1-PLANLAR(TANITIM)

107 8 1
                                    

"4 Gün içerisinde kaçıncı işimizi hallettik?"Söyleyen Jenniferdı.Gerilerek hafif bir kıkırdamayla rose konuştu "5 kişinin işini hallettik".Onlar konuşurken gözlerim yerde birşeyler düşünüyordum.Jennifer'ın seslenişiyle irkilerek gözlerimi ona diktim.Karışık bir ifadeyle bana bakarak kafasını yana yatırarak bana baktı."Tatlım iyi misin?birkaç gündür eski Aprıl'ı göremiyoruz.Bir şey mi oldu?"Gözlerimi yeniden aşağı devirerek ellerimle oynadım bir süre bekledikten sonra konuşmaya başladım.Gözlerimi kızlara çevirerek"yo hayır sadece bir şey düşünüyodum.Önemli bir konu değil".Jennifer arkasına yaslanarak yine aynı pozisyonunu aldı.Sanırım dediklerimden sonra önemsememiş olmalıydı.Aslında yalan söylemiştim aklımda binbirtürlü düşünce doşarak beynimi sarmış herşeyimi onlara odaklamıştım.Okul,çeteyle planlar,babamın iş gezileri ve üvey annemle üvey ağbimin tüm sorunları.Ben hala gözlerimi yere dikmiş ahşabın desenlerini incelerken Jennifer ayağa doğrularak paketinden bir sigara çıkardı ve çakmağıyla tutuşturdu.Yüzüme eğilerek içine çektiği sigara dumanını boynuma üfledi.Ben o etkiyle başımı hızlıca doğrulttum ve kalkarak Jennifer'ın karşısına dikildim."Ne yaptığını sanıyorsun"bakışını attığımda konuşmaya başladı.Dudakları arasında kalan sigarayı işaret ve ortaa parmağına alarak çekti ve bana kısa bir bakış attı"Senin için endişeleniyorum tatlım bir an önce kendine gelsen iyi olcak.Planlara katılmıyosun söz hakkı almıyosun yada bizimle dışarı çıkmıyosun.Senin eski halini istiyorum.Çetenin başı olarak değil bir arkadaş niyetiyle söylüyorum.Kendine dikkat et."Sigarasını dudaklarının arasına sıkıştırıp bi duman daha yüzüme üflediğinde arkasını dönerek kapıya yöneldi.Bir şey unuttuğunu hatırlayarak arkasını dönmeden konuştu."Yarım saat sonra evde yeniden görüşüyoruz yeni yemimizi seçecez ve bu yem oldukça yakışıklıya benziyor.Çeteden bir üyeyi bile eksik görmek istemiyorum"dedi ve kapının tokmağını tutarak kapıyı açtı ve çıktı.Çetenin diğer üyeleriyse kemerden geçerek mutfağa girdiler ve dolaptan tabakları buzdolabından yiyecekleri çıkardılar.Bense hala kanepenin önünde çivilenmiştim.Kirli beyaz renkteki kanepeye kendimi serbest bırakarak geri attım.Başımı ellerimin arasına alarak sessizce bir"of"çektim.Kızlarsa birkaç dakikada hazırladıkları yiyecekleri masaya oturmuş yemeye hazırlık yapıyorlardı.Beni bile çağırmayı düşünmemişlerdi bile.Kapının kenarındaki askılıkta duran çantamı gördüm.Gözlerim bir kızlara bir çantama gitti.Sonradan karar verip kapının yanına gittim.Çantamın kemerlerini askılıktan kurtardım ve kapıyı açtım.Kızlarda arkamdan koştu.Rebecca arkamdan bağırdı önümü dönmeden dediklerini yanıtladım."Hey!Jennifer'ın dediklerini hatırla çeteden bir eksik bile görmek istemediğini söy-"sözünü bölerek ben konuştum"jennifer'ın dedikleri umrumda değil.Biraz dinlenmeye ihtiyacım var vede böyle giderse 1 gün değil sonsuza dek grupta olmayabilirim"Kızların yanıtını beklemeden çantamı omzuma asıp kapının tokamğını tutarak açtım ve çıktım.Jennifer arkası bana dönük sigarasından aldığı dumanları dışarı bırakıyodu.Yüzüme buz gibi çarpan soğuk havayya aldırmadan büyük bir hışımla porsche'me yöneldim.Jennifer dudaklarının arasında kalan sigarayı aldırmadan boşta kalan eliyle araba kapısında duran elimin bileğinden beni tuttu.Dudaklarının arasında kalan sigarayla benimle düşürmeden konuşmaya başladı.Açık saçlarını geriye savurarak kaşalrı çatik bir şekilde konuşmaya başladı."Evden çıkarken gruptan kimsenin eksik olmamasını dile getirdiğimi hatırlıyorum doğru mu?".Elinin içinde kalan bileğimi savurarak çektikten sonra karışıklık içerisinde kaşlarım çatık konuştum"bana eski Aprıl'ı istediğini söylediğini hatılıyorum.Peki bu doğru mu?".Ona bana savurduğu cümleyi kendime koz olarak seçmiştim.Kaşlarımı kaldırarak konuşmasını bekledim.Biz konuşurken kızlarda evden çıkmış yanımıza geliyordu.Yanıma gelip bileğimi tutup eve sürüklemeye çalıştılar.Jennifer onlara 'git'işareti yapınca onlarda aldırmadı ve gittiler.Jennifer'a benim dışımda kimse laf söylemiyordu yani cesaret edemiyolardı ama ben korkak değilim kendimi savunmasını iyi bilirim.Jennifer bu sefer sigarasını eline aldı ve konuşmaya başladı"git eve dinlen yoksa bu evde ölün buluncak"ne demek istediğini anlamıştım.Kızları kullanıp atık malzeme gibi kenarda bırakan erkeklerin yanında bir ceset olarak bende eklenecektim.Arabamın kapısını açarken "hey!"dedi.Ona doğru döndüğümde sigarasından bir duman daha çekip yüzüme üfledi"görüşmek üzere"dedi.Bitmiş sigarasını ayakları altında ezerek topuklu ayakkabılarıyla eve yöneldi."Tanrım ben bu kızı anlayamıyorum!"diyerek sessizcee mırıldanarak bir küfür ettim.Soğuk havanın buz gibi estirdiği rüzgarın etkisiyle burnum kıpkırmızı olmuştu.Arabanın kapısını açarak sürücü koltuğuna yerleştim kontağa anahtarı takıp arabayı U dönüşü yaptırarak evin yolunu tuttum.Üşüdüğüm için vede evin yolu uzak olduğundan dolayı üşüyerek eve devam etmek istemiyordum.O yüzden arabanın kaloriferlerini açtım ve emniyet kemerimin altında sürücü koltuğuna yaslanarak rahatladım.Radyodan müzik aradım.Ve yavaş hüzünlü bir müzik gelince durdum.Bu aralar depresyondadım vede odama kapanıp durmadan ağlamak istiyordum.Her şey üst üste gelmişti.Beni kullanıp işi bitince bırakıp başka kızlara koşan Alex öleli birkaç hafta olmuştu.O birkaç hafta içinde tüm haber gündeminde Alex'in gizlice öldürüldüğünü vede bunu kimin yaptığını polislerin araştırdıklarını söylüyorlardı.Ama çeteyle temiz bir iş yapmıştık.Onu boğarak öldürdük fakat parmak izlerimizde çıkmamıştı bundan dolayı 2 hafta boyunca otopsiler ve olay yeri araştırmalarında birşey çıkmayınca polisler konuyu kapatmıştı.Kayıtada"bilinmeyen kaza"olarak geçirmişlerdi.Olayın kapandığını sevinmiştim hiç değilse beni kullanıp bir kenara atan göt herife gününü ödetmiştim içimde hala ondan intikam alma hissim olsada o artık ölmüştü vede bunun geri dönüşü yoktu.Eve giderken birkaç trafik ışığında durduktan sonra büyük teraslı beyaza boyanmış büyük bir evin önünde durdum(multimedyada var :*).Porschemden inip klasik bir sesten sonra kilitlendiğini anlayınca eve doğru gittim.Çantamın ön gözüne attığım anahtarı aradım.Hava çok soğuktu ve buz gibi esen rüzgar çıplak kollarıma ve yüzüme vuruyordu soğuktan çenem titremeye başlamıştı en sonunda anahtarı bulup kapıya taktım ve zor bela açtığım kapıdan içeri girdim.Evin ışıkları kapalıydı her yer dışarıdan içeri sızan bir güneş ışığı olmadığı için karanlık görünüyodu.Kapı kenarında olan tuşa basarak ışığı açtım.Evi gözlerimle yokladığımda birisinin olmadığını farkettim.Oysaki bağırmadım çünkü uyuyo olabilirlerdi ayakkabılarımı çıkardıktan sonra yukarıya parmak uçlarımda ses çıkarmadan ilerledim.Odama geçerken austinin kapısının önünden geçtim(üvey kardeşim).Geçerken austinin kapısının arkasından geniş odaya açılan yerden bir tıkırtı duydum.Austinin evde olduğunu anladığım an parmak uçlarımda hareketlerimi hızlandırdım.Eğer austin beni yakalarsa ispiyonlayabilirdi.O arada austinin kapısı açıldı ve dışarıya kafasını uzattı"hey!!".Arkama dönmeden yumruklarımı sıkarak konuştum"ne var?" "bu saatte neden eve geliyosun?"kafamı iki yana sallayarak dudaklarımı birbirime bastırdım yumruklarımın sıkılığını gidermeden dişlerimin arasından konuştum"seni ilgilendirmez".Austinin arkadan cevabımı vermemle kıkırdadığınıo duydum.Bu kıkırdamayı biliyodum "eğer ispiyonlamamı istemiyosan bir şartım var"kıkırdamasıydı bu.Şekllimi bozmadan çatık kaşlarla arkamı dönüp ona yöneldim."Ne istiyosun piç austin?"dememlede piç bir gülümsemeyle karşılık verdi"alex'in ölümü konusunda bir parmağın var mı?".Kafamı yana yatırarak imalı bir şekilde konuştum"Mhm...sana bu cinayetle ilgili bir haberim olmadığını söylemiştim duyunca bende üzüldüm"arkama doğru dönüp odama ilerledim"evet o tabiki üzgündün sevgilinin cinayetinde"Bir anlığına durdum.Austinin arkamdan alex için kullandığı"sevgili"kelimesiyle çarpılmışa döndüm"bu gece fazlasıyla yorgundum ve austinin dediği şeyden sonra cevap vermeden odama girdim.Hala düşünüyodum austin nerden öğrendi benim alexle sevgili olduğumu olduğumu bilmiyorum fakat bir şekilde öğrendiği kesin çünkü austin yerinde rahat durmazdı eminim bunu araştırıp öğrendi.Yine elimde olmadan yaşadıklarıma mırıldanarak kısık sesle küfür söyledim.O kadar yorgundumki üstümü bile çıkarmadan içimden yatmak geliyodu.Bir yandan da bu hale nasıl geldim bilmiyodum.Masum bir kızdan temiz bir şekilde çeteyle beraber cinayet işleyen birisi haline gelmiştim.Her hafta kendimize bir kurban seçiyoduk.Tanrımm!!bu çeteden ayrılmadığım sürede hayatımın kararık bir şekilde süreceğinden emindim.Fakat bana öyle bakmayın!Kızlardan istediklerinib elde edip bizi becerdiklerinde kenara atıyolar ve bende bunların bu dünyada yerleri olmadıklarını düşünüyodum.Telefonumu açtığımda arkadaşım claradan 10 kez cevapsız çağrı babamdan da 5 tane cevapsız arama olduğunu gördüm.Sanırım beni merak etmişlerdi.Clarayı arayıp onu iyi olduğumu belli etmek isterdim fakat çok geç olmuştu ve zaten yarında okul vardı dersliğimiz aynı olduğu için yarın araya sıkıştırıp konuşururum diye umursamadım.Telefonu mini çekmeceme hafifçe attıktan sonra düz bir şekilde uzandım ve üstümdeki hiçbir şeyi çıkarmadan bir ayağım yerde diğeri yatakta gözlerimi kapatarak olanları düşündüm.Düşünürkende zaten uyuyakalmıştım

MEGAN FOX=JENNİFER

BARBARA PALVİN=APRIL

MİLEY RAY CYRUS=ROSE

AMANDA SEYFRİED=REBECCA

JUSTİN BİEBER(!)=JUSTİN

EVEEET BU BENİM 7'İNCİ KİTABIM DAHA YENİ BAŞLADIM.SİZ DEĞERLİ OKUYUCULAR YORUMLARINIZI VE OYLARINIZI EKSİK ETMEZSENİZ SEVİNİRİM....ÖPÜLDÜNÜZ İYİ OKUMLAR :*

DEATH CRY(JUSTİN BİEBER FANFİCTON)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin