1. Bölüm: Çaresizliğin Boyutu

7 3 1
                                    

TaylorSwift- BadBlood                       Cem Adrian ve Mark Eliyahu- Derinlerde

"O gün canım acımıştı, canım bile bana acımıştı..."                                                     ~Cemal Süreya~

Gözlerimden akan yaşlar ihanetin eseriydi fakat yarattıkları tek eser bu olmayacaktı. Uğradığım ihanet küllerimden tekrar doğmamı sağlayacak ve bu oluşumu zamanın kollarına bırakacaktım. Vakit dolduğunda ise ihanetin yüzleri, gerçek Lenora ile yüzleşecek ve kendi cellatlarını yaşattıklarını o zaman anlayacaklardı.

Ben artık Lenora Wizard değildim. Ben Lenora'ydım. Ben ihanetin küllerinden doğmuş bir kız çocuğuydum.

Okuduğum kitabı sinirle yatağa koydum. İkidir okuduğum kitaplarda ana karakterlerden birinin ölmesi psikolojimin bozulmasına sebep olmuştu.

Kitapta olanları sindirmeye çalışırken bir anda odamın kapısı sertçe açıldı. Hizmetkarlardan birisi sanarak öfkeyle ayağa kalkıp bu hadsizliği kimin yaptığına bakacaktım ki karşımda annemi görmemle afallamıştım. Annemin odama gelmesi pek sık rastlanan bir durum değildi.

Kısa, birkaç tutamı ağarmış siyah saçları, özenle taranmış ve fazlasıyla bakımlıydı. Dudağındaki kırmızı ruj, yeşil gözlerini ortaya çıkarmış farklı bir asillik katmıştı. Giydiği kırmızı elbise ise fazlasıyla resmi durmasını sağlıyordu.

Hızla "Kraliçem" diyerek selam verdim. Annem bir baş hareketiyle karşılık verdi.

Oluşan sessizliği bozarak "Hazırlan, Seomeral ile bir toplantımız var." dedi. Beklemediğim bu haber karşısında ağzım açık kalmıştı. En sonunda şaşkınlığımı bir kenara bırakıp "Neden?" diye sordum. Annem tek kaşını kaldırıp azarlarcasına "Beni mi sorguluyorsun?" dedi. Hızla başımı iki yana sallayıp açıklama yapmaya koyuldum. "Bende sizin bir kızınız ve aynı zamanda buranın bir prensesiyim kraliçem. Bu nedenle toplantının sebebini bilmeye hakkım olduğunu düşünmüştüm. Saygısızlık etmek istememiştim, bağışlayın." Sahte af dileyişim işe yaramıştı ve annem başını hafifçe sallayıp konuşmaya başladı.

Gözleri normalden de acımasız bakıyor. Bu toplantı işi hiç içime sinmedi. 

"Toplantı sebebi Lenora, iki krallığın fikriyle bir barış toplantısı yapmaya karar kıldık. Artık bir karara varıp Seomeral krallığı ile aramızdaki buzları eritmeli ve aramızdaki bu anlaşmazlığı bitirmeliyiz."
Seomeral bizim düşman krallığımızdı ve bu düşmanlık yüz yıllara dayanıyordu. Seomeral ile her an savaş içerisinde olabiliyorduk ve bu nedenle de bir çok kayıba yol açıyorduk.
Annem son sözlerini söylemeden önce tiksinç bir bakış ile beni baştan aşağı süzdü. "Lütfen şık olmaya çalış Lenora." dedi ve odadan çıktı.

Gözlerimi devirip yapmacık bir edayla arkasından "Tabiki kraliçe Kinsey Wizard." Diyerek banyoya ilerledim. Şıkmış sanki düğüne gidiyoruz.

Banyodaki boy aynasına bakınca Kinsey'in tiksinç bakışlarına hak verdim doğrusu. Bir prensese göre fazla pasaklıydım. Gün boyu dövüş kursu gibi kurslarda bulunduğumdan dolayı fazla kirleniyor odama geldiğimde ise banyoya girmek yerine direkt olarak kitaplarıma gömülüyordum. Ve gün boyu temizliğin t'si dahi geçmiyordu.

Boy aynasına baktığım sırada gözüm dövüş kurslarında oluşan morluklara takıldı. Parmaklarımı hafifçe o morluklara sürttüğümde acısına alıştığım morluklar fazlasıyla büyük morluklardı.

Boy aynasında ayrılıp bakır küveti sıcak suyla doldurmaya koyuldum. Ardından elimi küvetteki suya değirip sıcaklığını kontrol ettim, fazlasıyla idealdi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 14 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Kırmızının TonlarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin