1.0

85 4 0
                                    

Yeni bolum geldiii
Uzun zamandir hyunlix yazmiyodum
İyi okumalar

Felix kapıyı çaldı ve bekledi dışarıda. Ayak sesleri gelince iki adım geriledi ve Yeji kapıyı açtı. Genç kız pek şaşırmış gibi değildi. Gülümseyip, "Hoşgeldin Yongbok. Abim balkonda." dedi ve Felix'i içeri aldı. Felix hafifçe eğildi ve teşekkür etti.

Üst kata çıktı ve balkonda bir oturakta oturup tuval boyayan Hyunjin'i gördü. Hyunjin kulaklık takmıştı ve tuvale çok odaklanmıştı. Felix yavaşça ona yaklaştı ve Hyunjin birden onu görünce küçük bir çığlık attı. Felix ise onun çığlığından korkup çığlık attı.

Hyunjin derin nefes aldı, "İnsan haber verir. Şuracıkta ölecektim." dedi ve Felix'inde ondan aşağı kalan yanı yoktu. O da korkmuştu. Felix, "Ödümü patlattın, Hyunjin!" dedi ve Hyunjin'in yanındaki oturağa oturdu. Hyunjin kulaklığını kenara koydu. Felix tabloya bakıp heyecanla cevapladı, "Bu Van Gogh'un Yıldızlı Gece tablosu değil mi?!" dedi ve Hyunjin gururla başını salladı.

"Ta kendisini çizmeye çalışıyorum. 4 saattir buradayım ve kıçım şu an dümdüz. Çok teknikli. Her türlü boyayı kullandım. Bu benim değil zaten. Yeji çok istedi bende yapıyorum."

"Abi kardeş ilişkisi... Minho da bizim isteklerimizi yapardı." dedi Felix ve biraz duraksadı. Sonra derin bir nefes alıp, "Şimdi ise yüzümüze bakmaz oldu..." dedi ve yine daldı. Hyunjin bu olayı toparlamak için el çırptı ve Felix anlamayıp ona baktı. Hyunjin, "Tabloyu beğendin mi?"

"Çok güzel olmuş."

Felix gülümsedi ve Hyunjin onun sandalyesini çekiştirip onu kendine yaklaştırdı. Felix'in yüzüne yaklaşıp, "Belki seninde portren olmalı bende." diyince Felix kızardı. Felix utanıp biraz uzaklaşınca Hyunjin tekrar onu çekti.

"Konser çıkışında söylediğin cümleden sonra yakınlaştığımızı sanıyordum?"

"Öyleyiz zaten."

"Ama sen gerginsin sanki. Hadi ama bak ben bu yeni sevgilimi çok özlüyorum!" dedi Hyunjin ve Felix'in beline sarılıp çenesini çilli oğlanın omzuna yasladı. Felix ise bunun üzerine kollarını Hyunjin'in boynuna doladı. Bu sarılma ona Minho'yu hatırlatıyordu. Keşke zamanında onun kıymetini bilseymiş.

Hyunjin tablo bitince Yeji'ye verdi ve Yeji tabloyu alıp gitti. Böylece Hyunjin ve Felix başbaşa kalmış oldular. Felix, Hyunjin'in odasında dolaşırken Hyunjin mutfakta yiyecek bir şeyler bakıyordu. Felix, Hyunjin'in çocukluk fotoğraflarına bakıyordu. Hyunjin pek değişmemişti. Surat ifadeleri ve siması hep aynıydı. Fotoğraflara bakarken konser gecesi aklına geldi bir an.

Konser gecesi...

Konser bitmiş ve herkes yavaş yavaş dağılıyordu. Etraf çok kalabalıktı ve Felix bir yandan kaybolmaktan korkuyordu. Hyunjin onun elinden tutup çıkışı ararken Felix diğer elinde tuttuğü kolayı içiyordu. Hyunjin kalabalığın arasından müsade isteyerek çıktığında Yeonjun hemen ikiliyi yakaldı. Yeonjun şakacı bir şekilde Hyunjin'in kalçasına vurdu. "Sözlerinizi unutmayın. Kiss sahnesi önemli."

"Öpüşeceğiz dedik ya." dedi Felix ve kolasından bir yudum daha aldı. Yeonjun çok sabırsızdı ve o sırada Taehyung be Jungkook geldi. Sanki arkadaşları hep bu anı bekliyormuş gibi ikiliye baktılar. Jungkook, "Hyönlix istiyorum." dedi. Hyunjin, Felix'e bakıp, "Yapmazsak bizi çiğ çiğ yerler."

"Fark ettim. Yapacağız mecburen."

Hyunjin kollarını çilli oğlanın beline atıp biraz onu yaklaştırdı. Bunun üzerine Felix de bir kolunu onun boynuna atıp diğer elini onun yanağına götürdü. Yeonjun, Beomgyu, Jungkook ve Taehyung heyecanla beklediler. Hyunjin derin nefes alırken Felix bekleyemedi ve onun dudaklarına yapıştı. Hyunjin'in gözleri irileşti ve Felix onun alt dudağını ele geçirmişti bile. Jeongin ve Changbin'de geldi ve Jeongin ikizini öyle gördü.

Twins |Hyunlix/Minsung✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin