Gün biter ,bir kızıllık çöker şehrin üstüne,
Güneş kaybolurken karşı dağın doruklarından.
Mavi deniz yerini siyah denize bırakır usulca,
Ve ince bir hilal yüzünü gösteriverir hemen ardından.Bir anda çekilmeye başlar şehrin kalabalığı,
Kurumaya yüz tutmuş yorgun bir ırmak gibi.
Gürültü bir günden geriye derin bir sessizlik kalır,
Ve ışık cümbüşüne bulanmış beton yığınları.Sönmeye başlar pencerelerden fışkıran aydınlık,
Hızla devrilen rengarenk domino taşları gibi.
Zifiri karanlıkta, sokak lambaları yol gösterir sana,
Yürürken uykuya dalmış şehrin uzun caddelerinde.Başbaşa kalırsın yalnızlığa terk edilmiş köpeklerle,
Ve soğuk rüzgarın okşadığı suya hasret ağaçlarla.
Bir korku saplanır yüreğine kendini hissettiren,
Anlarsınki artık, gecenin hükmü başlamıştır şehirde...