Baran arabayı evin biraz ilerisinde ki ormanlık alanda durdurdu ve ilk önce sadece önüne bakarak laflarını toplamaya çalıştı. Zor olucaktı bu konuşmayı yapmak ama zorunda hissediyordu kendini.
Bu kıza onun adına sözler ve ümit verilmesini istemiyordu. Baran sorumsuz gibi görünse de böyle biri asla değildi.
Ayrıca evine sığınan bu kadına yan gözle bakıp ayıp etmek de istemiyordu. Kaldı ki askere de gidecekti ve gelene kadar Allah bilir annesi ve teyzesi başta olmak üzere millete bu kıza ne ümitler vericekti.
Baran şuan böyle bir şey olsun istemiyordu. Kız kendini ona mecbur hissetsin de istemiyordu.
Aklına gelen ve güzel bulduğu bu fikri bu kıza sunmak için ona doğru döndü.
Güneş ise burda neden durdukları ve ne olacağı gibi şeyleri merak ediyordu. Elini sıkıca kemere kenetlenmiş duruyordu.
Bu zamana kadar bir şey öğrendiyse o da kimden ne geleceğinin belli olmadığı gerçeğiydi. Umuyordu ki bu adam onlardan biri değildi.
Baran araliksiz ve tek nefeste söylemesi gerektiğine inandığı şeyleri söyledi. "Ben sana bir şey söylemek istiyorum. Nasıl derim bilmiyorum ama söylemem de lazım."
Güneş endişesinin arttığını her şekilde fark ettiriyordu. Baran ise Güneş'in kemeri sıktığı eline baktı. "Söyleyin ağam dinliyorum."
"Senin için bir iş buldum yani daha doğrusu bir süre çalışır ve sonra istediğini yapabilirsin."
Kız oturduğu yerde dikleşip dikkatle dinlemeye başladı. "ne işi?"
"Annanemin yanında çalışabilirsin, teyzemle kalıyorlar zaten teyzemi de gördün. Yani onlara yardımcı biri lazımdı merak etme evde çok büyük değil bizim konağın yarısı kadar anca yorulursun belki. Hem güvende de olursun."
Güneş bunlarin mantıklı olduğunu düşündü ve yanındaki açık kahve harelere ilk kez bu kadar dikkatle bakıp konuştu. "Annaneniz ne der peki?"
Baran hafifçe gülümsedi kız kaçmıyordu ya sonuçta hem de çok yakın bir yerde olacaktı da. "Kabul eder merak etme sen. Hadi o zaman biz gidelim artık."
Diyip arabanın anahtarını çeviriyordu ki Güneş elinin üzerine elini koyup onu durdurdu. Baran şaşırsa da belli etmeden yavaş bir şekilde ona döndürdü kafasını. "Teşekkürler her şey için."
Baran kolunu çekip "rica ederim" diyip hafif bir gülümseme ardından arabayı çalıştırdı.
Eve gelmişlerdi ve sofra hazırlanmıştı arbadan inmişlerdi ki diğer arabadan da elinde sıcak pideyle abisi indi. Abisi Baran'a gülümseyip şerefsizce bir bakış attı Güneş'i kast ederek.
Güneş önden ilerlesin diye Azad elindeki pideleri kıza uzatıp "bacım sen gir hadi biz biraz konuşalım kardeşimle." Diyip kapıyı çaldı ve Nurcan teyzesi kapıyı açtı.
Nurcan yeğenlerine gülümseyip kenara kaydı ve "hoş geldiniz çocuklar sende kızım." Diyip Güneş'i içeri aldı.
Azad "hoşbulduk teyzem ver elini öpeyim." Diyip elini öptü ardından ise "biz azıcık konuşalım işle ilgili siz geçin hadi."
Nurcan hanım anlayışla "azıcık hızlı olun ama yani annem sinirlenir sonra ben karışmam." Dedi.
Baran "Merak etme teyze. Hadi geç içeri." Diyip kapıyı çekti ve içeri soktu kadını.
Baran ortada dikilirken Azad arabanın önüne yaslandı ve güneşin yeni batışına doğru baktı. "Ee de hele bakalım Güneşle bir şey var mı yoksa annemler mi abartıyorlar?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Köy Aşkı
Teen FictionKöyün ağası ve hizmetçinin kızı arasında 2000lerde geçen bir aşk hikayesi. Azad annesinin ısrarları üzerine önüme gelen ilk kızı sana gelin diye almazsam der ve odaya o gün annesine yardım etmek için gelen Zeynebin girmesiyle gelinini bulur. Hırçı...