𝙴𝚜𝚔𝚒 𝙷𝚊𝚝ı𝚛𝚊𝚕𝚊𝚛

24 3 45
                                    

Ölüm, bazı insanlar için kabustur. Korkulan, genç yaşta başa gelmemesi için dua edilen şeydir. İnsanları ağlatıp sevdiklerinden ve hayatlarından koparan bir gerçektir.

Bazıları içinse doğal, normal ve hatta alışıldık bir şeydir. Birisini öldürmek, sevdiklerinden ayırıp kanlarının zemini süslemesine neden olmak bir böcek ezmek kadar basittir onlara göre.

Pico ölümü her zaman yakından tanıdığı bir dost, her an ensesinde soluğunu hissettiği bir tanıdık olarak görmüştü ve görüyordu. Kendisi bir kiralık katildi, suikastçi ve korkulan bir tipti. Öldürmek, o ve onun gibileri için normal bir şeydi. Karşıdaki sana yalvarır, sen ise tetiğe basarsın ve biraz kırmızı boya aktıktan sonra iş bitmiş olurdu. Turuncu saçlı adam için hayat böyleydi.

Yalvart, tetiğe bas ve etrafın kan ile süslenmesini ruhsuz bir yüz ifadesiyle izle. Sonraysa anlaşma yaptığın kişiden paranı al, ve döngüye devam et.

Pico için hayat buydu.

Şu an gece saatleriydi. Koca şehirde neredeyse tek bir evin bile ışığı açık değildi. Sokak lambalarının sarı, loş ışığı sonsuz gibi duran karanlığa az biraz etkili olsa da şu an turuncu saçlı kiralık katilin bulunduğu ara sokakta tek bir tanesi bile yoktu. Sadece zifiri karanlık; Ay ve Yıldızların ona acıyıp sunduğunu düşündüğü ışık vardı. Bir elinde sigarası, diğer elinde silahı tırtıklı ve kesinlikle fazla pürüzlü olan bir duvara yaslamıştı sırtını. Kenardaki çöp konteynırındaki kara kedinin birkaç çöpü karıştırırken çıkarttığı pençe sesleri dışındaki tek ses kendi nefes ve kafasındaki o susmak bilmeyen hayaletlerdi. Pico onlara hayalet demeye alışmıştı. Öldürdüğü her insanın, ölümüne şahit olduğu her insanın hayaleti aklında beliriyor ve zihninin en karanlık hatıralarını sakladığı yere bir mızrak gibi saplanıyor, sürekli konuşuyor ve susmak bilmiyordu.

Pico ilaçlarını alması gerektiğini düşünürken sigarasını dudakları arasına alıp dumanı ciğerlerine çekti, iki parmağı arasında sıkıştığı zehri ağzından çekip dumanı havaya üflerken ciğerlerinin kendisine küfürler yağdırdığını düşündü.

Uzun zamandır yalnız yaşıyordu. Elbette arkadaşları vardı, ama neredeyse hiçbiriyle yakın değildi ve para için öldürebileceği binlerce tipten birkaçıydı. Çocukluktan beri tanıdığı iki dostuyla çok yakındı sadece, onlarda Nene ve Darnell'di. Zamanında birisiyle daha yakın olmuştu ama sonu pek iyi bitmemişti maalesef... Boyfriend.

Olay yaşandığı zaman Pico on altı yaşındaydı. Cassandra isimli bir ruh hastası okulu birbirine katmış, öldürmedik öğrenci bırakmamıştı. Pico'ysa kendini ve her şeyden daha çok değer verdiği sevgilisi Boyfriend'i koruyabilmek, en azından canlı tutabilmek için dört can almıştı. Cyclops, Alucard, Hanzou ve ele başı olan Cassandra. Boyfriend'se sevgilisi birilerini sırf korumak için bile olsa öldürdüğünden dolayı ona canavar olduğunu haykırmış, terk edip gitmişti.

O gün Pico kendine bir söz vermişti.

Hiçkimseyle bir daha o kadar yakınlaşmayacaktı.

Sevgisini, endişesini, korkusunu, üzüntüsünü... hiçbir duygusunu bazı kişiler istisna olacak şekilde göstermeyecekti.

Yoksa güçsüz olur, o gün olduğu gibi kan kaybı yaşaması yetmiyormuş gibi duygularının ve gözlerinin ihaneti olan gözyaşlarında boğulurdu.

Değil mi?

Kimseye merhamet göstermemeliydi. Gösterdiği zaman işin sonunda ağlayan kendi gözleri olurdu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 29 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Senin suçundu. | Friday Night Funkin | Orjinal Hikaye...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin