Alternatif Naruto hikayesidir...
Naruto , Sasuke ve Sakura'nın kendi içinde ki dertleri gün geçtikçe ölümcül bir hâl almaya başlar. Şuanlık bir sorun yokmuş gibi gözükse de bu sadece kıyametten önce ki normal günlerdi. Bu kıyametten sonra ise bütün...
Konaha halkı Choji'nin cenazesinde yas tutmaktadırlar.
Minato'dan :
Sakura'yı Konaha'ya geri getirme görevinde Shikamaru'nun takımında olan Akimichi Choji'nin ölmesi herkes için büyük bir sürpriz olmuştu.
Başta ailesi , takım arkadaşları ve senseisi Asuma olmak üzere herkes büyük bir üzüntü içerisindeydi. Görevde ki takım arkadaşı Shino'nun söylediğine göre adı Guren olan kristal kullanıcı kadın Choji'yi öldürmüştü. Bizde onu bu yüzden Konaha hapishanesine atmıştık.
İno içinde ki acıyı daha fazla tutamayarak "Chojiii..." diye titreyen ses tonuyla bağırdı.
Shikamaru ise ağlayarak "Hepsi benim yüzümden eğer iyi bir takım kaptanı olabilseydim. Choji ölmeyecekti..." dedi.
Asuma göz yaşlarına hakim olmaya çalışarak "O kendisine yakışan bir şekilde savaşarak bu dünyaya gözlerini kapadı. Kendinizi salmayın çocuklar." diyerek artık iki kişi kalmış öğrencilerini teselli etti.
____________
Aradan yaklaşık yarım saat geçtikten sonra Choji'nin mezarında duran insanlar yavaş yavaş azalmaya , evlerine gitmeye başladılar.
Bunun üzerine bende Hokage'lik ofisine gitmeye karar verdim. Ama gitmeden önce Jiraiya sensei ile konuşmam gereken bir şey vardı. Daha doğrusu bir konuda yardımına ihtiyacım vardı.
Jiraiya senseiyi birkaç dakikalık aramanın ardından en sonunda bir ağacın altında oturur bir vaziyete bulmuştum.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bunun üzerine bende yanına oturdum. Jiraiya sensei "Bizzat sen yanıma geldiğine göre önemli bir işin düşmüş olmalı" dedi.
Gülerek "Yanınıza hep işim düştüğü zaman mı geliyorum ?" diye sordum.
Sensei "Hokage olduğundan beri yüzünü gören cennetlik ! Sürekli ofisinde ne olduğu belirsiz evraklarla ilgileniyorsun. Bu yüzden etrafında ki insanlarla hatta ailenle bile olan iletişimini neredeyse kestin." dedi.
Uzaklara bakarak "Hepsi köyün refah içinde yaşayabilmesi için" dedim.
Sensei acı bir gülümsemeyle "Köyün refahı için Nagato'dan vazgeçtin. Şuan ölü mü ? Diri mi ? Hakkında hiçbir bilgimiz yok." dedi.
Jiraiya sensei bunu dedikten sonra gözümün önüne ilk göz ağrım olan Nagato'yu getirdim. Hokage olduktan sonra ben ne iyi bir baba ne de iyi bir eş olmuştum. Evet , köyü korudum. Ama bu yüzden ailemin parçalanmasına izin vermiştim.
"Nagato hâla bir yerlerde yaşıyor. Buna canı gönülden inanıyorum." dedim.
Sensei "İnanıyor musun ? Yoksa inanmak zorunda mısın ?" diye sordu.
Senseinin bu sorusu karşısında "..." hiçbir şey demeden susmuştum. Çünkü Nagato'nun ölüm haberini almaya kendimi hiçbir zaman hazır hissetmeyecektim. Bu yüzden de Nagato'nun yaşadığına kendimi inandırmak zorundaydım.
