Jisung hem sıkıcı geçen gününü eğlenceli hale getirmek hem de zevk almak için kendine dokunma kararı almıştı. Oda arkadaşı Minho'nun ne zaman geleceğini bilmediği için acele etmek istemişti. Ama zaten aklına Minho geldikçe onun kendini becerdiğini,şu an deliğindeki parmakların ona ait olduğunu düşünüyordu.
Gözlerini kapatıp biraz daha rahatlamaya çalışmıştı yatağında. Bir anlığına Minho'nun yatağına geçmek istesede bunun fazla olacağını düşündüğü için bu düşünceyi silip atmış,yeniden Minho'yla olan ıslak hayallerine odaklanmıştı. Her ne kadar onun yatağına geçecek kadar cesareti olmasada yastığını almıştı Minho'nun. Yastığı altına almış,sürtünüyordu. Sürtünürken deliğinde olan parmaklarını unutmamış,sürtünme hızına ve hareketlerine uyumlu olarak parmaklarını daha derine itiyordu. Biraz daha sona yaklaştığını anladığı an diğer elini şimdiye kadar yastığa sürttüğü penisine atmış hızlıca çekiştirmeye başlamıştı.
Gerçekten tam olarak boşalacağı an kapının kilidine giren anahtarın sesini duymuştu. Zevkini bile unutacağı kadar korkmuştu. Elini hemen deliğinden çıkarıp son derece hızlı bir şekilde yorganın altına atmıştı kendini. Çıkardığı şortu ve iç çamaşırı yatağın yanında kalmıştı. Onları alamazdı artık Minho çoktan içeri girmişti.
"Naber Han?"
Neden bu kadar dominant ve erkeksi olduğunu, böyle birine karşı cinsel istekleri olmasının yanlış olmaması gerektiğini düşündü Jisung."Uyuyor musun yoksa?"
Minho'nun olmadığı yan tarafa doğru yatmıştı. Ama ne diyeceğini bilemedi nedense. Yakalanmadığı halde çok çekinmiş ve utanmıştı. Onun yastığına sürtünerek boşalmak üzereydi çünkü."Hayır hyung,uzanıyordum sadece."
Konuştuğu anlar da Minho'nun tarafına dönmüştü. Yorganın altından çıplak bedeninin görünmemesi için ayrı bir çaba,normal görünmek için ayrı bir çaba gösteriyordu.
Minho her zamanki gibi direkt kıyafetlerinin olduğu dolabın önüne geçmiş üstündeki tişörtü çıkarıp bir şey giymeden yatağına oturmuştu.Yine düşündü Jisung,bu adam şaka falan mıydı? Zaten son an da durmak zorunda kaldığı için kızgın ve hala doluydu. Rahatlamak için başladığı iş onu dahada strese sokmuştu. Hadi ama cidden mi? Gerçekten boşalmak istiyordu ve yatakta yarı çıplak telefonla ilgilenen bedenin kucağına atlamamak için zor duruyordu.
Minho telefonunu bırakıp yatağa yatmıştı. Yattığı gibi bir eksiklik fark etmesi bir oldu. Yastığı yoktu.Aslında tahmin etmek pek zor değildi. Jisung'un bu zamana kadar kendine karşı olan hareketleri,içeri girdiği andan beri olan paniği,yerde olan kıyafetleri ve yatağında olmayan yastığı her şeyi açıklıyordu. Anladığı halde Jisung'la dalga geçmek kulağa daha eğlenceli geliyordu.
"Han,yastığımı bulamıyorum birlikte uzanalım mı?"
Yüzünde garip bir sırıtmayla konuşmuştu ve bu sesine de yansıdığı için Jisung'u dahada utandırmıştı. Ne o? Anlamış olabilir miydi ki?
Jisung en sonunda sessiz kalma kararı almıştı, ki almasa bile bu zamana kadar düşündüğünü düşünmek mantıksız geliyordu. Minho'nun birkaç kere daha ismini söylediğini duymuş yine sessiz kalıp uyuyormuş gibi davranmıştı.Minho yeterince şans tanımıştı ona. Uyumadığını ve yaptığı şey yüzünden utandığını biliyor,daha çok utanmasını istiyordu. Utandığında onu tatlı bulduğu için değildi kesinlikle. Sadece utandırmak istiyordu. Minho beklemekten sıkılıp ayağa kalkmıştı.
Adım seslerini duyduğu an Jisung ne yapacağını şaşırmış ve Minho'nun her şeyi anladığını çakmıştı. Ya şimdi bir tepki verip onu kendinden uzaklaştıracak ya da buna göz yumup az önce onu düşünerek kendine dokunduğu adama kendini,kendisi üzerindeki etkisini gösterecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YASTIK/Minsung Smutshot.
FanfictionHer ne kadar onun yatağına geçecek kadar cesareti olmasada yastığını almıştı Minho'nun. Yastığı altına almış,sürtünüyordu.