Deneyebilir miyim mi?

22 4 2
                                    

O gece o andan itibaren o geç saatten itibaren, gecenin geç saatlerine kadar yıldızların altında ay ışığı eşliğinde konuşup, nedendir bilinmez neredeyse iki yabancı için cesaret isteyecek şekilde hedefler, hayallerden ve uğrunda göze alınabilecek şeylerden bahsederek geçti. Gecenin zifiri karanlık saatlerinde ise artık ikisi de anormal bir şekilde normalden daha huzurlu bir şekilde uyumaktaydılar. Sabah erken saatlerde -koğuş kalk saatinden önce- uyanmıştı ikilimiz genç bayan esneme hareketleri eşliğinde üzerini değişmek için askeri kıyafetlerini alarak kabinlere giderken genç adam ise üzerini değişmiş tıraş olmak için kabinlerin bulunduğu kısıma doğru gelmişti. Genç bayan üzerini değişip çıktığında genç adam neredeyse işi bitirmek üzere idi genç bayanın elini yıkamak ile oyalanması ile genç adam ile aynı anda yüzlerini yıkayarak çıkmışlardı. Bugün fiziksel eğitimden önce akademik eğitim vardı. Bu yüzden harp akademisi kısmına gitmişlerdi sınıfa girdiklerinde henüz kimse yoktu kısa süre sonra diğer öğrencilerinde gelmesi ile ders verecek olan tümgeneral sanki şimdiye kadar kapıda bekliyormuşta kimse fark etmemiş gibi anında sınıfa girer. Yarbay'ın belindeki silahı fark eder ve yanına çağırır Tümgeneral sakin bir ses tonuyla;
-Yarbay akademik eğitim olmasına rağmen neden silahınızı getirdiğinizi sorabilir miyim? Yarbay hazır ola geçerek boğazını temizleyerek olabildiğnce naif bir ses ile söze girer.
-Saygısızlık olarak anlamanızı asla istemem ama bu sorunuza soru ile cevap vermek isterim-Tümgeneral tabi dercesine başını onaylarcasına sallar Yarbay onay aldıktan sonra devam eder- Ama siz vücudunuzun sağlıklı bir uzulunu göz göre göre keser misiniz?
Tümgeneral kaşlarını çatarak cevaplar
-Hayır tabi ki neden yapayım ki
-O zaman bunu yapmamı benden istememenizi arz ediyorum
~
Uzun bir süre sonra-yaklaşık 30 dakika- konu teorik olarak silahsız palet patlatmaya ve keskin nişancılığa gelir. Ve Tümgeneral "Hiçbir silahınız olmadan bir tankın paletini nasıl patlatırsınız " diye bir soru yöneltir. Bütün sınıf cevabı bilmediğini belli edercesine birbirine bakarken. Genç bayan kendinden emin ve rahat bir tavırla arkasına yaslanarak elini dirseğin den kaldırarak söz alarak konuşmaya başlar.
- Parka\polar yada daha başka birşey yeter ki katlanıp sıkıştırılabilecek bir şey olsun. Bu katlanmış herhangi şeyi tankın paletleri'nin çalışmasını sağlayan dişlilerin arasına sıkıştırarak.
Tümgeneral biraz şaşırmış ama gurur dolu gözler ile doğruluğunu onaylayınca bütün sınıf şaşkınlık ile dik dik bakar. Genç bayan sakin ama bir o kadarda sinirli olduğunu belli eden bir ses tonuyla cevap verir;
-Neden garipsediniz ki? Gerçekten
şimdiye kadar merak etmediniz mi?
-Gerçekten çok ilgilisiniz Yarbay bu ilginizin nedenini öğrenebilir miyim?
Genç bayan tebessüm ederek boğazını temizler ve cevap verir.
-~biraz yorgun biraz kırgın bir ses tonuyla~Merak diyelim Tümgenaral'im
Tümgeneral bu olayın (durumun) altında bir acı olduğunu anlayıp fazla üstelemeden konuyu kapatıp derse devam eder. Uzun bir süre sonra (40-45 dakika) ders biter. Bir süre ara verdikten sonra atış tâlimi için sınıf poligona gider. Atışlar yapılır, fiziksel eğitim yapılır.Atışlar ve fiziksel eğitim esnasında aksasada belli etmemeye çalışan Yarbay'a rağmen fark eder fakat sormaya fırsat bulamaz tâki yemek esnasına kadar, o sırada Yarbay ve Albay arasında şöyle bir diyalog geçer;
-~endişeli bir ses tonu ile~İyi misiniz Yarbay?
-~biraz dalgın bir ses tonu ve bakışlar eşliğinde boğazını temizleyerek belli belirsiz bir tebessüm ile~ Tabi ki iyiyim , neden sordunuz ki?
Genç adam şakacı bir şekilde sinirli bakışlar ve hem sinirli,sert hemde şakacı bir ses tonu ile rütbesini kast ederek konuşur.
-Yarbay ben boşuna buralara gelmedim
esnasına kadar, o sırada Yarbay ve Albay arasında şöyle bir diyalog geçer;
-~endişeli bir ses tonu ile~İyi misiniz Yarbay?
-~biraz dalgın bir ses tonu ve bakışlar eşliğinde boğazını temizleyerek belli belirsiz bir tebessüm ile~ Tabi ki iyiyim , neden sordunuz ki?
Genç adam şakacı bir şekilde sinirli bakışlar ve hem sinirli,sert hemde şakacı bir ses tonu ile rütbesini kast ederek konuşur.
-Yarbay ben boşuna buralara gelmedim
Genç bayan genç adamın ne demek istediğini anlayarak, hem mütevazi hem de bir o kadarda yorgun sesi ve bakışları ile -her ne kadar gizlemeye çalışsa da bir türlü başaramadığı şekilde- gülümseyerek, Aslında daha yüksek yerlerde olması gerektiği ve aslında bu durumunun tamamen tercih meselesi olduğunu ima ederek cevap verir.
-Bende boşuna buralarda değilim, o kadar annenin kolu kanadı kırılırken, o kadar çocuk babasız kalıp özellikle kız çocukları"gölgesi yeter babamın" diyemeyip kansızın tekinin kurşununa giderken ben hak ettiğim yer deyip, "o makam koltuğu benim hakkımdı " diye adeta rus rulleti oynayan, tek derdi güç olan nefes alan ölüler ile aynı masada oturamazdım

Zaman Alan İmkansızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin