𝙢𝙖𝙣𝙜𝙖𝙡 𝙩𝙚𝙖𝙢, 𝘫𝘶𝘫𝘶𝘵𝘴𝘶 𝘬𝘢𝘪𝘴𝘦𝘯

1.3

(selamlar oncelikle soylemeliyim ki duygusal acidan beni zorlayan bir bolum oldu ona gore kendinizi hazirlayin - belki de ben abartiyorumdur ama yine de soylemek istedim)

(The Neighbourhood - Fallen Star sarkisi adeta bu bolumun duygusunu anlatiyor yani okurken dinlemenizi oneririmmm)

-

"Ulan Toge ne mal herifsin he." diyerek tekrardan bir kahkaha patlattı Yuta sokağın ortasında.

"Kes be! Sen de düşüp çeneni yarmadın mı dün eşek?! Ne olmuş da bu kadar güldün?" dedi Toge sinirle kalçasını ovuştururken.

"Lan aynı şey mi? Ben senin gibi apartmanın korkuluğundan kaymaya çalışmadım herhalde."

"Oğlum bir de göt üstü düştüm ya acıyor! Hastaneye falan mı götürsen beni kırılmış olmasın?"

"Bayıl istersen bir de Toge. Çok istiyorsan sen önden yürü şöyle kıçına tekmeyi bir geçireyim, hiç ağrı mağrı kalmaz. Alternatif tıp." derken Toge'yi kolundan öne doğru ittirdi Yuta.

"Alternatif tıp anlayışına tüküreyim! Kırılmadıysa da sen kırarsın şimdi uzaklaş!"

"Sızlanma lan o zaman. Götünle merdivene eziyet ettin zaten 2 dakikalığına."

"Çok affedersin ya gidip merdivenden özür dileyeyim ben en iyisi (!)"

"Özür dile tabii, o darbeye parçalanmaması mucize."

"Kes. Asıl merdiven benim popomla temas etme şerefine eriştiği için bana teşekkür etsin."

"Tamam canım iletirim."

Birlikte muhabbetin saçmalığına kahkaha attıktan sonra sessizleşen Yuta ve Toge, sadece yürüyorlardı bu sefer. Yaklaşık 5 dakika sessiz sedasız yürümeye devam ettiler ama Toge en sonunda sessizliği bozdu.

"Kanka?"

"Hım?"

"Sen Maki'den dolayı öyle tepki verdin değil mi dün gezi çıkışı ve bugün grupta?"

"Bu konuyu konuşmak istemiyorum Toge."

"Yuta şurada sadece ikimiziz. Benimle konuşmayacaksın da kiminle konuşacaksın?"

"Kimseyle."

"Ya bak sinirlendirme beni. Gerçekten sana yardımcı olmak istiyorum ki bu konuyu açıyorum."

"Kanka Maki tabii. Ama sadece o da değil."

"Anlat, dinliyorum işte oğlum tutma içinde."

"Girmediğim şekil, yapmadığım şaklabanlık kalmadı. Ama asla yaranamıyorum kanka. Asla. Tek derdim yüzünde bir gülümseme oluşturmaya çalışmakken, aksine kaşlarının daha çok çatılmasına sebep oluyor her yaptığım. Demek ki olacağı yok, kendimi boşuna aptal durumuna sokuyorum."

"Maki'nin öyle düşünmediğini biliyorsu-"

"Öyle düşünüyor kanka. Öyle düşünüyor. O kadar açık ki... Hatta belki, öyle düşünmesine neden olan benim. Benim kendim. Belki daha farklı olsam yüzünde çatık kaşlar kara bulutlar değil de gün aydınlatan tür de bir gülümseme görebilirdim. Ama ben buyum. Bu kadarım. Çatık kaşlara mahkumum. Anlıyor musun?"

"Yuta. Sana bunu ilk ve tek bir kez söyleyeceğim." elleriyle omuzlarından tutup gözlerinin içine
baktı arkadaşının Toge.

"Sen olduğun gibi mükemmelsin. Bunu değiştirmeye çalışma, isteme. Karşındaki kim olursa olsun, istersen aşkından geberiyor ol anlıyor musun beni? Sen olduğun gibi mükemmelsin ve sevgine karşılık vermesini beklediğin kim olursa olsun seni olduğun gibi kabul etmiyorsa karşılık beklediğin o sevgiyi öldür. Çünkü bu o kişinin bunu hak etmediği anlamına gelir..."