2. Bölüm - Takip

21 1 1
                                    

Adını bilmediğim o kız önde,ben arkada ilerlerken oldukça yorulmuştum. Bu ormana giriş oldukça kolay iken çıkış oldukça zor gibi görünüyor.

Önümdeki kız birden durunca bende durdum. Arkasını döndüğünde bir kaç saniye bana bakarak duraksadı, benimle göz göze gelince soran gözlerimi gördü ve sonunda konuştu.

"Neredeyse unutuyordum, sana kendimi tanıtmayı unuttum. Ben Azelia ama resmi olacaksak Azelia Aster olarak bilebilirsin." diyip kıkırdadı.

"Memnun oldum Azelia." İçimden yanıt vermek gelmese bile kabalık olmasın diye bende kendimi tanıttım.
"Bende Arina, Arina Tempus, tekrardan memnun oldum." Samimi olmadığı belli olan bir gülümsemeyle yüzüne baktım.

O, benim aksime bana samimiyetle gülümsedi ve önüne dönüp yeniden yürümeye başladı.

                                 &

Yaklaşık yarım saat sonra nihayet  ormanın çıkışı görülüyordu. Tahminimce beş dakika daha yürüyecektik, içimden şükür diye geçirdim. Azelia birden "Bence de şükür, nihayet çıkışa geldik. Seni takip etmekten yorulmuştum." diyince içimden konuşmak yerine dışımdan konuştuğumu anladım ve ona garip bir bakış attım. Azelia, fazla neşeli ve konuşkan biri gibi görünüyordu yapacak bir şey yok.

Nihayet ormandan çıktıktan sonra dudaklarıma bir tebessüm yerleşti. Biraz daha yürüdükten sonra aklıma gelenlerle durdum. Ben nereye gidecektim? Veya yakınlarda bir köy var mıydı?

Azelia, sanki düşündüklerimi duymuş gibi "Bizim buralarda hiç görmedim seni, sahi nerede evin?"

Ona gerçekleri söyleyip söylememekte kararsız kalınca aklıma gelenleri söyledim ona.
"Haklısın, buralı değilim ondan hiç görmemişsindir. Kaçırıldığım için kaçtım, kaçarkende ormanda kayboldum, şans eseri seninle karşılaştım fakat buraları bilmiyorum. Yakınlarda bir köy varsa kalacak bir yer bulmam lazım."

Gözlerindeki ifadeyi anlamasam bile bana sevecen bir gülümseme gönderdi. "Yakınlarda benim evim var eğer kabul edersen seni bir süre ben misafir etmek isterim." Diyince başımı salladım. Kalacak bir yer bulmuşken gurur yapıp reddemezdim.

Beraber Azelia'nın evine gittik. Evi iki katlı ve dışı gri taşlıydı, evinin içi ise yeşil-beyaz ikilemesiyle ve çiçeklerle dolu ferah bir evdi. Ben daha küçük, kulübeye benzer bir evi vardır diye sanmıştım ama evi gayet hoş, büyük ve güzeldi.

Beraber salona doğru ilerleyip karşılıklı oturduk.
"Umarım evi beğenmişsindir, misafir gibi hissetmeni istemem. İstediğin gibi takılabilirsin. Bir şeyler içmek ister misin? Çay, kahve veya herhangi bir içecek? Bu arada sormayı unuttum aç mısın?" Diye art arda sorular sorunca bu sefer samimi bir şekilde gülümsedim.

"Teşekkür ederim, çay veya kahve farketmez kafana göre yapabilirsin. Kibarlık yaparak yemek konusunu gerek yok diye cevaplamayacağım, sabahtan beri elma dışında bir şey yemedim kurt gibi açım." Diyince kıkırdadı.

"Tamam o zaman akşamdan kalan makarna vardı onu ısıtayım beraber yeriz." diyerek koşarak mutfağa girdi.

Arkasından bir süre duvarı izledim. Evi doğanın içindeymiş gibi hissettiriyordu. Sol taraftan bir kuş ötme sesi gelince emin olamayıp etrafa baktım ve kafes gibi bir şeyin üstündeki beyaz kuşu gördüm. Gerçektende doğa, bu evde toplanmış.

Ben kuşa bakarken Azelia mutfakta bir masa hazırlamış olmalı ki bana seslendi. Kalkıp mutfağa gittim ve Azelia'nın salata yaptığını gördüm. Demese bile gidip yaptığı çayı masaya getirdim o sırada Azelia'da salatayı getirdi. Zaten makarnalar masadaydı, bardakları da getirio sessizce yemeğe başladık. Bu sessizlik onu bunaltmış gibi birden "Kaç yaşındaydın sen Arina?" Diye sorunca bu sefer tereddüt etmeden gerçeği söyledim. "24,tahminimce yaşıtız seninle."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 04 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

GEÇİT Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin