2

311 56 26
                                    

Medya: Çapulcular

...

Harry zaman kavramını tamamen kaybettiğinden emindi. Ne kadar zamandır kulübede oturduğunu ya da Ölüm'le ne zaman tekrar konuşabileceğini de bilmiyordu. Tek bildiği geri dönmek istemediğiydi.

Ama Ölüm'ün söyledikleri netti. Geri dönmek zorundaydı. Hangi zamana döneceğiyse tamamen onun elinde olacaktı. En azından ipleri eline alma şansı vardı artık.

Aklından tek bir şey geçiyordu. Voldemort'u bulup tehlikeli olmaya başlamadan önce öldürmek.

Yine de bunun bir başka felakete yol açmayacağı meçhuldü. Zamanla oynarken sorunları kökünden halletmek genelde işe yaramıyordu, Hermione ona bu konuden defalarca kez bahsetmişti. Hem onun amacı büyücüleri birleştirmekti. Karanlık tarafa sözünü dinletmek istiyorsa hem Voldemort'a hem de Dumbledore'a ihtiyacı olacaktı.

Sevdiği herkesi birden kurtarıp büyücüleri birleştirmeyi başarabilmesi mümkün müydü?

Öte yandan annesiyle babasının zamanına gitme fikrini aklından çıkaramıyordu. Yine de kafasında bir soru vardı, o zamana giderse ve küçük bir Harry Potter daha doğarsa, bu sorun teşkil etmeyecek miydi?

"Artık Harry Potter olmayacağın için hayır. Bir sorun çıkmayacak.-

Harry gelen sesin Ölüm'e ait olduğunu bilerek ona bakmadı. Neden ani gelişinden tedirgin olmadığını da sorgulamadı. Bir kaç adım arkasında olduğunu biliyordu.

"Voldemort'un yeni ünlendiği dönemler. Mesela 1975? Annemle babam beşinci sınıfken... Dumbledore'un güvenini kazanırım, Hogwarts'dan mezun olup bakanlıkta rahatça gezmemi sağlayacak bir pozisyon bulabilirim. Voldemort'un ordusuna sızabilirim. Tüm bunlar olurken annem ve babam yanımda olur. Benden bir tane daha olması önemli değil."

"Peki, 1975'e kaç yaşında olarak gitmek istersin, usta?"

"Harry! Sadece Harry de." Ölüm genç çocuğa aldırmadan oturduğu koltuğun önüne doğru süzüldü. "Dediğim gibi, sen artık Harry Potter değilsin. Yeniden doğacaksın ama aklı başında bir yaşta."

Harry düşünceli düşünceli parkelere bakıyordu. Bunu isteyip istemediğinden emin değildi. Karşı çıkamayacağını da biliyordu. "Annem ve babamla yaşıt olabilirim... Ama yolaşlığa katılmak için o kadar bekleyemem. Öte yandan insanların güvenini kazanmak için de zamana ihtiyacım var. Ne dersin, Ölüm? Bunun için iki sene yeterli olur mu? Dumbledore'un bana güvenmesi ne kadar sürer?"

"Eğer rolünü iyi oynarsan, Usta, sanırım yeter de artar. Ancak zihnefend ve zihnebend öğrenmen şart."

"Haklısın. Belki de 1975 yazına gitmeliyim. Okul başlamadan öncesine. Tam olarak 16 yaşında."

"Elbette, ama paran ve evin olmayacak?"

Harry yarım ağız gülümsedi. "Bana sorarsan, Potter ailesi bir gece kapılarını çalan yaralı bir genci geri çevirmezler."

"Adına karar verdin mi?"

"31 Temmuz 1959 yılında doğan Darien Jameson. Potterlara beni Ölüm Yiyen'lerin yaraladığını söylerim. Gerçek ailemin Ölüm Yiyen olduğunu ve beni de Voldemort'a katılmaya zorladıklarını anlatırım. Kaçarken de yaralandım. Sonrası kolay. Dumbledore beni Hogwarts'a alır ve içlerine sızmış olurum. Mezun olduktan sonra yoldaşlık ajanı olarak Ölüm Yiyen'lere katılırım. Bir yandan da bakanlığa sızarım. Hepsi parmağımın ucunda olur."

Ölüm ürkütücü sesiyle kahkaha attı. "Sen bu iş için biçilmiş kaftansın, Harry Potter."

"Darien, Ölüm. Darien Jameson."

Büyü'nün OğluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin