4

36 5 13
                                    






★˚₊ ⊹ ☾. ★

Ağlamak iyi geliyor, değil mi ?

★˚₊ ⊹ ☾. ★




































  Minho ile birimize baka kalmıştık. Ee her gün ızdırap veren öldürmüyorduk sonuçta. Bir ilk gerçekleşmişti. İlklerde benn.

Gece boyunca oradan oraya koşmuştum. Artık güneş doğmaya başlamıştı. Minho'yu takip ediyordum. Beni Alby'yi bıraktığımız (!) yere götürüyordu. Kafamın içinde Ceza-Fark Var çalıyordu. Neden bilmiyorum. Ben de Maraz Ali'ydim.

Sonunda Minho ile Alby'nin yanına geldik. Halen baygındı ve düne göre daha kötü görünüyordu. Yüzü ve kolları mor renkler almıştı. Zombi gibi olmuştu tabiri caizse.

Bir kolundan ben, diğer kolundan Minho tutmuştu. Birlikte yavaş yavaş Labirent'in kapısına doğru ilerliyorduk.

Labirent'in kapısı açılmıştı. Kayran'dakiler arkasını dönmüş gidiyordu. Galiba gelemeyeceğimizi düşünmüşlerdi. Bizi ilk Chuck fark etti. Diğerlerine seslendi. Onlar da şaşkınlıkla bize doğru bakmaya başladı. Alby'nin başına dikilmiştik.

"Hiç ızdırap veren gördünüz mü?" diye sormuştu Chuck.

"Evet, bir tane gördük." diye cevapladım onu.

Minho ise " Sadece görmedi. Onu öldürdü." dedi.

Herkes bana bakıyordu. Bazıları şaşkın, bazıları ise kinli.
























🌼

   Evet şu anki durumu açıklayacak olursam, herkes toplanmıştı. Durumumun ne olacağı konusunda bir konsey düzenlenmişti. Gally beni Labirent'e gönderme taraftarıydı. Birkaç yancısı daha onu destekliyordu.

Newt, bu konseyin lideri olmalı çünkü herkes ona bakıyor. Onun vereceği kararı bekliyordu.

Sonunda Newt konuştu.

"Sen onunla birlikteydin Minho. En iyi sen bilirsin. Neler oldu?"

Minho yerinden konuşmaya başladı.

"Üzerimize bir ızdırap veren geliyordu. Ben kaçarken, bu lüle kafalı orada kalıp Alby'e yardım etti ve bir ızdırap veren öldürdü."

"Sence ne yapmalıyız?" diye Newt tekrardan sordu Minho'ya.

"Bence koşucu olsun." diye söyledi Minho.

Odadan büyük bir gürültü koptu. Newt fikri beğenmiş olacak ki, gülümsüyordu.

Chuck ise adımı bağırıyordu. Deli bu çocuk ya.

Gally ise sinirlenmişti. "Siz ciddi misiniz? Geleli daha iki gün olmadı. Neyin nesi olduğunu bilmiyoruz. Onu hemen koşucu mu yapacaksınız? Saçmalık." diye söylendi.

"Evet bu kadar yeter! Alby olmadığına göre son sözü ben söyleyeceğim. Mira, her ne kadar ızdırap veren öldürmüş olsan da, burada kurallarla yaşıyoruz. Labirent'e girdiğin için bir gün mahsen de kalacaksın. Yani bu gece."

Daha sonra ekledi.

"Artık koşucusun."

Ayağa fırladım ve halay çekmeye başladım. Gally'e dönüp kapak yapmayı da ihmal etmedim. Sinirle ve hızla dışarı çıkmıştı.

"Hızlı giden atın boku seyrek düşermiş" demiştim arkasından sessizce. Gally bir attı evet.

Chuck gelip beni tebrik etmişti. Newt ve Minho da benden yanaydı. Birkaç kişi daha vardı ama çoğunluk bu kararı beğenmemişti.

Amaaan çokta tın!

Artık koşucu olmuştum. Gerisi önemli değildi. Parti başlıyor.

ve son bir şey daha Mira istediğini alır.


















Son repliğin nereden olduğunu bilenler🙋🏻‍♀️




vote ve yorum atmayı unutmayınız 💜











-kitap tutmayanziiiiiiiiii nxbsnxbsnsnbs

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 27 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Labirent'te bir Türk⭒Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin