İyi okumalar♥️Günlerim su gibi akıp gidiyordu. Sınav haftam yaklaşıyordu ve ben okula gitmeyerek tüm devamsızlık hakkımı doldurdum. Her ne kadar gitmek istersem de Aziz izin vermezse okuldan içeri bile giremem. O yüzden bu gün onunla konuşmaya karar vermiştim.
Sabahın ilk ışıklarıydı ve Aziz yine evde yoktu. Gece çıkıyordu sabahta erkenden geliyordu. Şu an konakta sadece çalışanların sesi vardı. Azizde gelmemişti daha. Kalkıp giyinme odasına girip kendime kıyafet çıkararak banyoya girdim.
Duş alıp üstümü giyindim. Banyodan çıktığımda Azizinde odada olduğunu gördüm.
"Günaydın." Dedim.Gözleri bir süre yüzümde gezdi daha sonra başını sallayarak banyoya doğru adımladı. Bir günaydın demek bu kadar zor olmamalı ama kendisi konuşmama konusunda ısrarcıydı.
Beklemeden aşağa indim ve masada oturan İbrahim ağanın yanına gittim. "Günaydın." Dedim gülümseyerek.
"Hayırlı sabahlar kızım. Aziz nerde?"
"Odada efendim. Gelir şimdi." Dedim.
"Kızım Aziz bu son zamanlarda evde kalmıyor. Nereye gittiğini biliyorsun değil?" Dediğinde yavaşça yutkundum.
Herkesin aklında tek soru vardı. Ben hariç herkeste merak ediyordu. Azize sorsam cevap vermeyeceğini de bildiğim için sorma gereğinde bulunmuyordum.
"Hayır efendim bilmiyorum." Dedim. Yalan söylemedim. Belki kendisi söylemek isterdi veya anlatırdı bilmeden birşey söyleyemedim.
"Sürekli çıkıyor. İyi değildir bilirsin." Dediğinde sadece başımı salladım. Ne diyeceğimi bilemedim. Bir an önce bu konu kapansın istiyordum. Sesizce yurkunarak önüme döndüm. Merdivenlerden gelen ayak sesleri ile oraya baktım. Aziz yine siyahlar içinde sert bakışlarla aşağa iniyordu. Nasıl sürekli bu kadar sert olabiliyordu ki?
"Hayırlı sabahlar dedem." Dedi ve gidip dedesinin ellerinden öptü. İbrahim ağada sanki onu bekliyormuş gibi gülerek sohbete başladı.
"Hayırlı sabahlar oğlum." Bir kaç kürtçe şey söyledi ama ben tam anlayamadım.
"Bu sabah misafirlerimiz varmış." Dedi Bekir ağa konuşarak yanımıza gelirken.
"Kim?" Dedi Aziz.
"Kuzenlerin." Dediğinde Aziz göz devirdi. Sevmediği insanlardı demek ki.
Herkes yavaş yavaş masaya toplanırken gelecek misafiri bekledik. Çok geçmeden kapı açıldı ve içeri Bekir ağa yaşında bir adam ve iki genç adam girdi. Aziz rahatça oturarak arkaya yaslandı. Hepsi gelip tek tek İbrahim ağanın ellerini öptüler daha,sonra genç olanlar Bekir ağanın ellerini öptüler. Aziz yerinden bile kalkmadan sadece baş selamı verdi.
Karşıya Yusuf abinin yanına oturdular ve kahvaltı servisi başladı. Gelenlerin pek sevilmediği belliydi. Onlarda memnun değildi Aziz ve Yusuf abide memnun değildi.
"Hayırlı olsun Aziz ağa." Dedi genç adam.
Aziz sert bakışlarını adamın gözlerine dikti.
"Eyvallah." Dedi. Pek umursamıyordu."Bu berdel işi iyi oldu değil babo. Aziz de evlendi." Dedi orta yaşlı adam.
Aziz elindeki çatalı bırakarak gözlerini adama dikti. "İyi mi oldu amca? Benim için iyi oldu olmasına sizin için iyi mi oldu sanmıyorum." Dedi. Küçümseyen bakışlar ve yapmacık ses tonuyla kesinlikle umursamaz görünüyordu.
"Bizim için de iyi oldu Aziz." Dedi genç adam.
Masada gergin bir hava vardı. Herkes herkese laf sokmanın peşindeydi. Gerginlikle ellerimle oynuyordum. "Hem Aziz sen şirketle ilgilenmekten evlenemezdin." Dedi hiç konumsayan genç adam.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BERDEL AŞK
Teen FictionBir aşk kaç insanin ruhunu bedeninden çekerek sömürebilir. Kaç insanın sağken üstüne toprak artırabilir. Herkesin mucize olarak adlandırdığı duygu AŞK kaç insanın sonunu getirebilir. Kaç insanı tekrar yaşatabilir...