"Mavi ekran verdiler Asi Kız." dedi Alaz kafasını hafifçe Asi'ye doğru eğerek. Gözleri kendilerine bakan yüzlerde geziyordu sırayla.
Dişlerini sıkarak karşılık verdi Asi, "Alaz." Uyarmak için avucundaki ele tırnaklarını batırdı.
"Alaz!" Aralarından şoku ilk atlatan beklenmeyecek şekilde Çağla oldu. Koşarak sarıldı ikizine.
Alaz onun kendine bu kadar sert sarılabileceğini hesaplayamamış, bir adım geriye sendelerken karşılık verdi. Asi'nin elini tutan eli Çağla'nın saçlarını bulurken alnına bir öpücük kondurdu.
"İkizim de olmasa.." mırıldansa da herkes duymuştu.
"Alaz, oğlum." Donukluğu bir nebze de olsa gitmiş Neslihan ikiliyi ayırıp Alaz'a kendi sarıldı.
Yaman ve Cesur'da Asi'ye sarılmışlardı. "İyi misiniz güzelim?"
"İyiyiz. Yoruldum biraz." dedi Asi onları rahatlatmak istercesine. Gerçekten de yorulmuştu.
Alaz onu duyar duymaz annesi ve ikizini koltuklara yönlendirdi. "Bence biraz mola verebiliriz. İfade, evraklar, imzalar derken ıvır zıvır bir sürü şeyle uğraştık."
Asi oturduğu yerde kendini iyice geriye yasladı. Gözlerini kapattı. Evin sıcaklığı ve koltuğun rahatlığı mayışmasını sağlamıştı çoktan. Durumun aileyi ilgilendiren bir mesele olduğunun bilincinde, konuşma işini Alaz'a bırakmayı tercih etti.
"Alaz, abicim.. Polisler geceden beri sizi arıyor. Nasıl böyle elinizi kolunuzu sallayarak geldiniz siz?" dedi Yaman. Annesi ve kız kardeşi iki yanında olduğu için Alaz'a düzgün sarılamamıştı. Tıpkı o gün depoda yaptığı gibi eğilip kardeşini başından öptü. Abisi olarak yanında olduğunu bilsin istedi.
"Ben gittikten sonra ne oldu Alaz?" Neslihan sakinleştiğini hissediyor, kalp atışları öncesine göre daha düzenli bir ritimle atarken Alaz'ın kolunun altından doğruldu. "Asi neredeydiniz?"
Güven herkesin sırayla soru sormaya başladığını görünce geceden beri yaptığı gibi araya girdi. "Tamam Neslihan." Önce Asi'ye sonra Alaz'a döndü. Asi, Alaz'ın karşısındaki koltukta Cesur ve Rüya'nın arasındaydı. "Çocuklar siz de artık düzgünce anlatın. Meraktan öldük burada. Neredeydiniz?"
"Cehenemin dibinde." dedi Asi daha fazla uzasın istemeyerek, Alaz'ın başlamaya niyeti yok gibiydi. Çağla'nın saçlarını okşamaya devam ediyordu.
Cesur hayretle yanındaki kıza döndü. "Ne demek cehennemin dibindeydik? Polis ilk oraya baktı, nasıl bulamadılar sizi?"
"Sokak çocuğu dayanışması Cesur. Unuttun mu? Birbirimizin arkasını kollamaz mıyız biz?" dedi Asi malumu açıklar gibi.
"Onu mu diyorum ben?" Kaşları çatıldı Cesur'un. "Polisin dinlediğini bilmeden Fiko nasıl olur da Yaman'dan saklar?"
Aslında Fiko'nun Alaz'a ne ara bu kadar, Yaman kadar, güvendiğini soruyordu. "Polislerin daha haberi yok, onlar gelmeden oradalarsa bilmem gerek" demişti telefonda Yaman Fiko'yla konuşurken. Sadece onunla konuştuğunu sansa da inkar etmişti Fiko.
"E bizim de Fiko'yla bir muhabbetimiz var." dedi Alaz. Sıkılmış gibiydi. Asi onun aslında konunun geldiği yerden dolayı gergin olduğunun farkındaydı. "Çok uzadı. Avukatı aradık, evlendik, çocuk yaptık bitti." kaşlarını kaldırarak düşündü. "Gerçi önce çocuğu yaptık."
"Alaz!"Asi keskin bakışlarını ona dikti. Araya kaynatılacak ya da alayla savuşturulabilecek bir konu değildi. Sinirlenmeye başlıyordu tavrı karşısında.
"Alaz ne diyorsun? Düzgünce anlat şunu." dedi Rüya. Karışmak istemese de o bile dayanamamıştı.
""Serhan daddy out, Alaz daddy in" diyorum Rüya-"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Belki Ben Bir Ailem Olsun İstiyorumdur | aslaz
FanfictionYa Alaz sahilde başka bir tepki verseydi.. "Belki ben bir ailem olsun istiyorumdur."