Helloş bebekler! 🥰
Bu bölüm diğer bölümlere göre çok çok uzun bir bölüm oldu. O yüzden bugünlük tek bölüm atıyorum.
Bakalım bölümü beğenecek misiniz? Çok merak ediyorum🙈
(Birde bölümü oylarsanız çok mutlu olurum, şimdiden teşekkürler)
Keyifli okumalar!
><><><><><><><><>><><><><><><><><><
Kaan'ın nasıl bu kadar çirkinleştiğine inanamıyordum. Üstelik ben onu bu kadar severken.
Evet , fazla kavga ediyorduk ama ben hep birbirimizi sevdiğimize inanmıştım.
Ama şuan fark ediyordum ki Kaan benim onu sevdiğim kadar beni sevmiyordu.
İnsan sevdiği insanı tehdit eder miydi? Onu aldatır mıydı? Ona tezgah kurar mıydı?
Tabiki hayır. Üstelik bunları yaptığın kadın karnında senin çocuğunu taşırken.
Evet Kaan bilmiyordu hamile olduğumu. Bilse de ne tepki vereceğini ben kestiremiyordum. Bu yüzden söyleyip söylememek konusunda kararsızdım.
Kaan'a söyleyip ,söylememe konusunu Ahsen'le konuştuğumuzda Ahsen, her ne olursa olsun Kaan'ın da bebeği bilmeye hakkı olduğunu söyledi.
Ahsen'in söylediklerini düşündüğümde haklı olduğu kanısına vardım.
İlk başta bebeği , karnımda bir canlı olduğu gerçeğini kabul etmek istemedim.
Aklımdan türlü türlü şeyler geçti. Bebeği aldırmak gibi.
Ama daha sonrasında ne olursa olsun bu bebeğin bana iyi gelebileceğini düşündüm.
Belki bebeğimle herkesten ayrı uzak bir hayat kurardık.
Bu düşünceler içimi kıpır kıpır yapıp beni heyecanlandırmaya başladığında bebeği aldırmaktan tamamen vazgeçmiştim.
Kaan'ın beni aldattığını öğrendikten sonra öfkeyle hareket etmeyerek onunla görüşmeye gitmemiştim. Fakat şuan kendimi iyi hissediyordum.
Gerçekleri kabullenmiştim ve Kaan'la yüzleşmek istiyordum.
Hatta bu yüzleşmeden sonra onu hayatımdan çıkartmak istiyordum.
Bugün görüş günüydü. Kaan içeriye girdiğinden beri ilk görüş günüydü. Ve ben bugün oraya gidecektim, ilk ve son kez.
Görüş günü gelmeden önce doktora gidip bebeğin durumunu öğrenmek istemiştim.
Bebek bu hafta itibariyle 4 haftalık olmuştu. Herhangi bir problem yoktu ama ilk trimester döneminde ekstra dikkatli olmam gerektiğini öğrenmiştim.
Artık yediklerime daha çok özen gösteriyordum. Hiç alkol almıyordum. İşten sonra eve gelip istirahat ediyordum.
Bebek iyi olsun istiyordum. Onun sağlıklı olduğunu bilmek beni mutlu ediyordu.
Ben daha çok bebeğe yoğunlaşmışken Ahsen yastık kılıfında bulduğumuz hapların uyuş*urucu olup olmadığını öğrenmeye çalışmıştı.
Ve tam tahmin ettiğimiz gibi haplar uyuş*urucu değildi. Tamamen Kaan'ın bana kurduğu bir tezgahtı. Bense o tezgahta bir piyon gibiydim.
Herşey için, Kaan'ın bana bu yaptıklarını yapmasına izin verdiğim için kendime çok öfkeliydim. Ama artık herşey buraya kadardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İZMİR GÜZELİ
Romance-Acıyor mu? Dedim. -Daha çok yanıyor. Dedi. Mahçup bir şekilde gülümseyip oturduğum yerden kalktım. -Bence sen bu buzu eline alıp kendin tut, bende çay servisine yardım edeyim. Buzu onun ellerine bıraktım. -Aman başkalarını da yakma sakın. -Yok...