12. BÖLÜM

67 7 0
                                    


Bu kitap, yetişkin içeriği ve argo kelimeler barındırmaktadır.

Oy kullanmayı ve yorum yapmayı unutmayın.🌸

İyi okumalar dilerim.❤️‍🔥

❖❖❖❖❖

Eve girdiğimizde, düşüncelerim hemen yaklaşan büyük davete kaydı. Elbette normal bir etkinlik değildi bu. Aksine, herkesin birbirini süzeceği, en ufak hatanın bile dillerden düşmeyeceği, gözlerin üzerimde olacağı bir yerdi. Kalbimde ince ince bir heyecan dolaşıyordu. Nasıl görüneceğim, nasıl hissedeceğim, insanlar ne düşünecek? Bir tarafta bu sorular beynimi meşgul ederken, diğer tarafta Ateş'in güven dolu, sessiz varlığı içimde garip bir huzur yaratıyordu. Ateş'in yanımda olması, o rahat ve sakin tavrıyla bana bakması bile korkularımı azaltıyordu. Ne de olsa, onun gözünde her şey yolundaydı ve o böyle düşünüyorsa, kesinlikle bir şeyler iyi gidiyor olmalıydı.

Salonun rahat koltuklarına oturduk. Ateş ve ben yan yana, ama mesafeli bir şekilde iki kişilik koltuğa oturduk.

Kerem, her zamanki gibi, üç kişilik koltuğa yayılmayı tercih etmişti. Bacaklarını sehpaya uzatmış, adeta salonun efendisi edasıyla oturmuştu. "Destina, bugün gerçekten bizi perişan ettin, biliyorsun değil mi?" dedi, sesinde hafif bir yorgunluk vardı.

Başımı ona çevirdim ve gözlerimi devirdim. ''Kim kimi yordu, bir düşün istersen?" diye başladım. ''O kadar gereksiz mağaza gezdim, gereksiz kıyafetler denedim... Ayaklarım ağrıyor, ruhum yoruldu! Siz? Oturduğunuz yerden, çayınızı kahvenizi yudumlayıp 'hımm, hayır bu olmadı' diye ince ince eleştiriler yaptınız sadece."

"Kabul et, eğlenceliydi," dedi Kerem, o yüzündeki sırıtışı hiç kaybetmeden.

"Eğlence mi?" diye çıkıştım, kaşlarımı kaldırarak. "Kerem, Allah aşkına, hangi noktada eğlendim ben? O seçtiğin elbiseler yüzünden neredeyse 40 yaş üstü bir moda defilesine katılacak gibi oldum! Yani, bir ara gerçekten üzerimde pullar ve payetler içindeyken sahneye çıkıp, spot ışıkları altında dans etmeye başlayacakmışım gibi hissettim.''

Kendini toparladı, hala o rahatsız edici şekilde rahat olan vücut diliyle koltukta yayılarak bana göz kırptı. "Bir dahaki alışverişe daha hazırlıklı geliriz," dedi, sanki bu iş bir rutin haline gelmiş gibi.

"Hazırlıklı mı?" dedim, kahkahalarımı zorla bastırarak. "Kerem, bir dahaki sefere sizi yanıma almayacağım! Herkes mutlu, herkes kazançlı çıkar. Özellikle ben!"

Kerem, kaşlarını hafifçe kaldırarak bir anlık sessizlikte beni süzdü. Bir şey diyecekti, belli. Ama tam o sırada ciddileşti. Bu nadir anlardan biriydi. "Neyse, dur. Boşver elbiseleri. Yarın akşam davete nasıl gideceğiz? Beraber mi gireceğiz, ayrı ayrı mı? Organizasyon nasıl olacak?''

"Ayrı ayrı gitmemizin daha doğru olacağını düşünüyorum," dedi Ateş, ciddi bir ifadeyle. "Destina'yı orada tanıyan yok, bu yüzden onu tamamen farklı bir kimlikle içeri sokabiliriz. Ona baştan sona inandırıcı bir hayat kurgularız. Eğer benimle girerse işler zorlaşabilir. Murat, ona gerçekten güvenmezse bu iş baştan biter. Ama, aklımda bazı soru işaretleri var. Destina böyle bir ortama tek başına adapte olabilir mi? Heyecan yaparsa, işleri karıştırır mı diye endişeleniyorum. Elbette, her türlü gözüm onun üstünde olacak ama yine de..." 

Ateş duraksadı, düşüncelerini toparlamaya çalışıyordu. Dudaklarını hafifçe bükerek devam etti, "Eğer o heyecanlanırsa ve kendine hakim olamazsa, tüm planlarımız alt üst olabilir. Onun bu tür bir ortamda nasıl hareket edeceğinden emin değilim. Murat, çok dikkatli ve kurnaz biri. Eğer Destina'nın en ufak bir açığını yakalarsa, bu bizim için büyük bir sorun olur.'' 

Ateşin GölgesindeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin