Stilist Aşkı

🌷⁶

O gün bu gündü. Defile günü sonuda gelmişti,ve ben heyecandan ölücektim. Nedenini bilmiyorum, ama içimde sabahtan beri bı huzursuzluk vardı. Korkumu? Heyecan? Stres? Endişe? Kahvaltımı yaparken bir yandan bunları düşünüyodum. Kapının çalmasıyla bu düşüncelerimden sıyrıldım. Kalkıp kapıyı açtım. Gelen her zaman ki gibi Jeongin'di.

"Günaydınnn."

"Günaydın Jeongin, bakıyorum da keyfin yerinde gel içeri."

"Nasıl yerinde olmasın. Bugün çok sevdiğim bı stilistin defilesine çıkıcaz. Bi dakika. Sen hala hazır değilmisin?" Dedi içeri geçerken. Kapıyı kapattım ve peşinden gittim.

"Hayır Jeongin daha defileye var. Hazırlanırım acele etme."

"Senin kafa iyice gitti. Mal! Adam bize erkenden burda olun dedi! Tabi sen kafanda aşk planları kurduğun için hiçbir bok dinlemedin."

"Ne aşkı be!? Yok öyle bişey! Hem tamam sakin ol hazırlanmaya gidiyorum şimdi."

Odama çıkıp üzerimi değiştirdim. Ardından aşağı inip Jeongin'le şirkete gittik. Şirketteki işlerimizi halledip defilenin olacağı podyuma gittik. İçeri girdiğimizde bizim dışımızda 18 kişi daha vardı. Gözlerim tabikide Hyunjin'i aradı, bı modelin yanında kıyafeti düzeltiyodu. Görevlilerden biri bizi gördü ve yanımıza geldi.

"Hoşgeldiniz. Buyrun kıyafetleriniz kabinlerde giyinebilirsiniz."

"Teşekkürler." Kıyafetleri aldık ve birer kabine girip giyindik. Kabinin içimdeki aynadan kendime baktım. Kıyafet çok güzel duruyodu ve üzerime tam oturmuştu. Derin nefes alıp kabinden çıktım görevlilerden biri yanıma gelip kıyafeti düzeltti. O sırada yanıma birinin yaklaştığını hissettim. Başımı kaldırdığımda Hyunjin olduğunu gördüm. Bana hayranlıkla bakıyo gibiydi.

"Herşeyi istediğiniz gibi ayarladık efendim."

"Tamam gerisini bana bırak."Çalışan hemen diğer modellerin yanına gitti.

"Noldu bi sorun mu var? Kötü mü olmuş?"

"Hayır. Aksine beklediğimden daha mükemmel." Gülümsedim.

Tam bişey dicekken kulisin kapısı açıldı. Herkesin bakışları kapıya döndü. Gelenler...anne ve babamdı. Ne işleri vardı burda? Onlara gelmemelerini söylemiştim! Kapıda onları görünce kalbim hızlandı. Çünkü babamın yapıcaklarını biliyodum. Önceki defilelerimden haberleri pek olmamıştı ama bu defile Hyunjin'in olduğu için anında kulaklarına gitmişti. Ve şu an burdalardı. Ortalık karıştıcaktı. Olduğum yerde hiç hareket etmeden duruyorum. Hatta bir süre sonra nefesimi bile tuttuğumu fark ettim. Hyunjin benim tedirgin olduğumu fark etmiş olucak ki elini omzuna koydu.

"İyimisin Felix?" Kafa salladım.

"Hm hm. Gelenler...anne ve babam."

"Eğer burda olmalarından rahatsız oluyosan güvenliğe söyliyim çıkartsınlar."

"Yok konuşup gönderirim ben onları." Diyip yavaşça onların yanına gittim. Tam karşılarında durdum."Ne işiniz var burda? Size gelmemenizi söylemiştim!"Babam kaşlarını çattı.

"Biz senin aileniz tabikide senin defilene gelicez!" Sinirle ikisini de kolundan tutup kulisten çıkardım.

"Neden model olmadan önce beni desteklemiyodunuz o zaman? Parayı bulunca kıymete bindim dimi!" Sesim biraz yüksek çıkmıştı. Babamın sinirlendiği gözlerinden anlaşılıyodu. Annem babamın kolunu tuttu sakinleştirmek ister gibi.

"Oğlum babana bağırma."

Kahretsin! Sinirden gözlerim dolmuştu. En güzel günümü bile mahvetmişlerdi. Birkaç saat sonra defileye çıkıcaktım fakat burda ailemle kavga ediyodum. Hah şu işe bak!

"Şimdi ikinizde burdan defolup gidiyosunuz! İkinizinde yüzünü görmek dahi istemiyorum!"

Tekrardan kulise döndüm. En köşede bı koltuğa oturup dirseklerimi dizime koydum ve başımı ellerimin arasına aldım. Jeongin kabinden yeni çıkmıştı ve direkt benim yanıma geldi.

"Lix. İyimisin?"

"Bilmiyorum."