aniden.
"Hassiktir!" Dedi abim elini ensesine atarak, kahkaha atarak önüne geçtim, beni gördüğü anda;
"Bittin oğlum sen!" Dedi, parmağını bana doğru sallayarak. Bana aniden atıldığında geri kaçtım. Oğlum ben askerdim beni yakalayamazdıki. Kahkaha seslerin dışarda duyuluyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASKERİYE bxbxb
Teen FictionÖnceden herhangi bir meslek olmak istemeyen rüzgar askere çağırıldığında, asker olmak isteyen rüzgar asker olunca nolcak? bakalım ilerde neler olacak ve kimlerle tanışacak. AĞIR KÜFÜR VE ŞİDDET İÇERİR, ARGO VE CİNSELLİK VARDIR. HOMOFOBİKLER OKUMASIN...