Bölüm 25

549 29 230
                                    

HERRRKESE SELAM DOSTLARİMM

AYY BOL BOL YORUM ATİN BU BOLUNR LUTDEN

DSHS ONCE YAZMADİGİM BIR SEYLER UAZDIGIM ICIN DELIRIYORUM ICIME SINMESI APAYRI BIR KONU ZATEN

LUTFEN YPRUM ATIN NOLURSUNUZ LUTFEEEN

Nryse hos okumalar :*

Pamuk eller satir arasi YORUMLARA/21.06.2024

Nare Kahraman

Üstüme giydiğim kot eteğin düğmesini ilikledikten sonra ellerimi saçlarıma atarak hafifçe hacim vermiştim onlara. Az önce kuralar çekilmişti. Bizimkiler ilk önce diğer ülkelerin adamlarıyla dövüşecekti. Yeliz'in şansına kurada ona erkek birisi çıkmıştı ama kendisi bizim kadar pek kafa yormuyordu. Gerçi Yeliz'di bu, gerçekten esmer bombaydı.

"Papatya'm, tamam mı?" Yanımdaki kabine iki defa parmağımı vurduğumda ses gelmemişti lakin çok beklemeden içeriden üstünde bordo renk ultra mini elbisesi vücudunu çepeçevre saran İrem çıktığında hayranlıkla ona baktım. İnce ve yüksek topuklu siyah ayakkabısı ve elbisesi müthiş bir uyum içindeydi. Dudaklarına sürdüğü elbisesinin rengindeki ruj ise yüzündeki en can alıcı noktaydı kesinlikle. Onu şimdiye kadar bu kadar üst düzey çekici görmüştüm.

"Götümün can sağlığı Allah'a emanet anasını satayım." Oflayarak elbisesini çekiştirdiğinde kıkırdadım. "Yine de ateş ediyorsun güzelim. Bir yükseldim sana ben." Çapkın bir bakış atım ona bir adım daha yaklaştığında dudaklarında cilveli bir gülüş belirmişti. "Mesleki deformasyon." diyerek düzleştirip açık bıraktığı sarı saçlarını savurduğunda öpücük atmıştım. Kızlarıma yürümek favorilerimden başı çeken şeydi.

"Kızlar, hazır mısınız?" Kapımız tıklatıldığında son kez aynadan kendime baktım. İrem aksine ben etek giymiştim lakin burada bize verilen kıyafetlerin boyu iki karışımı geçmediği için etek tam kalçalarımın altında bitiriyordu. Üstümde ise ince askılı bir bluz vardı. Saçlarımın önünden iki tutamını arkadan tutturmuştum. Ayakkabılarım ise beyaz, sade bir spor ayakkabıydı. Bugünden payıma düşen kıyafetler bunlardı. Kombinime uygun olsun diye de İrem gibi abartı bir makyaj yapmamıştım. Kendime bakmayı bitirip İrem'e döndüğümde ağırca başını sallayarak önden kapıya ilerledi. Ben de arkasından ilerlerken İrem'im açtığı kapıdan dışarı çıktım.

Diğer konsomatrisler bizi karşılarken Muhammet'in dediklerini boşa çıkarmamak için iddialı bir gülüş peydahlanmıştı dudaklarımda. "Hayat, memnum oldum." Kendimi üstünkörü tanıttığımda diğerleri de benim gibi kendilerini tanıtmaya başlamıştı.

"İşiniz bittiyse aşağıya! İlk turnuva iki dakikaya başlıyor." Konsomatrislerden sorumlu adam hepimize bilgi verdikten sonra önden yürümeye başladı. Arkasından onu takip ederken çevremde gezdirdim gözlerimi. Filmlerde veya dizilerde gördüğüm kafes dövüşü mekanlarından biraz daha farklı bir yerdi. Gece kulübünü de andırıyordu, muhtemelen biz de olduğumuz içindi bu kadar şatafat. Aşağı indiğimizde gözlerim bizimkileri aramaya başladı. İrem kolumu dürtüklediğinde dikkatimi ona vermiştim. Bir yeri işaret ettiğinde bizimkilerin orada olduğunu görmüştüm. Muhammet'le konuşuyorlardı. İrem'in koluna girip oraya adımladığımızda sohbetlerine ara verip bize bakmışlardı.

"Niye sadece tişört giydin, kıtlık mı vardı?" Cenk kaşlarını çatarak İrem'e baktığında göz devirdi İrem. "Modaya yön vermeni beklemiyorum ama biraz da olsa bilgi sahibi olur insan."

ÜLKÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin