Ceviz Ağacı (CünZey)

Canan

-Amca??

Sadi hem telaşlı hem de yorgun gözüküyordu. Haberi almıştı belli ki. Zaten buraya gelmesinin başka bir nedeni olamazdı.

-Selamınaleyküm yeğenim. Babam nasıl?

Cüneyd başıyla içeriyi işaret etti.

-Aleykümselam. Buyur, içerde konuşalım.

Cüneyd amcasını salona yönlendirmişti. Sakince konuşup durumunu anlatması gerekiyordu.

-Cüneydim önce babamı bi görseydim. Odasında mı?

Genç adam yüzünü buruşturdu. Her şeyden haberi yoktu demek.

- Dedem hastanede amca evde değil.Muhtemelen bir süre daha orada kalması gerekecek. Uzun lafın kısası fenalaşmış biz yokken. Hastaneye gittiğimizde de komaya girdiğini söylediler. Bekliyoruz sadece.

Sadi başını salladı.

-Allah yardımcımız olsun. En kısa zamanda görmek isterim. Ne zaman gideriz hastaneye?

-Sen bugün dinlen. Biz zaten gideceğiz bugün. Zeynep'i de götürmem icap ediyor. Olmazsa akşama tekrar gideriz.

Sadi şaşırdı.

-Önemli bir şey mi yeğenim hayırdır?

-Tatsız bir şey diyelim.. Uzun hikaye.

Cüneyd üst kata çıkmış, olan biteni Zeynep'e anlatmıştı. Zeynep şaşırmıştı ama belli etmedi. Amcası olduğunu bile yeni öğreniyordu. Bilmediği ne çok şey vardı. Adamın varlığından haberdar olur olmaz yatağını hazırlamış, hem kahvaltı hazırlamak hem de tanışmak üzere aşağı inmişti. Salonda içi geçmiş olan Sadiyi görünce gülümsedi. Şirin bir adama benziyordu. Mürşit dedenin aksine yumuşak yüzlü birisi diye düşündü Zeynep.

13 Mayıs

Mürşit efendi nişan mevzusunu konuşmak için gelinini odasına çağırmıştı. Kızın hiç bir kötülüğünü görmemiş olsa da Cüneyd onun kıymetlisiydi.Lakin, mürşit efendi de farkındaydı ki Zeynep de Cüneyd'in kıymetlisi. Onun rahatı sıhhati de artık Cüneyd'in ki kadar önemliydi gözünde. Yine de yaptığı bir yanlış varsa erkenden dönülmesi gerektiğini bildiğinden biraz sert çıkışmıştı kıza.

-Gel Zeynep kızım. Otur şöyle.

Zeynep biraz gerilmişse de belli etmemişti. Mürşit efendi gülümsedi. Hemen ciddileşip konuya girdi.

-Afiyettesiniz inşallah. Bir isteğiniz var mı?

Mürşit efendi başını salladı.

-Zeynep kızım tek isteğim Cüneyd'in gönlünü hoş tutman. Lakin gönlün başkasındaysa da bilmek isterim. Torunum benim için çok kıymetli. Dergahımız için de öyle. Gelinim olmaya devam edersen sen de anlarsın ilerde ne ulu birinin refikası olduğunu.

Zeynep başını salladı.

-Allah razı olsun.

Mürşit efendi devam etti.

-Gel gelelim sen de torunumun kıymetlisisin. O yüzden sen de kıymetlisin gözümde. Şu nişan işini senden dinlemek isterim. Çekinmeden anlat.