Geçmişin Kirli Yüzü

211 12 0
                                    

Çok büyük bir sorun vardı. Arabada yer yoktu. Rüya ve Tuğrul önde oturuyordu.
Arkaya da Gökhan ve Cenk kucak kucağa, Bora ve Yiğit'de kucak kucağa oturuyordu. Diğer boş yere de ben oturunca Mirza'ya yer kalmamıştı.
"Ben nereye oturucam " dedi.
"Komutanım sizde Asena Komutanımla Oturun " Bunu diyen Tuğrul'du.
"Brn Rüyanın yanına geçsem "dedim.
Rüya "Hayır ben kasayı çözmeye çalışıyorum "dedi. Sıkıntılı bir nefes verdim ve araçtan indim. Mirza bana anlamazca baktı. "Gec otur bende kucağına otururum başka yolu yok" dedim. Başını salladı ve arabaya oturdu.
O arabaya oturunca araba sallandı.
Bu haline küçük bir kahkaha attım ve bende arabaya bindim. Arabanın kapısını örttüm ama ben hala ayaktaydım. Bir anda belimden tutulup çekildim ve kendimi Mirza'nın kucağında buldum. "Ya biz çok mu fakiriz " diye sordum. "Ne alaka Komutanım " Bunu soran Yiğit'ti.
"Koskoca bordo bereliler bir arabaya 8 kişi giriyor ay bide heryer sıcak " dedim.
Benim bu isyanıma hepsi güldü.
Hatta arkamda Mirza'nın bile kıkırtısını işittim. Belimi Mirza'ya yasladım ve rahat bir pozisyon aldım. Bu hareketimle arkamda Mirza'nın gerildiğini hissettim. Kulağıma doğru Yaklaştı ve "Yerin çok rahat galiba " dedi.
Başımı olumlu anlamda salladım.
"Ama üzerimdeyken de beni eziyorsun " dedi. Arkamı döndüm ve ona anlamazca baktım. Ve sonra bulunduğum konum aklıma geldi. Onun üzerinde oturuyordum, sadece kucağında deil.
Fark ettiğim şeyle gözlerim iyice açıldı. Benim bu halime kıkırdadı ve bacaklarından tutarak beni kucağına yan oturttu. Kulağıma doğru eğilip
"Böylesi daha iyi yoksa bu araba çok farklı şeylere şahit olacaktı." Dedi.
Sıkıntıyla bir nefes aldım ve dik tutmaktan ağrıyan boynumu göğsüne yasladım. Oda elini saçlarıma koydu.
Tamam bu hareketi bende beklemiyordum. Ama feri çekilmedim.
Çünkü yakışıklı gamzeli ve çok güzel kokan bir adamın kucağındaydım.
Kimse bizim bu poziyonumuzu takmıyordu. Rüya kasayla ilgileniyor Tuğrul araba sürüyor. Diğer dörtlü de rahat oturamadıkları için tartışıyordu.

                                    🌪

Askeriyeye geldiğimizde zor bela arabadan inmiştik. Yol boyunca dörtlünün tartışmalarını dinlemekten sıkıldığım için eğer susmazlarsa Mirza'nın bize yaptığı antrenmanın üç katını onlara yapacağımı söylemiştim.
Tabi ben bunu diyince susmuşlardı.
Askeriyeye gelince yatakhaneye çıkmış ve duş almıştım. Şimdi ise üzerime giydiğim siyah yırtık kotum ve siyah tişörtümle bizim için hazırlanan tim odasına doğru gidiyordum. Odaya gelince kapıyı açtım.  Beni gören Tim ayaklanır selam verecekken elimle oturmalarını işaret ettim. Sadece tek boş yer olan Mirza'nın yanına oturdum ve
"Durum nedir ?" Diye sordum.
"Kasanın şifresini böyle açamayacaĝımızı  anlayınca kasayı bilgisayara bağladık. Şimdi ise Yiğit ve Rüya onları halletmeye çalışıyor."Bunları diyen Boraydı.
"Şimdi kasa bizde olduğuna göre açılması için bir zaman dilimi yok deilmi? "Bunları rüyaya bakarak söylemiştim. "Hayır " dedi. "O zaman ikinizde benimle gelin sizinle konuşacaklarım var " dedim. Başlarını olumluca salladılar ve odadan çıkmak için ayaklandılar. Odadan dışarıya çıkınca merdivenlerden yukarıya çıkmaya başladık ve bahçeye doğru ilerledik. Bahçede benim arabamın önüne gelince durdum. Arabayı açtım ve torpidodan USB yi çıkardım. İkisine döndüm ve "Kasayı çözdüğünüzde kimseye onu çözdüğünüzü söylemeyin.
Ve içindeki bilgileri bu USB ye aktarın.
Bundan Mirza'nın bile haberi olmasın " dedim. "Emredersiniz Komutanım " dediler. Başımı salladım. "Şimdi işinizin başına dönün " dedim. Başlarını salladılar. Rüya elimdeki USB yi aldı ve Askeriyeye doğru yürümeye başladılar.
Bende aracıma bindim ve eve doğru sürmeye başladım. Bugün gerçek anlamda zor geçmişti. Eve gelmem 15 dakikamı almıştı. Aracı park edip indim.
Demir kapıya geldiğimde üzerinde kapının arasına sıkıştırılmış bir not fark ettim. Notu aldım. Üzerinde;" Sakın eve girme yoksa benden kaçamazsın " yazıyordu. Bu yazıyı çok iyi tanıyordum.
Kapıyı açtım. Elim belimdeki silaha gitti ve onu yerinden çekip aldım. Elime cebime attım ve anahtarla kapıyı açtım.
Yavaş hareketlerle içeriye girdim ve ışıkları yaktım. Salona girdiğim de gördüklerimle şoke oldum. Salonun duvarında kanlarla
"Peşini asla bırakmayacağım A." Yazıyordu. Hemen mutfağa gittim ve kasamı kontrol ettim. Neyseki birşey eksilmemişti. Bu sefer yukarıya doğru çıkmaya başladım. Yerde kan izleri vardı. Hemde haddinden fazla.
Odama girince dikkatlice kapıyı açtım ve ışığı yaktım. Yatağımın üzerinde bir ceset vardı. Yaklaşınca bu cesedi çok iyi tanıdığımı fark ettim. Kalbim çok gizli atmaya başlamış ve acı çekiyordu.
Elim pantolonumun arka cebine gitti ve telefonumu çıkardım. Rehbere girdim ve "Yakışıklı komutan "yazısına tıklayıp hoparlöre aldım. Çaldı, çaldı ve açıldı.
"Alo " dedi. "Yatağımın üzerinde bir ceset var " dedim. "Hemen geliyoruz " dedi ve telefonu kapattı. Ben hala yatağımda ki kadına bakıyordum. Ağlamak istiyordum ama bir damla bile göz yaşım akmıyordu. Kapının zil sesini duymuştum ama açmaya gitmedim.
Sonra kapının kırılma sesini duydum.
Fakat gözümü hala yataktaki kadından almıyordum. Odam bir sürü adım sesiyle doldu. Birileri bana sesleniyordu. Yatakta ki cesedi siyah bir poşete koyuyorlardı. Ama ben gözümü hala yataktan alamıyordum. Yanıma doğru birinin yaklaştığını fark ettim.
"Tanıdığın birisimiydi? "Diye sordu.
Bu sesi tanımıyordum ama yatakta yatan kadını tanıyordum.
Boğazımı temizledim ve "Annem " dedim. O anda odadaki tüm sesler kesildi. Evet yatan kadın annemdi.
Beni yıllar önce kapıya koyan annem.
Keşke seni hiç doğurmasaydım diyen annem. Odadaki ayak seslerinin kesildiğini duydum. Birisi beni kendine doğru çevirdi. Beni kendine çevirenin Mirza olduğunu fark ettim. Bir anda beni kendine doğru çekti ve sarıldı.
Beni o kadar sıkı sanıyordu ki sanki vücudumda ki bütün kırıkların tamir olmasını ister gibi. Ama benim kalbim paramparçaydı. Onuda tamir edebilirmiydi......

Evett asıl hikaye şimdi basliyo her bölüm aynı teen wolf daki gibi birisi ölecek.
Tam katil olmalık insanım da günah 😂

Evet bölüm sonu demek benim hakkımda bir  bilgi daha demek şimdi kitabın okunma sayısı tavan olsa siz sorardiniz ben cevaplardim ama öyle bir lüksüm şuanlık yok.
Şimdi size bir hikayemi anlaticam
Ben dört buçuk sene boyunca bir çocuğu sevdim ama öyle böyle deil bu çocuk benden bir yaş büyüktü be sene liseye geçti lgs ye girdi. Sonra okuldan gitti ama ben gururumdan buna onu sevdiğimi söylemedim benim onu sevdiğimi öğrendi ama hiçbir şey yapmadı hatta bir kez bile konuşmadık..
Üzücü bir aşk hikayesi bur çocuğu böyle seven kız sizi nasıl sevemez yaa

🖤🖤

Öfke TimiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin