3.BÖLÜM:BEDEN.

15 5 0
                                    

MERHABA SEVGİLİ OKURUM...

KEYİFLİ OKUMALAR... 🤍

Kafayı yiyecektim. Bu mektupları kim gönderiyorsa beni yakından takip ediyordu. Her attığım adımı biliyordu.

Arabayı çalıştırıp yurda gittim.

Yurt müdiresi Nezaket Hanımım odasına çıktım.

"Erina hoşgeldin."

"Hoşbuldum Nezaket Hanım. Nurgül abla yok mu ?"

"Yemeğe çıkmıştı gelir birazdan."

"Sen nasılsın, nasıl gidiyor.?"

"Gitmiyor. Bugün boşandım."

"Yaa... Hakkında hayırlısı olsun güzelim."

"Zeynep... Zeynep alışamıyor..."

"Pedagoga götür. İçine kapanmasın."

"Yarın götüreceğiz Ekrem ile."

Kapının çalması ile kilolu, ton ton olan Nurgül abla geldi.

"Hoşgeldin Erina."

"Hoşbuldum abla."

"Size birşey göstermem lazım. İki gündür mektuplar alıyorum."

Çantamdan çıkardığım mektupları Nezaket Hanım ve Nurgül ablanım önüne koydum.

Nezaket Hanım gözlüğünü takıp mektupları okumaya koyuldu.

"Kim bu ?" diye sordu ikisi birden.

"Bilmiyorum. Ama her kimse hayatımı çok iyi biliyor ve beni takip ediyor."

"Annenin ve babanın kim olduğunu biliyor." dedi Nezaket Hanım birden ve cümlesine devam etti.

"Ya da seninle oyun oynuyor."

"Peki ama kim neden benimle oyun oynamak istesin ? Bu her kimse ailemin nerede olduğunu ve kim olduklarını biliyor olmalı."

Her üçümüz de uzun süre düşündük. Aklımızda kimse yoktu.

Odanın içinde yürürken gözüm duvarda ki saate takılı kaldı. Duruşmam 1 saat sonra başlayacaktı. Çıkmam gerekiyordu.

" Benim çıkmam lazım. 1 saat sonra duruşmam var. "

"Tamam canım. Ben de bir daha bakarım. Araştırırım."

Mektupları masanın üzerinden alıp çıktım yurttan.

Koşar adımlarla arabama binip çalıştırdım. Adliyenin önüne park edip içeri gireceğim sırada daha önce hiç görmediğim bir genç erkek bana çarptı.

"Pardon."

"Sorun değil."

Arkamı döndüğümde bana bakarak ilerliyordu.

Tanıyor muyum diye düşünürken daha önce hiç görmediğimi fark ettim.

Adliyeye girip duruşma salonunun önüne geçtim. Müvekkilim gelmişti.

Dosyayı son bir kez incelemek için açtığım sırada yere pembe renkli mektup düştü.

"Bu buraya nasıl geldi ?" diye düşünürken adliyeye girdiğim sırada bana çarpan çocuk aklıma geldi.

Mektubu açıp okuduğum sırada bu defa daha fazla şaşkınlığa uğramıştım.

Tekrardan merhaba. Umarım aklını karıştırabilmişimdir. Benim ki olduğunu merak ediyorsun değil mi ? Yıllarca gittiğin o yurt müdürü bile bulamayacak kim olduğumu. Çok fazla güvenme yurt müdürüne ve yardımcısına. Benden sana dost tavsiyesi.

Delirmeme ramak kalmışken köşeye geçip boş sandalyeye oturdum. Takip ediliyordum. Biri ya da birileri tarafından takip ediliyordum. Bu yorgun bedenimi daha fazla taşıyamadım ve yere yığıldım.

Başımın dönüp gözlerimin karardığı bir yerdeyim. Sağ kolumda serum, diğer kolumda da tansiyon aleti.

"Tansiyonu düşmüş. Birazdan kendine gelir. Geçmiş olsun." diyen bir kız sesi duydum.

Saatler sonra gözlerimi açtığımda başımda Ekrem, Nezaket Hanım ve Nurgül ablayı gördüm. Neler olduğunu anlamıyordum. Bu yorgun bedeni taşıyamıyordum artık.

Fakat şimdi pes etme zamanı değildi bunu biliyordum. 24 yıl boyunca hiçbir şey bulamadan annemi ve babamı aradım. Belki de şimdi bu mektuplar sayesinde gerçek ailemi bulacaktım.

Hastaneden çıktığımda eve gidip dinlenmeye koyuldum. Duruşmama ise bürodan bir arkadaşım katılmış.

Yatağıma geçip gözlerimi kapattım. Bu bedenin en azından bir gece bile olsa dinlenmeye ihtiyacı var.

YENİ BÖLÜMDE GÖRÜŞMEK ÜZERE...

Yokmuş Sevenim Senden Önce Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin