14 yıl önce
Her zamanki gibi televizyondan Kaptan Tsubasa'yı izliyordu küçük Çağatay.Her gün,babası Vidar Bey ile gece 00.00'da çok hayran olduğu Tsubasa'yı izliyordu. -Ne kadar annesi geç saatte çizgi film izlediği için kızsa da...-İki avucunu yüzünün arasına alıp yere uzandı ve heyecanla Tsubasa'yı izlemeye başladı.Gözleri hayranlıktan yıldız gibi parlıyordu.
Babası Vidar Bey oğlunun gözlerindeki bu ışıltıya hayrandı.Ne kadar onunla bu konu hakkında konuşmasa da onun Tsubasa'yı idol aldığının farkındaydı.Oglu ile sık sık sitenin futbol sahasına gider orada futbol oynarlardı.Cağatay gerçekten yetenekliydi.Sol ayaklıydı zaten baştan.Daha 7 yaşında olmasına rağmen topa hakimiyeti o yaştaki çocuklara göre muhteşemdi.Gösterdigi oyunlar,onun Tsubasa'yı örnek aldığının 1 numaralı kanıtıydi.
Tsubasa oğluna yol gösterici olmuştu.
Başka türlü nasıl geç saatte onu çizgi film izlemesine izin verirdi?
Bugün
-Çağatay Oğuz Kadıoğlu-
Bugün çocukluğumdan beri hep bir parçası olmak istediğim kulübün oyuncu seçmeleri vardı. 15-25 yaş arası bütün gençler yeteneklerini gösterecekti.Bu kulübe tutkum olmasının baş sebebi Tsubasa gibi izlediğim bütün maçları neredeyse kazanmış olmalarıydı. Hem babam da bu takımı tutuyordu.
Babamın bu seçimlere katıldığımdan haberi yoktu,ona sürpriz yapmayı düşünüyordum.Cok sevineceğinden adım gibi emindim.
Seçim alanına giderek oradaki banklardan birine genişçe oturdum.Tektim, çünkü şu ana kadar hiç beni destekleyen bir arkadaşım olmamıştı.Ama herkesin yanında ya ailesi ya sevgilisi ya da arkadaşları vardı. İçli bir şekilde nefes verip babama söylememenin doğru bir karar olup olmadığını düşündüm.Neyse zaten iş işten geçmişti.Yanliz Birden gelen hoparlör sesi ile yerimden irkildim.
"Seçmeler 5 dakika içinde başlayacaktır.Butün sporcular sıraya girsin"
Bizi seyredecek 1 teknik direktörler ve 3 jüri vardı.Jüriler Lionpalace'in 3 üyesiydi.
Herkese bordo-turuncu renklerde yelekler dağıtıldı ve seçimler başladı.
Kalbim aşırı hızlanmıştı sakin olup yerime oturmam gerekiyordu ama seçmeleri yapanları daha dikkatli izlemek için ayağa kalkıp biraz
yaklaştım.Lakin daha önce fark etmediğim bir detay ilgimi çekti; Seçmeler bireysel değil takımlar halindeydi 5'er kişilik takım kurulup 10 dakika rekabetleri inceleniyordu.
Ben 10 numaraydım.Ben oyun kurucuydum.Ben as oyuncuydum.
Ya benim dışında 10 numara oynamak isteyen olursa ve başka pozisyona geçmek zorunda kalırsam?Ya kimse bana tanımadığı için pas vermezse?
Gördüğüm kadarıyla herkes arkadaşlari ile gelmişti ve pozisyonları belliydi.
Önümdeki organizasyon sorumlularından birine derdimi anlattım. Adam bana bir çok kişinin benim gibi olduğunu ve grupların rastgele seçildiğini belirtti. İlk maç yapan gruptan 3 kişi seçildi:
KAAN
DORUK
ATABERKisimleri anons edilince bir alkış fırtınası koptu.Hiçbirini tanımıyordum fakat her biri yakınlarının yanına heyecanla koştu ve seçilmeyenlerin yakınları da onları teselli etti.
Beni kim teselli edecekti?
Ben kime koşacaktım?Nihayet C grubunda sıra bana geldi ve ismim anons edildi. Herkes birbirine merakla bakıyordu.Hepsini kalp atış sesini duyabiliyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gerçekler Ofsayt
Teen FictionÇocukluğundan beri fanatiği olduğun takıma sonunda gitmissindir ve orada rakip takım hakkında çeşitli şaibelerden bahsediliyordur.Kulubundeki herkes rakip takım hakkında o kadar iğrenç söylemler ortaya atıyordur ki rakibinden igrenirsin.Bir gün tekn...