7. KÜF TUTMUŞ TAVAN ARASI

59 9 0
                                    




Merhaba, oy verip bana burada olduğunuzu belirtirsiniz çok mutlu olurum. Şu haldeyken biraz buna ihtiyacım var. İyi okumalar.

7. KÜF TUTMUŞ TAVAN ARASI

Jorja Smith, Blue Lights




Kevser'i anlamak. Bu, on dokuz yıllık hayatımda başımdan geçen en zor şey. Dönemin en başarılı filozofları gelse; çözemez onu. Varlık nedir sorusu gibi durmadan Kevser kimdir sorusunu sorsalar koca bir kitap çıkar ortaya, insanlar üşenir okumaya. Ve günün sonunda tek ben okurum, tek ben çeviririm sayfalarını. Onun yeşil gözlerini görürüm sayfalarda, ezberlediğim yüzünü tanırım. Filozoflar yalan söylemiş, onu en iyi ben anlatırım.

Kevser kimdir? Kevser, Vera Duydar'ın uğruna öleceği, gözünden sakınıp kendinden kıskanacağı tek canlıdır. İnsan değil, canlı; çünkü o bu evrendeki en güzel varlık. Onu yalnızca insanlarla bir tutmak tüm dünyaya haksızlık olur. Bu yüzden o kimseyle bir tutulmamalı, tanrı onu öyle kusursuz yarattı ki yaptığından pişman. Çünkü o insanlık dışı.

Ve bu koca bir saçmalık.

Bir insan her haliyle kusursuz olamaz, olmamalı. Ama onu görmek kusursuzlukla eş değer. Onu anlamak ise... bilemiyorum. Sanırım beyne zarar.

Ve bizim sağlıklı bir zihnimiz kalmadı.

Arkamdaydı. Gizli bir takipçi gibi peşimden beni takip ederken hiç ses çıkartmadı. Yalnızca beni izledi, yaptıklarımı gözlemledi. Bakkaldan Leyal'in isteklerini aldıktan sonra çıktım, bakkalın girişinde yine Kevser'in yeşil gözleriyle karşılaştım. Nefesimi verdim yürümeye başladığımda, ama bu defa yan yana yürümeye başladık.

"Batın'la konuştun mu?" diye sordum dakikalar süren sessizlikten sonra, asıl meselemizi hatırlayarak. Nefreti bir kenara bıraktım.

Sonunda uzlaşmaya vardığımı anlamış olacak ki adımları aramızdaki mesafeyi kapattı. O kafasını bana çevirse de ben sokağı izlemeye devam ettim. Bilerek yavaş yürüyorduk. "Konuştum," dedi. "Leyal'i seviyor."

Alayla "nasıl anladın bunu?" diye sordum, Batın'ın bunu açıkça söyleyeceğini düşünmüyordum.

Gözlerini yoğun bir şekilde üzerimde hissettim ama ona bakmamak konusunda ısrarcıydım. "Aptal olmayan biri başkasının gözündeki aşkı görebilir."

Kendime engel olamayarak sonunda onun yeşil gözlerine baktığımda gözlerinin içindeki o baskın yeşiller mavimsiydi, eskiden Kevser'i gözlerini renk değiştirebilen bir kurt adam olarak hayal ederdim kendi kendime. İzlediği filmlerin etkisinde kalan biriydim, yaşadığı hayatı atlatıp izlediği o saçma senaryoların büyüsüne kapılmak benlikti. Dış dünyadan biraz uzaklaşmak bazen bana bile kendimi iyi hissettiriyordu. Delirmek üzere olduğum gecelerde kitap okur ya da film izlerdim. Benden daha sefil hayatların olduğunu gördüğüm her bir an; kendime ayağa kalkmak için nedenler yaratıyordum.

Sonra... sonra onunla tanıştım.

Kitap okumayı ve film izlemeyi bıraktım. Çünkü artık ayağa kalkmak için o aptal nedenlere ihtiyacım yoktu, o yetiyordu.

Alaylı tavrımdan vazgeçmedim. "Sen görebiliyor musun?" diye sordum. Bana öyle bir baktı ki sanki dilinin ucuna gelen kelimeleri son anda geri göndermişti. Neden? Hadi, kalbimi kırmaya çalış. Çalış ki tanrının düzeni bozulmasın. Çalış ki bizden utanmasın. Sen ve ben, tek bir hayatın tohumuyuz; birbiri olmadan saçaklanmayacak.

KIYAMET SENFONİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin