Kurşuni Tılsım

4.4

______________________________________

- Sen gittikten sonra babam beni buldu onunla Mardin'e geldim başlarda umursamadı, onun için olsamda olmasamda farketmiyordu ama sonra karısı onu dolduruşa getirince benden nefret eder oldu zamanla psikolojik ardından-

Devamını getiremediği cümlenin ne anlama geldiğini biliyordum '-ardından fiziksel şiddet başladı...'

Evet Çiçek' in bana söyleyemediği şey tamda buydu babası olacak sapsız piç kurusu ona şiddet uygulamıştı sadece onunla sınırlı olmadığını tahmin edebiliyordum...

İçimde patlamaya hazır hale gelen volkan her an beş dakika önce sağlık görevlileriyle dışarı çıkartılan adam ve babasına patlayabilirdi!

Onun silahını çekmeden son anda Çiçek' i çekebilmiş adama nişan almıştım kurşun omzuna isabet etmiş ambulans ve polis gelene kadar zırlayıp durmuştu

Kafam şişti AMK!

-Peki siz nerden tanışıyorsunuz?

Abimin sorusuyla ona dönüp baktım ayak üstü ifade verirken nasıl tanıştıkları mı öğrenmiştim ama abim bizim tanışma hikayemizi bilmiyordu

-Yetimhaneden

Verdiğim tek kelimelik cevap etrafı sesizleğe boğunca boğazımı temizleyip konuştum

-Hadi artık gidelim abi sen Çiçek' i bizim eve götür ben hastaneye gideceğim

Abimin kaşları çatılınca tam sormak üzereyken ben konuştum

-Tabi sen burada kendi kendine tiriplere girersen olayları bilmezsin... Pars vuruldu...

Sonlara doğru sesim kısılınca başımı eğdim oysa onunda benim için hastanede olmasını sevdiğim canıyla cebelleşirken burda değilde hastane koridorunda beni teselli etmesini çok isterdim ona bu konuda biraz kırgındım ama ayrı kalmayı daha fazla sürdüremezdim daha saatler önce sevdiğim insan kanlar içinde kalmışken olmazdı...

Burnumu çekip ne zaman akıttığımı bilmediğim yaşı silecekken abimin beni kendine çekerek sarılmasıyla ellerimi ona sardım bu aralar aşırı duygusaldım

Sanırım yaşadıklarımın ağırlığı yeni yeni çıkıyordu

Abim bir eliyle saçlarımı okşarken diğer eliyle sırtımı sıvazlıyordu ve bu çok güzel bir histi beni yatıştırıyor, sakinleştiriyordu

-Tamam güzelim ağlama olmaz Turgut' a bir şey o puşt senin peşini kolay kolay bırakacak gibi değil!

Sonlara doğru benimle dalga geçince kıkırdadım morelimi düzeltmeye çalışıyordu işe de yarıyordu doğrusu

Ondan ayrılıp buruk bir gülümsemeyle göz yaşlarımı silip derin bir nefes aldım

Şimdi pes etmek için berbat bir zamandı!

Bakışlarımı Çiçek' e çevirince bana merakla aynı zamanda minetle bakması gülümsememi genişletti

-Hadi Çiçek seni bize bırakalım

İtiraz etmeyip başını sallayınca birlikte harabeden farksız bir depremde kolaylıkla yıkılabilecek olan yerden çıkıp arabaya bindik

Yarım saat sonra Çiçek' i eve bırakmış yengelerimden onunla ilğilenmesini duş aldıktan sonra ona uygun kıyafetler verdikten sonra yemek vermesini istemiştim

Sonra ise abimle hastaneye gitmiş onu gören herkesin hasret gidermesiyle yoğun bakımın önündeki sandalyelerin doluluğu nedeniyle duvar dibine çökmüştüm