1.8

172 29 315
                                    


"Itadori-kun! Neden böyle bir şey yaptınız?! Başınız derde girebilirdi!"

"Yine olsa yine yapardık."

Bölüm 18 - Like Father Like Son

-

1 saat önce

"Senpai, ses kaydı yerine videoya alsak? Sizce de daha sağlam bir delil olmaz mı?" dedi Yuji, oturduğu bankta çantasından klasik güneş gözlüklerini çıkaran Gojo'ya bakarak. Bugünün son dersinin beden olması oldukça işe yarardı. Zilin çalmasına az bir vakit kalmıştı ve dün ki planlarını son kez gözden geçiriyorlardı.

"Hay aklınla bin yaşa Yuji! Evet kesinlikle öyle olur! Ama, video çekmenin seni zorlamayacağına emin misin?"

"Ne zorlayacak Senpai? Şüphe çekmeyecek bir açı bulsam yeter."

"O zaman burada benim görevime şüphe çekmemeni sağlamak da ekleniyor. Merak etme, hallederiz."

"Peki ama, Sukuna'nın çıkışta tek olacağından nasıl eminiz? Aptal arkadaş grubuyla denk gelirsek pek hoş olmazdı."

"Eminim çünkü üç haftadır aynen bugün tek gittiğine şahit oldum."

"O nasıl oldu?"

"Bilmem, denk geldi. Çıkışta eve değilde galeriye gittiğim günlerle aynıydı sanırsam."

"Ne yani, bugün de mi eve değil galeriye gideceksiniz?"

"Aa! İyi hatırlattın! Evet, işimizi halledelim bugün de gideceğim. Bugün yardımcı ablanın izin günü, annem de işte olduğundan evde yemek olmuyor. O yüzden galeriye gidiyorum."

"Anladım... Of Sukuna ya! Başımıza iş açmasaydı bende Okkotsu'nun seçmelerini izlemeye gidebilirdim!" diyerek ofladı Yuji, Gojo'nun hemen yanında otururken.

"Üzülme oğlum, ne yapacaksın seçmelerde? Seçilsin de, resmi maçlarına gideriz!"

"Gideriz değil mi Senpai?"

"Tabii gideriz. Yalnız abinin bu kadar hızlı kulüp ayarlamasına ben bile şok oldum, yani en azından bugün olmasını beklemiyorduk, umarım Yuta hazırdır."

"O zaten dünden hazır Senpai, Maki'den gazı da alınca kimse durduramaz." Yuji göz devirdi. "Böyle giderse iddiayı kaybedeceğim."

"Ne olacak canım? O ikisi didişmeleri bırakıp mutlu bir çift olsun da, gerekirse yemeklerin parasını ben veririm." Yuji'nin sırtını sıvazladı Gojo. "Hem bakarsın sen kazanırsın? Hayatın ne getireceğini bilemezsin." diyerek koca gülümsemesiyle ayaklandı.
"Hadi hadi, zil çalacak şimdi. Kaçırmayalım ansiklopedi sever arkadaşı."

Zilin çalmasıyla okul dağılmaya başlamıştı. Grup hep birlikte Yuta'nın seçmelerini izlemek için ayrılmadan hemen önce, Gojo ve Yuji'ye şans diledi sonrasındaysa okuldan ayrıldı. Arkadaşları gittikten sonra Gojo ve Yuji su uyur biz uyumayız edasıyla Sukuna'yı görüp peşine vermeyi bekliyorlardı ki, okul kapısından çıktığını görmeleriyle birlikte panikle karışık bir hızla peşinden gittiler.

Okuldan ayrılalı 10 dakika anca olmuşken yürüyerek 1 kilometre yol almışlardı. Oldukça tenha bir bölgedelerdi, pek fazla bir şey yoktu. Gojo ve Yuji nefes nefeseydi. Sukuna'nın bir yerde duraksamasını bekliyorlardı ancak pek duraksayacak gibi durmuyordu. Yürüyüşü hızlıydı ama şimdiye kadar bir kere bile tıkanmamıştı. Nihayetinde biraz daha yürüdükten sonra Sukuna'nın durup markete girdiğini gördüklerinde arkasına geçtikleri arabanın hemen aşağısına çöktüler.

"Sen-Senpai... Ne bu böyle ya..? Canım çıktı yemin ederim." dedi Yuji nefes nefese.

"Hiç sorma Yuji, götüne turbo takmış herhalde. Şerefsiz." diye cevapladı Gojo, çıkardığı suyu tek dikişte bitirmeden hemen önce. İkisi de ayaklandıktan sonrasındaysa, "Hadi, fırsat bu fırsat. Şimdi yakaladık yakaladık, daha yakalayamazsak plan suya düşer. Koş hadi Yuji koş!" diyerek itekledi Yuji'yi arkasından.

𝙢𝙖𝙣𝙜𝙖𝙡 𝙩𝙚𝙖𝙢, 𝘫𝘶𝘫𝘶𝘵𝘴𝘶 𝘬𝘢𝘪𝘴𝘦𝘯Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin