4.Bölüm

1.3K 99 50
                                    

İnsan bazen güzel olan şeylere geç kalır.Ama hayat geç kalmayı affetmezdi.Sevmeyi ertelemek,bulunması mümkün olmayan değerli anların celladı olmaktı.Ağladığı zaman anlardı gülümsemenin ne denli kıymetli olduğunu.Tıpkı Yitirdiklerini bulmayı özler gibi.Sonra ömrümüz hep güzel insanlardan ve güzel anılardan geri kalmakla yol bulurdu...

★★★★

Düriye Pehlivanlı

Acılarımın üzerini örterek büyüyen biriydim. Kimse kanayan yaralarımı görmezdi.Gizlice sarardım hep.Böyle büyütülmüştüm.
Herkesin bir hayat hikayesi vardır.kimi unutmak ister kimi anlatmak.Ben hep anlatmak istedim.Unutursam kalkamazdım ayağa.Çünkü insan unutursa aynı yolu tekrar yürüyebilirdi.

Henüz küçük bir çocukken ağır bir hastalık geçirmişim.Köylük yer olduğu için imkanlar kısıtlıydı o zamanlar.ilçenin hastanesi bir saat uzaklıkta kalıyordu. Yollar şimdiki gibi değildi. Köyün muhtarının ,birde hali vakti yerinde olan iki kişinin arabası varmış.Ateşim bir türlü düşmüyor gittikçe yükseliyormuş.Annem babama durumu anlatmış hastaneye gitmem gerektiğini söylemiş.Fakat babam önemsememiş sıradan bir grip yarına bir şeyi kalmaz demiş.Akşam oluncaya dek başımda beklemiş annem ama hala ateşim düşmemiş.

En son havale geçirip bayılmışım.Annem kontrol etmek için geldiğinde öylece hareketsiz yattığımı görmüş.Telaşla babama haber verip bir araba bulmasını söylemiş.Babam evden çıktığı gibi muhtarın evine gidip olanları anlatıp arabayla hastane götürülmem gerektiğini söylemiş.Ama muhtar sırf bir zarar gelmesin diye arabasını vermemiş.Bahane olarak ta arabanın arızası olduğunu söylemiş.Elinden başka bir şey gelmeyen babam tekrar eve gelmiş.Annem son çare olarak komşumuzun arabasını alalım dediğinde babam kabul etmemiş.Artık kimsenin ayağına gidemem benim de bir gururum var demiş.

Bir süre başımda ağlayarak bekleyen annem daha fazla dayanamadan evden çıkıp komşumuzun yolunu tutmuş.Kızım ölüyor Allah rızası için yardım edin diye adeta adama yalvarmış.Adam o anda insafa gelip çocuğu hazırla ben arabayı alıp geliyorum demiş.Geçen bir saatin sonunda hastaneye varmışız.Uzun süre baygın kaldığım için doktorlar artık yaşamamın pekte mümkün olmadığını söylemişler.Dört gün yoğun bakımda kaldıktan sonra yeniden gözlerimi açmışım.

Bana hep sen iki defa doğdun derlerdi.Her şeye rağmen hayata tutunmuşum ama zamanında müdahale yapılmadığı için bazı iç organlarım zarar görmüş.O günden sonra akciğerimde oluşan iltihap astım hastası olmama sebep oldu. Büyüdükten sonra da hayatım boyunca Anne olamayacağımı öğrendim.

Yıllarca düşündüm hep kimi suçlamam gerekiyordu?

Arabasını vermeye kıyamayan muhatarı mı?

Yoksa gurunu benden daha çok önemseyen babamı mı?

Yada köyde bir hastane yaptırmayan hükümeti mi?

Hayır kimseyi suçlamadım.Zaten hiçbir zaman da asıl bir suçlu aramadım.Onları sadece kötü bir vesile olarak gördüm.

Yaşadığım ve yaşayacağım her şeyin yazılmış olduğuna ,kimsenin suçlanamayacağına inandım.Yani Kader dedim.

İnsan Kendi kaderini değiştiremeyeceği gibi başkasının kaderini de etkileyemez.

Ama tek bir şey yapabilir o da iyi bir vesile olarak kalmak. Ben de hep bunu yapmaya çalıştım.İnsanların kaderinde iyi bir vesile olmak istedim.Şimdi de ne pahasına olursa olsun Erenin kaderinde iyi bir vesile olmaya çalışıyorum.Her ne kadar insanlar buna mani olmaya çalışsalarda...

EREN:PEŞİMDEKİ KORKULUKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin