1.BÖLÜM:MEKTUP.

26 5 0
                                    

MERHABA SEVGİLİ OKURUM...
YENİ BİR HİKAYE İLE KARŞINDAYIM...
HAYATIMIZA HOŞGELDİN ERİNA YILDIZ... ❤️

(24 Yıl Önce...)

(3. Kişi Ağzından Anlatım...)

Zifiri karanlığın arasında beliren bir kadın. Hızlıca koşuyordu. Nefes nefese kalmıştı ama pes etmiyordu.
Akşamları ürkütücü olarak görülen yetimhane yurduna doğru gidiyordu. Kim olduğu belli değildi. Giydiği siyah palto, karanlık ile birlikte onu iyice gizlemişti. Elindeki sepetten ağlama sesi geliyordu. Her adım attığında etrafına iyice bakıyordu. Birinden mi kaçıyordu, ya da birini mi arıyordu ?
Yetimhane kapısının önüne elindeki sepeti yavaşça bıraktı. Etrafına son bir kez bakıp hızlıca kayboldu oradan.
Sepetin içindeki ağlama sesi yükseldi, yükseldi ve daha çok yükseldi...
Bu ses, bir bebeğin sesiydi...
Karanlıkta bir sepetin içinde mahsur kalmış bir bebeğin sesiydi...
Belki de hiç günahı olmayan masum bir bebeğin sesiydi...

Ağlama sesi yükseldikçe yetimhanenin ışıkları da yanmaya başladı. Herkes sese uyanıyordu. Yurdun iç kapısı açıldığında karanlıktan yüzü görünmeyen kilolu bir kadın geldi ve etrafa bakındı.

Elinde tuttuğu feneri yaktı. Etrafta kimse yoktu. Ama ses kesilmiyordu.

Başını yere doğru eğdiğinde sepeti gördü. Sepeti hızlıca eline aldı ve içindekinin bir bebek olduğunu gördü.

Yurdun içine girdiğinde yurt müdiresi de uyanmış, sorunun ne olduğunu soruyordu.

"Fatma Hanım. Ne bu ses !?"

"Bilmiyorum,Müdire Hanım. Dışarı çıktığımda şu sepeti buldum. İçinden bebek çıktı."

"Bebek mi ?"

"Evet. Bir kız çocuğu."

(24 Yıl Sonra...)

(1. Kişi Ağzından Anlatım...)

Yıllarca birinin gelip sizi almasını beklediniz mi ? Ya da hissettiniz mi ?
Hani vardır ya bazen düşünürüz:"Bir peri gelecek bana dokunacak ve bende peri olacağım." diye.

Ben bu düşünceyi kafamda tam 24 yıl boyunca kurdum. Bir gün bir perinin gelmesini 24 yıl boyunca bekledim.
Beni o yurdun önüne bırakan kişiyi ve ailemi yıllardır arıyorum.

Yıllardır vazgeçmedim. Her Nurgül abla beni aradığında ellerim titreyerek açarım telefonumu.

Yine duvara bakmış, hayallere dalma ritüelimi de bitirdikten sonra banyoya geçtim. Elimi yüzümü yıkadım ve kıyafetlerimi değiştirdim.

Mutfağa inip, kahvaltı hazırlamaya koyuldum. Dolaptan aldığım kahvaltılıkları masaya koyuyordum ki Ekrem uyandı.

"Günaydın karıcım."

"Günaydın."

Yanıma gelip yanağıma bir öpücük kondurmaya çalışırken kendimi geri çektim.

"Bugün anlaşmalı bir şekilde boşanıyoruz Ekrem. İki medeni insan gibi ayrılalım."

"Erina, boşanmakta ısrarcı mısın ? Ben seni çok seviyorum ve..."

"Yeter Ekrem. Evet , hala ısrarcıyım. Sırf Zeynep daha fazla etkilenmesin diye kahvaltı teklifini kabul ettim. Otur yemeğini ye bir an önce çıkalım."

Ekrem masaya oturduktan sonra hızlıca Zeynep'in odasına doğru çıktım. Kapısını yavaşça açtığımda hala uyuyordu. Prenses uykusuydu sanki. Dokunmaya kıyamıyordum.

Yokmuş Sevenim Senden Önce Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin