Bir Başkasına Umutlar

4 1 0
                                    

Kümelenmiş kara bulutlar kasvetli karanlığın içinde süzülüp gidiyor göz yaşlarını akıtmayı da ihmal etmiyordu. Birkaç saniyede bir, karanlığı aydınlatıyordu şimşekler.

Henüz yeni serpilip gelişmeye başlamış küçük ağaç bir kuvvetli rüzgarda bir oraya bir buraya savruluyor, uçup gitmemek için köklerine daha da sıkı tutunuyordu. Buraya ne zaman, nasıl dikildiğini düşünüyordu savrulup dururken.

İKİ küçük çocuk tarafından dikilmişti buraya. Çocuklardan biri sevimli bir oğlandı. Sarıya çalan kumral saçları, yemyeşil gözleri ve bembeyaz teninde sıcaktan kızarmış yanakları vardı. Diğeri oğlanın tam aksi bir kız çocuğuydu. Kahverengi, omuz hizasınında saçları; saçlarından daha koyu, içinde kaybolunacak gözleri vardı. Etrafta koşuşturup kazma kürek getiriyor oğlana acele etmesine dair bir şeyler söylüyordu.

Oğlanın küçük elleri fideyi kızın kazdığı çukura yerleştirmişti. Küreğe yönelmeden elleriyle kenarlardaki toprağı çukura doldurmuş işi bitince de eserine gururla bakmıştı. Onun işi bittiğinde kız koşarak hortumu getirmiş ve can suyunu vermişti küçük fideye.

Gözleri doğa kadar yeşil oğlanla toprak kadar koyu kız birkaç dakika daha kaldılar orada. Fideyi incelediler, onun hakkında konuştular sonra dondurma alma fikrini sundu oğlan. Kız neşeyle fidenin yanından kalktı ve hemen ilerideki binalara koşmaya başladı. Doğa gözlü çocuk da arkasından kalkıp koştu ve son hız kıza yetiştirken 'hoşçakal ağaç' diye bağırdı. Sesi binalar arasında yankılanıp birkaç kez duyuldu.

Fide onları içten bir şekilde selamlayıp arkalarından izledi. İki küçük çocuk binaların arasında biraz koşturdu sonra da kaybolup gitti. O günden sonra fide bir daha ne oğlanı ne kızı gördü. Sesleri yankılandı durdu binalar arasında. Kimi zaman bisiklet sürdüler kimi zaman top oynadılar. Binalar arasındaki bir parkta koşup oynadılar, neşeli çığlıkları etrafı inletti.

Fide gelişti tüm bu yalnızlıkta. Ağaç olmaya doğru yol aldı. Gövdesi uzadı yavaş yavaş. Ufak bir yaprak çıktı kusursuz gövdesinde.

Rüzgar yaprağı salladıkça fide doğa gözlü oğlanı hatırladı. Sesleri dinlemeye devam etti. Tınılarını ezbere bildiği sesler yok oldu zamanla. Önce kızın sesi yitip gitti beton binalar arasında. Gittikçe büyüyen fide neler olduğunu anlayamadı. Birkaç gün daha dinledi. Artık yalnızca oğlanın sesi vardı.

Umutsuz bekleyişlerine yenilerini boncuk boncuk dizmeye hazırlanan fide sesleri dinlemeye devam ederken ansızın bir gün ayak sesleri işitti. Doğa gözlü oğlan elinde bir kovayla ağır ağır yaklaştı. Hızlı solukları eşliğinde fideye ve toprağına su verdi. Boşalan kovayı bir kenara koyup dizlerini kırarak fidana yaklaştı. Çıkan yapraklarda elini gezdirdi.

"Ben gidiyorum ağaç. Ağaç olduğunu göremeyeceğim ama olsun." ayakları dibinde bir kedi bitiverdi cümlesi ardınca. Sarı-beyaz parlak tüyleri vardı. Gözleri aynı doğa gözlü çocuğunki gibiydi, yemyeşil...

Oğlan kedinin başını gülümseyerek okşadı. "Narin gitti ağaç. Çok olmadı gideli. Ben de gideceğim dedim ya." bir yandan kediyi severken öbür yandan ağaçta dolaştırdı küçük, tombik ellerini. "Ağaç olduğunda bir daha görmeye geleceğim seni. Söz." dedi güven veren sesiyle.

Biraz kediyle oyalanıp toprakta oturdu. Binaların arasında beliren sarı saçlı bir kadın tarafından adı seslenince de ağaca hızlıca veda edip koşup gitti. Kedi de ardından koşturup oğlanla kadının etrafında döndü.

Oğlan dizleri üstüne çöküp kediyi biraz daha okşadı sonra da kadınla birlikte gözden kayboldu. Giderken kediye el sallayıp fidanın anladığı kadarıyla veda etti.

Kedi koşup geri geldi fidanın yanına. Döndü durdu sonra da kıvrılıp dibinde uyudu. Fide o günden sonra doğa gözlü çocuk ve toprak gözlü kız için büyümeye başladı. Birkaç yaprak daha çıkardı inançla. Yarınlara umutlu, mutluydu. Ama bir gün fırtına koptu işte.

Yanında ne doğa gözlü çocuk ne küçük kız ne de sarı kedi vardı. Onu oraya dikip gidenler yoktu ve ağaç bunu anladığında artık çok geçti.

O hep birileri için yaşamıştı. Onlar için umut etmişti. Onlar görsün, gelsin diye büyümüş serpilmişti. Ama onlar olmayınca anlamsızlıklarında kaybolmuştu. En başından beri yapması gereken kendisi için umut etmek ve çabalamaktı.

Keşke bunu bir fırtınanın ortasındayken anlamasaydı...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 23 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

bilinmeyenden öykülerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin