Final #17 (mutlu final)

4 1 2
                                    

[ 6 ay sonra - 26 Temmuz 2022 ]

Temmuz güneşi, dışarıdaki insanları yavaş yavaş kavuruyordu.

Çocuklar aileleri ile sahillere gidiyor, denize giriyordu. Yüzme bilmeyenler ve onlara yüzme öğretenler ile doluydu sahiller.

Şehir merkezlerinde ise yetişkinlerin iş telaşı vardı. Sabahın erken saatlerinde uyanan ve iş için takım elbise giyen insanlar, akşam vaktinde evlerine dönmek için otobüs durağında bekliyor ve gömleklerinin ilk iki düğmesini gevşetmeye çalışıyorlardı.

Yaşlı teyzeler, çiçeklerini sulamaya bile çıkarmıyordu. Sıcak onları gerçekten de çok bunaltıyordu. Tüm gün boyunca pencere kenarında oturuyor ve sokağa gelip geçenleri izliyorlardı. O kadar dikkatli inceliyorlardı ki insanları, birer güvenlik kamerasından farkları yoktu hani.

Üniversiteli gençler ise tatilin gelmesiyle rahat bir nefes almışlardı. Kimileri memleketine dönmüştü, kimileri de şehir merkezinde kalıp iş yerlerinde çalışıyordu. Büyük parklarda piknik yapan, buldukları ağaç gölgelerine oturan pek çok genç grubu görmek mümkündü.

O gruplardan birisi de Aeri'nin arkadaş grubuydu. Büyük ve çimenlik bir alandaki söğüt ağacının altına sofra bezi sermiş ve gölgeye oturmuşlardı. Aeri, Cheonsa, Hyungseo, Deiji, Amaya, Taegi, Simon, Seojun. Hepsi oradaydı ve hepsi çok mutluydu.

Altı ay içinde çok şey değişmişti.

Hyungseo ve Simon sevgili olmuştu. Şubat ayının ortasında, bir akşamüstü, aniden sağanak bastırmıştı. Hyungseo o sırada kafeyi yeni kapatmıştı ve birkaç dakika öncesine kadar hava güzel olduğu için yavaş yavaş gidiyordu evine. Ne şemsiyesi vardı ne de girebileceği bir dükkan. Her yer tıklım tıklımdı, sokaklar hariç. Kapüşonunu kapatarak yola devam etmek istemişti fakat iki adım sonra iliklerine kadar ıslanmıştı. Az daha ilerledikten sonra fark etmişti ki, artık üstü ıslanmıyordu. Hızlı gitmeye odaklanmış olduğu için onunla şemsiyesini paylaşan Simon'u farketmemişti. Göz göze geldiklerinde, güneş gibi parlak gülümsemesini sundu genç adam. O soğuk ve yağmurlu havada içi ısınıvermişti Seo'nun. Yürürken sohbet ettiler, birbirlerine numaralarını verdiler ve Hyungseo'nun evinin önüne gelince ayrıldılar. Sonrasında ise çok hızlı gelişmişti her şey.

Amaya, Seojun'a ilk görüşte vurulmuştu. Normalde arkadaş çevresi aşktan bahsetse gülen, alaya alan kız; en olmayacak kişiye aşık olmuştu belki de. Çünkü Seojun, ikinci sınıfların popüler çocuğuydu. Hem sosyal medyada, hem de okulda yüzlerce hayranı vardı. Hiçbiri ile ilgilenmiyordu. Sevgiye inanmadığını söylüyor ve geçiştiriyordu kızları. Belki o da birisini seviyordu, kim bilir?

Deiji ve Taegi, arkadaş grubunda iki sap. Taegi erkeklerden hoşlanıyordu, Deiji de erkeklerden hoşlanıyordu. Çok iyi anlaşıyorlardı ve arada bir çöpçatanlık yapıyorlardı. Boş zamanlarında Taegi'nin evinde buluşur, çekirdek-kola yaparlar ve balkona oturup gelene geçene bakarlardı. Taegi, ortalama bir erkeğe göre uzundu. Bazı kızları kıskandıracak kadar güzel, kedi gibi çekik gözleri, kalemle çizilmiş gibi ince kaşları, fındık gibi minik bir burnu ve kalp şeklinde dolgun dudakları vardı. Fiziğine ise laf söylenemezdi. Fakat ikisinin de kısmeti kapalı olsa gerek, şu ana kadar hiç kimse ile çıkmamışlardı.

Gelelim ana karakterlere...

Aeri ve Cheonsa, çok mutlu bir ilişki içerisindeydi. Cheonsa, kaldığı yurttan ayrılmış ve Aeri'nin yanında kalmaya başlamıştı. Maaşı iyi olan bir zincir markette çalışmaya başlamış ve kısa sürede para biriktirip oturdukları evi satın almıştı. Ev sahibi çok diretmişti ancak parayı görünce zorluk çıkartmayı bırakmıştı. Aeri girişken birisine dönüşmüştü. Şehir dışında staj denemelerine katılıyor ve Cheonsa'yı da yanına alıyordu. Bu arada, Cheonsa ile Aeri artık aynı üniversite binasında okuyordu. Cheonsa bir yolunu bulmuş ve tekrar nakil almıştı. Sabah akşam beraber sayılırlardı artık.

Hatırla Sevgilim | ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin