20. BÖLÜM "SEN BENİMSİN"

38 3 0
                                    

Selam Cesurlar📘

Bu hikayede bana eşlik ettiğiniz için teşekkürler...

Umarım beğenirsiniz...

Keyifli okumalar.📖

⌨⌨⌨

"Biraz karışık olacak, kaybolacaksınız belki ama yıllar önce çökertilmiş bir mafyanın yeğenini tehdit eden Azerbaycan asıllı bir örgüt başı var." Fotoğrafa bir kez daha baktım, Bu Donovan piçini iyi biliyordum ve asla yardım alacak bir tip değildi ama belli ki düşündüğümden daha da karışık bir durum vardı ortada. "İzel, Ceyhun, Alaz ve Derin. İtalya görevi sizi bekler çocuklar."

Bakışlarım İz'in gözlerini bulurken onun bakışlarının çoktan bende olduğunu gördüm. Hafif bir gülümsemeyle başımı salladım, aynı şekilde karşılık verdi ama yüzündeki ifade bu dururumdan hiç hoşlanmadığını belli ediyordu.

Ben son 5 yıldır olduğu gibi bu gün de herkese, en çok da kendime bir oyun kurdum. O oyuna kendimi, zihnimi, bütün benliğimi bile inandırdım. Düşüncelerimde bile yalan vardı ama bu bir illizyon gösterisiyse ben de gözü kapalı izlerim olan biten her şeyi çünkü gözüm kapalı olsa bile bu oyunun her anını ben tasarladım. Bu oyunu ben başlattım ve ben bitti demeden de bitmeyecek...

***********

20. BÖLÜM "SEN BENİMSİN"

İZEL KESKİNER'den

Masada konuşmalar devam ediyordu ama ben gözlerimi ekrana dikmiş Donovan denen bu adama bakmak dışında bir şey yapmıyordum. Çünkü nedenini bilmediğim bir şekilde artık bu işlerden elimi ayağımı çekmek istiyordum. Benim dışımdaki herkes bu kadar istekliyken neden ben istemiyordum?

Anlamıyorum, bana n'olmuştu böyle? Anlam veremiyordum. Ben neden onlar gibi olamıyordum bu işte? Sanki dünyayla bütün bağlarım kopmuş gibiydi, bilmiyorum. İç çekerek gözlerimi ekrandan çekip istemsizce ilk Alaz'a baktım. Gözlerini kaçırıp kaçırıp bana bakıyordu. İçimi saran hüznü görmezden gelip bakışlarımı etrafta gezdirdim. Herkes bir şeyler konuşuyorken Paydar en köşede oturmuş ve gözünü tek bir noktaya dikmişti. Onun bu sessiz hâline fazla rastlamadığımız için bu hàlinin nedenini merak etmiştim açıkcası. Serhat abinin sesiyle ona baktım. "İtirazı ya da teklifi olan?" Diye sordu. Herkes omuzlarını bilmem der gibi silkerken Yalın konuştu.

"Ne diyeceğiz abi? Yok ben bu göreve hiç ısınamadım gitmiyor muyum mu diyeceğiz?" Bunu sormasıyla gülesim gelse de içten gülerek yüzümü ciddi tutmaya devam ettim, çünkü haklıydı.

"Orası öyle." İşaret parmağıyla Paydar'ı gösterip "Sen beni dinliyor musun Paydar?" Diye sormasıyla herkes Paydar'a doğru döndü.

Paydar hiçbir harakette bulunmadan sadece "Evet." Dedi.

"İtalya görevine bir itirazın yok yani?" Diye sordu albay.

"Evet." Diye yanıtladı yine Paydar. Onun bu ĥâline kaşlarımı çattım. Bu soruyu düşüneceğim aklıma bile gelmezdi ama yine de düşünmeden edemedim. Bu çocuk niye anormaldi?

"Sen beni ne zamandan beri dinlemiyorsun evlat?" Serhat abi bu kez gözlerini sinirle kısarak sordu.

"Evet." Diyerek bu kez de başıyla onayladı Paydar ama bu sorunun cevabı bu değildi ki.

"Paydar sen mal mısın kardeş?" Aniden gelen bu soruyla kafam hızla Ceyhun'a doğru döndü.

"Hı hı, evet." Diyen Paydar'ın onaylamasıyla Ceyhun gülmeye başladı. Paydar'sa uykudan uyanmış gibi "Ha? Ne? Ne diyorsun lan?" Diye peş peşe sorguya tuttu Ceyhun'u.

ŞAH&MAT Mahalle HikayesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin