Seçim

391 44 28
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.




Cihangir




Ölüm...

Sadece 4 harften oluşan bir kelime nasıl oluyordu da bir insanın yaşamını sona erdirirken geride kalanların da hissiyatlarını yok edebiliyordu.

Bu kelime hem hayattan göçeni yok ediyordu hem de hayatta ondan geriye kalanları.

Ben ölüm nedir iyi bilirdim. Daha 9 yaşımdayken annem kucağımda can vermişti. Benim her şeyimdi o. Yaşama sebebimdi. O gidince ben büyümüştüm, o öldüğü gün ben koskocaman bir adam olmuştum.

Onu iyileşeceğini düşünüp az canımı yakmamıştım. o gün yağmurlu iğrenç bir gündü, annemin sonsuzluğa kavuştuğu gün.

Sanki gökyüzü de benim için ağlıyordu. Ellerim cam kesikleriyle doluydu, ruhum ise gerçekleri bilmeme rağmen umut doluydu. Ama olmadı. Acı gerçek annemin hayatta kalmasına izin vermedi.

O gün ben 9 yaşımda damlayan harabe evimizde annemin cansız bedeniyle sabaha kadar oturmuştum. O günden sonra ruhum hiç bir zaman ısınmamıştı. Bedenim sıcaktan ter dökse de ruhum hep üşüyordu.

Bu yüzden evimdeki şömine hiç durmadan yanardı. Yaz kış demeden yakardım. Belki bir gün ruhum ısınır diye ama işe yaramazdı. Ama ben yine de yakmaktan asla vazgeçmezdim.

Sonra bir gün bir kadın çıktı. Hiç tahmin etmezdim ama ruhumun ısınmasına neden oldu. Sanki annemin ölmesi üzerinde geçen 21 yıldır ısınmayan ruhum ısınmak için onu bekliyormuş gibiydi.

Şimdi benim ruhuma can veren bu kadını öldürmemi istiyorlardı. Ben bunu nasıl yapabilirdim ki? Ona dokunmaya bile kıyamazken benden onu öldürmemi istiyorlardı.

Yapamazdım! Asla yapmazdım. Onu öldürürsem kendimi de öldürmüş olurdum.

Bu tuhaf hiss öyle boktan bir şeydi ki hani beni alsalar işkenceden işkenceye soksalar gıkım çıkmazdı. Ama onun saçının teline zarar gelse ruhum sökülürdü.

Bu duyguyla ilk kez bu kadın tarafından tanışmıştım. Mahi... annemden sonra ilk kez mantığımın değil de kalbimin sesini dilememe neden olan güzel kadın.

Bu duygu amansız bir hastalık gibiydi. İlacı yârdi. Ama ona kavuşmakta imkansız gibi bir şeydi.

Şu an karşımda bir zamanlar sevdiği adam için deli gibi ağlaması da apayrı bir acı salıyordu bedenime.

O haklıydı. Aker de haklıydı. Sanırım bu hikayede fazlalık olan bendim. Onların arasına giren onların kavuşmasına engel teşkil eden bendim.

Ama anlamıyordum. Bu kızın gözleri onu severken bana nasıl bu kadar güzel bakabiliyordu ki...

Yoksa ben öyle baktığım için mi öyle görüyordum.

Vurgun(+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin