-Günümüz( 4 Yıl Sonra/ Türkiye)
--Hira'dan
O günün üstünden tam bir hafta geçmişti. Ve değişen tek şey tazminatımı alıp işten resmi olarak da çıkarılmamdı. Günler benim için depresif ve sıkıcı geçiyordu. İçimden hiçbir şey yapmak gelmiyor. Sadece öylece uzanıp düşünüyorum. Çünkü anlayamadığım bir şekilde o yani Orhun bana tanıdık geliyor. Onu görünce aklıma gizemli yabancı gelmişti. Sergide ilk ve son görüşümdü fakat kaç yıldır zihnimin bir köşesinde kendine edindiği yerdeydi.
Off, tüm bunları düşünmeye son vermeliydim artık. Hayat devam ediyordu ve ben işsizim. Aldığım para ne kadar dayanır bilmiyorum. Bir an önce iş bakmalıyım. Ama sanırım önce karnımı doyurmam gerekiyor. Bu kadarlık mide resitali yetti kulaklarıma.
Mutfağa doğru ilerlerken çalan zille yerimde sıçradım. Birini beklemiyordum ama bu saatte beni rahatsız edecek olan tek kaçık Sıla'dan başkası olamazdı.
Kapıyı açtığım gibi boynuma atlaması bir oldu. Ufaktan nefes alamamaya başlayınca olaya el atmam gerekti.
"Sı-Sılaa , nefes alamıyorum yalnız."
"Hiii, ay çok pardon Hiroşum ya. Bir hafta senden uzak kalınca bünyede ters etki yaptı hahahah."
"Delisin sen . Ben de seni çok özledim."
"Vallahi özledin mi pek bilmiyorum ama bir şeyler sakladığını biliyorum."
Duyduklarımla iyice gerildim. Sorarsa eğer ne diyecektim ben? Böyle bir şey nasıl anlatılır ki? Üstelik sıradan biriyle de yaşamadım bu durumu. Ah, Allah'ım yardım et lütfen.
"Saklamak mı? Kim , ben , senden bir şey saklamak? S-saklama kabı mıyım ki ben bir şey saklayayım hahaha. İlahi Sıla ya. Olur mu hiç öyle şey canım."
"Bak şimdi iyice işkillendim. Kesin , sen bir şey saklıyorsun hiç inkar etme. Ama ben biliyorum ne olduğunu. "
Allah'ım ya öğrendiyse? Yok , yani kimse bilmiyor ki. O nasıl bilsin. Of şuraya bayılacağım herhalde.
"N-neyi biliyorsun ki? "
"Ay kızım ne olabilir sence ? Arıyorum doğru dürüst konuşmuyorsun. Sonra iş yerine bi gidiyorum. Meğerse seni kovmuşlar. Afedersiniz Hira hanım, bana ne zaman anlatmayı düşünüyordunuz acaba? "
"Haa, sen onu diyorsun."
"Başka neyi diyecektim ki?"
"Hiiç, hiçbir şeyi. Böyle ayaküstü mü anlatayım. Ayrıca kurt gibi acıktım. Kahvaltı yaparken anlatırım. "
--Orhun'dan
Bir hafta olmuştu. O kadar karışık bir durumun içindeyim ki ilk defa ne yapmam gerektiğini bilemiyorum. Evet, onun bana ait olmasını istiyordum ama bu şekilde olmamalıydı. Oradan ayrılırken ona o saçma ve kırıcı sözleri söylememeliydim. Kim bilir ne kadar üzüldü. Ve o üzüldükçe benim kalbim ağrıyor.
Off, yardım et Allah'ım.
Galiba her şey sona erdi. Kenan'ı aradım ve artık takip etmesine gerek kalmadığını söyledim. Eminim ki beni istemezdi bu saatten sonra. Ona dair içimde ufak da olsa bir umut taşıyordum hep. Ama şimdi birlikte olmamız ve onun beni kabul etmesi imkansız. Olan umudumu da kaybettim. Her şeyin düzelmesi için bir mucize olması gerekiyor.
Düşüncelerime o kadar dalmışım ki çalan telefonu fark etmemişim. Nihan aramış. Tekrardan arayınca anladım ki yardıma ihtiyacı var.
"Alo , Orhun. Yardımına ihtiyacım var. Acil. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kesişim
Ficción GeneralHayat dolambaçlı yollardan ibarettir. Bu yollardaki kesişim noktalarını ise seçimlerimiz belirler. Peki her kesişim bize mutluluğu getirir mi? . . . Orhun zihnindeki karmaşayla boğuşmaya devam ederken bir kadına çarptığını fark etmişti ama dönüp bak...