Im Your Poison/jensoo

yoksa (chaelisa ozel)

Bu bolum Jensoodan cok Chaelisaya odaklanmak istiyorum cunku onlar hakkinda pek bir sey yazmadim ve ne kadar yan ship olsalarda yan shiplerde vardiirrr

Onlar hakkinda yazacagim ama bu bolumde smut bulunmuyor eger Chaelisa smut gelsin diyorsaniz o zaman yorum birakarak bunu belirtebilirsinizz

Bu bolum komple Chaelisayla alakali oldugundan Jensoo okumak istiyorsaniz sonraki bolumu bekleyebilir ya da kaydirabilirsinizz

Yazım hataları biraz fazla olabilir bu nedenle çok özür dilerim

Iyi okumalar ballarimm

......

Lalisa gözünü elinde ki telefondan kaldırdı, bir yandan da diğer elinde bulunan sigarasını dudakları arasına götürdü ve içine çektikten sonra dumanı üfledi. Az sonra yanına ulaşacak olan Roseanne'in nerede olduğunu sorguluyordu. Tam da bu sırada arkasından gelen Roseanne elini Lalisa'nın omzuna koyarak konuştu. 'Kusura bakma, çok bekletim mi?' 'Hayır, yani şey- burayı bulman zaman aldı mı?' Lalisa iki elini de hafifçe hava da savurarak imalı bir ses tonuyla konuştuğunda Roseanne karşısındaki bedeni bekletiğinin farkına yeni varıyordu. 'Kusura bakma, Jimin erkek arkadaşını tanıştıracak ve bizim evde buluşacağız o yüzden de hazırlıklara yardım etmekle meşguldüm, şey sen neden çağırdın?'

Lalisa o kadar büyük bir dikkatle Roseanne konuşurken onu izlemeye dalmıştı ki genç kadının ne sorduğunu ve hatta ne konuştuğunu bile dinlememişti. Gözü konuşmanın başından beri genç kadının yüzünü inceliyordu. 'Hey, Lill? Sen beni dinliyor musun???' Lalisa gözünün önünde sallanan ellerin farkındalığıyla beraber dalgınlığından kurtulmuş bir şekilde elini havada sallayan kadının eline baktı. 'A şey evet- evet dinliyorum. Seni buraya çağırma nedenim uzun zamandır seninle konuşmak istediğim konu. Konuşmadan önce aa şeyy-senin için soğuk latte hazırlatmıştım en sevdiğin kafeyi biliyorsun değil mi? Yani demek istediğim elbette biliyorsun orası senin en sevdiğin yer zaten ama en sevdiğin latteden hazırlattım orayı arayıp. Yani şöyle ki en sevdiğin yeri arayarak onlara senin ve benim için kahve siparişi verdim ve sana da soğuk latte aldım. YANİ DEMEYE ÇALIŞTIĞIM ŞEY ŞU Kİ- uf çok mu salak görünüyorum.' Roseanne iki saattir elindeki sigarayı havada sallayarak karşısındaki kadına bir şeyler anlatmaya çalışan fakat sürekli bocalayarak hatasını düzeltmeye uğraşan Lalisa'nın yüzüne bir kahkaha patlattı. Eliyle Lalisa'nın ellerini tutarak konuşmayı devraldı. 'Anladım tamam hadi kahvelerimizi alıp parkta kısa bir yürüyüşe çıkalımm olur mu?' Lalisa başını sallayarak Roseanne'i onayladı ve ellerinden ellerini çeken Roseanne'in yüzüne baktı. Genç kadın gülümseyerek yürümeye başlamıştı bile.

.........

'Şimdi, beni buraya neden çağırdın Lalisa?' Lisa parmağını bardağının üzerinde dolandırıyor, önünde bulunan genç hanımla göz göze gelmemek için artı olarak bir çaba sarfediyordu. 'Olanları konuşmamız lazım Rosie. Yani biliyorsun evine geldiğim ve paparazzilerin kapının önünü bastığı gece yaptığımız konuşmadan sonra sana ulaşmak için çok çabaladım ama sen bana hiç fırsat vermedin ve hatta- ve hatta evine geldiğimde ve kapıyı senin yerine görevlilerden biri açıp senin bir kaç haftalığına evde olmadığını söylediğinde bile. Sonrasında aniden ortaya çıktın. Jennielerin evinde girmeden önce orada bulunabileceğin aklımın ucundan bile geçmemişti. Sadece bu kadar değil dahası da var. En umutsuz olduğum zamanda, akşam yemeğinden sonra tam da içtiğimizde! Yanıma yanaşarak kulağıma fısıldadın ve o gece yaşananların sebebi olduktan hemen sonra yeniden eve döndüğmüzde bana fırsat vermeden ailenin evine kaçtın-ki bu çok komik ve saçma bir olaydı- seni bulabilmek için ailenin evine yemeğe geldiğimde bile seninle konuşmaya çalıştığımda odana kaçarken az kalsın balkondan aşağı düşüyordun!! Benden neden kaçtığını ya da kaçmaya çalıştığını anlamlandıramıyorum sadece. Seninle konuşmak istiyorum ve bunun için yoğun bir çaba sarfediyorum anlamıyor musun?? Kızlar bile bizi sevgili sanıyor!! Bütün medya artık o kadar sevgili olduğumuz kanısına vararak bunu benimsedi ki şuan ortaya atılarak biz sevgiliyiz desek insanlar zaten öyleydiniz kesin sesinizi olay yaratma çabasından bir çıkın artık diyecekler. Aramızda olan biten bu şey neyse bir açıklığa kavuşsun çünkü ben artık senden ayrı kalmaktan çok sıkıldım.' Lalisa en sonunda kafasını kaldırarak Roseanne ile göz teması kurduğunda konuşmuş ve içinden geçen her şeyi karşısında ki kahve gözlü kıza aktarabildiğini ummuştu çünkü yaklaşık son bir aydır aynı durumdalardı ve artık adım atarak ilerleme kaydetmek istiyordu. Yerlerinde sayarak yeterince vakit kaybetmişlerdi zaten ve daha fazla böyle devam etmesini istemiyordu artık Lalisa. Gözlerine bakan kahverengi gözler Roseanne'in ağzı yerine bir şeyler anlatmak istiyordu sanki-ki bunu zaten yapıyor gibi görünüyordu çünkü ikisi de susmuş sadece göz göze bir bankın üzerinde ellerinde kahvelerle oturuyorlardı.