^°4°^

230 31 52
                                    

"Kanka sen ne dediğinin farkında mısın? Şu kalpsiz angut'un senin ruh eşin olduğunu söylüyorsun." dedi Jisung.

"Biliyorum, biliyorum. İşaretim belirginleştiği an mal gibi kaçtığım için konuşma fırsatımız olmadı."

"He olsa konuşacaktın yani?" dedi Felix. Onun sorusuna karşı başımı salladım. O benim ruh eşimdi sonuçta. Ne kadar kaçarsam kaçayım bir süre sonra durmak zorundaydım, kendimi ona bırakmak zorundaydım. Çünkü duyduğum söylemlere göre ruh eşini bilip de uzun süre birlikte olmazsanız iki taraf ta acı çekiyor, hatta bazılarının dediğine göre ölüyormuş.

Değerli hayatımı riske atamazdım.

"Hatta şimdi ne yapacağım biliyor musunuz? Hyunjin'le konuşacağım."

"Otistik." dedi Jeongin ama lafına tezat bir şekilde beni koridora doğru ittirdi. "Bak tam şurada zaten. Hadi git konuş."

Cevap vermek yerine ilerledim. Kalbim ve nefes alışlarım hızlandı, bütün kaslarım gerginlikle kasıldı. Aramızda nasıl bir konuşma gerçekleşeceğini bilmiyordum.

Ama denemek zorundaydım.

"Hyunjin, konuşabilir miyiz?" dedim titrek çıkan sesimle. Sanırım o da arkadaşlarına anlatmıştı çünkü kafasını çevirdi onlara doğru. Arkadaşları onay verir gibi gözlerini yumdular, Hyunjin bana yaklaştı ve belimden tutarak beni yandaki sınıfa ittirdi.

"Konuşmamız gerekiyor biliyorsun değil m-" sözümü yarıda kesti.

Dudaklarıyla.

Pürüzsüz dudaklarını dudaklarımla buluşturdu, alt dudağını dudaklarının arasına alıp emmeye başladı. Anın şokuyla kaskatı kesildim ama kendime gelmem uzun sürmedi, üst dudaklarını emmeye başladım.

Yaklaşık 2 dakikalık öpüşmenin ardından altımda hareketlilik uyandıran ıslak bir sesle ayrıldık.

"Konuşmamıza gerek kalmadı sanırım?"

"Kalmadı."

--------

"Uzun zamandır içerideler, ikinci turu tamamladılar sanırım." dedi Minho. Jisung onu izlemekten ne dediğini anlayamamıştı.

"Numaran?" dedi tuhaf bir sesle.

"Ney?" dedi Minho. Anlamadığı barizdi.

"Boşver ya o arada öyle sayıklıyor. Artık bizde önemseyemiyoruz ne dediğini DİMİ JİSUNG?" dedi Felix. Aynı zamanda da hafifçe dirsek attı.

"Evet evet, kusuruma bakmayın dalmışım da saçmaladım biraz sanırım. Ah, çıktılar zaten. Biz gidelim artık."

eternity, hyunminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin