Yazar'dan...
Küçük çocuk, yanında çalan alarmın sesi ile mızmızlanarak yerinde kıpırdandı. Bu gün pazartesiydi yani okul günü, Felix okul günlerinden nefret ederdi.
Yataktan zorda olsa kalktı ve altındaki dolu bez yüzünden paytak paytak yürüyerek lavaboya adımladı.
Okul olduğu için küçük alanından çıkıp büyük alanına geçmesi gerekiyordu.
Lavaboda bez çıkarmak, yüz yıkamak, diş fırçalamak vb. günlük işlerini halledip çıktı.
Dolabına adımlayarak okul formalarını aldı ve giyinmeye başladı.
Üzerindeki; kedi kuyruğu olan, beyaz ve pembe tonlarındaki şortlu pijama takımını çıkarıp yerine beyaz, bir tık bol okul gömleğini ve siyah pileli kot eteği giymişti. Ceket olarak ise etek ile aynı kumaştan ve etek ile aynı yerde biten blazer tarzı okul ceketini giydi.
Felix feminem giyinmeyi seviyordu, ayrıca okulda buna karışmıyordu. Hatta onun dışında bir kaç erkek öğrencide feminem bir giyinime sahipti.
Okulun formasının bu kadar yenilikçi ve modaya uygun tasarlanmasının nedeni ise, okul sahibinin aynı zamanda stilist olmasıydı.
Sıra saçlarına geçtiğinde ise zaten akşamdan düzleştirici ile düzleştirdiği saçlarını tarayıp bir tutamını tek kulağının arkasına sıkıştırdı.
Çantasını da hazırlayan küçük çocuk, büyük alanında olmanın verdiği rahatsızlıkla kendi kendine söylendikten sonra, kahvaltı yapmadan, yürüyerek okula ilerlemeye başladı.
Felix bir little spacedi. Ayrıca hayatında da biri yoktu. Bu onu oldukça zorluyordu. Annesi ve babası ise onun bir little olduğunu öğrendiğinde zaten çocuklarını sevmediğinden bunu bir bahane olarak kullandılar ve onu Avustralya'dan Kore'ye gönderdiler. Felix'in ailesi milyoner olmasa da gerçekten oldukça zenginlerdi. Felix'e Kore'de bir ev aldılar ve okula yazdırdılar, daha sonra ise bir daha görüşmediler. Sadece ayın başında Felix'in hesabına yüklü miktarda para yatırıyorlardı dahası yoktu. Bu kadardı işte. Küçükken de ailesi hep başka çocukları sever ancak kendi çocukları Felix'i sevmediğini ona hep hissettirirlerdi.
Felix anne baba yokluğu ile büyümüştü. Hep kendine bakacak birine ihtiyaç duymuştu. Ona gerçek sevgiyi verebilecek birine...
Felix'in şu an ki yaşantısı ise little olmasından dolayı zorlu olsa da oldukça iyiydi ona göre. Arkadaşları vardı; Jisung, Jeongin, Seungmin.
Onlar Felix'in ailesiydi...
Sınıfı Felix'i severdi, Felix de sınıfını.
Bunları düşünürken okula vardığını fark etti. Dersin başlamasına az bir süre kalmıştı. Felix koşar adım sınıfa girdi ve hoca gelmeden yerine yerleşti. Diğer arkadaşları çoktan gelmişti.
Jisung hemen felix'e haftasonunun nasıl geçtiğini anlatırken, Seungmin ve Jeongin ise biri Felix'in saçını okşayıp diğeri yanaklarını sıkarken onu bebekliyordu.
Arkadaşları Felix'in bir little olduğunu biliyordu ve Felix'in hayatını oldukça kolaylaştırıyorlardı.
Hepsi birbirini çok seviyordu.
Sınıfa giren biri hoca geliyor dediği için Jisung, Felix'in yanında oturmaya devam ederken, Seungmin ve Jeongin ise bir ön sıraya yerlerine geçmişlerdi.
Çok geçmeden sınıf hocası Jennie Hoca sınıfa girdi.
Felix'ten...
Jennie Hoca, "Kore Dili" dersine giriyordu. Tüm sınıf onu çok severdi. Sınıf hocamız olduğundan mı bilmiyorum ama diğer sınıflara göre bizimle daha çok konuşur ve eğlenirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Little Boy ~ Hyunlix
FanfictionLee Felix kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan bir little space idi. Hyunjin ise yeni Matematik öğretmeni... Ageplay!!! BabyLix!!! DaddyHyun!!!