Önümdeki duvarı izliyordum. Hayattan sıkılınca; üzücü bir durum yaşayınca hep bunu yapıyordum. Odamın duvarını boş boş izliyordum. Bazen de tavanı. Karan 'Evde bekle geleceğim' demişti, bekliyordum. İçimde bir sıkıntı vardı. Dün yaşananlar aklıma gelince o sıkıntı daha da büyüyordu.
DÜN SABAH,
Babam karşımdaydı, uzun zaman olmuştu onu görmeyeli. Değişmemişti sadece saçları beyazlamıştı.
"Büyümüşsün, şimdi o kadına daha çok benziyorsun."
"Bunları söylemek için buraya geldiğini düşünmüyorum." Başını salladı. Bakışları Karan'a kaydı. Karan kapıya yaslanmış bizi izliyordu. Evden sadece birkaç adım uzaktaydık.
"Bu heriften uzak durmanı istiyorum, en güzel gününü bile mahvetti. Eminim ki polisler her yerde onu arıyor. Bu senin için-" susması için elimi kaldırdım. Dudaklarımı dilimle ıslatıp konuşmaya başladım.
"Neden, neden şimdi? Ben yirmi altı yaşındayım. Bugüne kadar benim iyiliğimi düşünmeyen, nasıl olduğumu sormayan insansın sen! Şimdi mi aklına geldi bir kızın olduğu?" Dişlerimi sıktım. Yüzünde hüzünlü bir ifade vardı. "Haklısın ama ben hep seninleydim. Adamlarım hep bir adım arkandaydı." Alayla güldüm.
"Kendin söylüyorsun 'adamların', sen değil. Her neyse ben Karan'ın yanında mutluyum. Boşuna buraya kadar geldin." Gidecekken kolumdan tuttu. Karan yaslandığı kapıdan ayrıldı. Her an babamın üzerine atlayabilirdi, zaten zor sakinleştirmiştik. Kolumu elinden kurtardım.
"Farkında değilsin, o sana iyi gelmiyor. Kendine saygısı olmayan biri." Yüz hatları gerilemişti. Elimi saçlarıma geçirdim. Sinirle çekiştirdim. "Bana iyi gelmiyor falan filan. Bunlar bahane. Babası yüzünden sevmiyorsun." Şaşırdı. Bilmediğimi sanıyordu.
"Evet babası yüzünden sevmiyorum. Babası o kadar tehlikeli bir adam ki oğlu mutlu olmasın diye sana zarar verebilir." Karan'a baktım. Yumruğunu sıkmış, çenesi gerilmişti.
"Sen tehlikeli değilsin değil mi, bu yüzden mi onu öldürmek istedin? Babası yapmadan ben yapayım mı dedin?" Sesim cılız çıkmıştı. Bunu söylemek kötüydü. Elleri ellerime uzandı. Bir adım geri çekildim.
"Hataydı, biliyorum. Bunları boş verip yanıma gel uzak dur ondan."
"YETER!" Daha fazla dayanamadım. Sinirlerim bozulmuştu. Karan bize yaklaştığında korumalar Karan'a yürüdü. "Seni istemiyorum, ne düşündüğün umrumda değil. Benden ve Karan'dan uzak dur!" Karan'a doğru gittim. Karan'a sarılacağım sırada,
"Efsun kızım!" adımlarım durdu, yirmi altı yıldır ilk defa 'kızım' kelimesini söylemişti. Arkamı dönmedim. Burnumun ucu sızladı. Karan başını iki yana salladı, gözlerim dolduğundan ağlayacağımı anlamıştı. Kollarımı boynuna sardım. Karan başımı göğsüne bastırdı.
"Elimden bir kaza çıkmadan siktir git!" Vücudu gerilmişti. Babamın tepkisini göremiyordum. "Yine görüşeceğiz." Araba kapılarının kapanma sesleri geldiğinde gideceklerini anladım. Motor sesi geldiğinde Karan'ın göğsünden başımı kaldırdım.
"Çok yoruldum." Yüzümü avuçlarının içine aldı, "Yanındayım, seni asla bırakmam." Alnımı öptü. Serhat ve Hande bize bakıyorlardı."Bu güzel ânı bozmak istemem ama Aras uyanmış."
Karan başparmağıyla hafifçe yanağımı okşadı. "Eşyalarını al gidelim."ellerini tuttum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Haz
RomanceÇocukluktan beri Karan Avcıoğlu'na karşı hisleri olan Efsun Alakurt'un hikayesidir. Sevdiği adamla birlikte olduklarından sonra her şeyin farklı olacağını düşünür. Her şey daha da berbat olur.. *** "Karann." Dedim kendimi tutamayarak İnlemelerim od...